Milli Eğitim Şurası
Millî Eğitim Bakanlığının en yüksek danışma kurulu olan Millî Eğitim Şurası, uzun bir aradan sonra 1-3 Aralık 2021 tarihleri arasında Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda "Eğitimde Fırsat Eşitliği" ana temasıyla toplanacak.
Şura hazırlıkları için uzun süredir Milli Eğitim Bakanlığı internet sitesinde tespit, öneri, görüş ve talepler toplanmıştı. Toplumun farklı kesimlerinde, eğitim emekçilerinden, eğitimin paydaşlarından veriler toplandı. ‘’Eğitimde fırsat Eşitliği’’ ana teması sonucunda bakalım saraydan hangi kararlar çıkacak.
Eğitimde özelleştirmenin hızla arttığı bir dönemde devlet okullarının ihtiyaçları belirlenip, eksiklikler giderilecek mi? Sabah namazından önce başlayıp, yatsı ezanından sonra eğitim öğretimi bitiren okullar ile diğer okular ve öğrencileri arasında ki eşitsizliklere çözüm üretilecek mi? Ödeneksiz, yardımcı hizmetler personeli olamayan 40-50 kişilik sınıflarda eğitim yapan okullardaki öğrencilerin sorununa çözüm üretilecek mi? Eğitim öğrencilerin kabiliyetleri doğrultusunda yetişeceği bir yapıya dönüşecek mi? Ortaöğretim kurumlarında öğrenci isteği ve yeteneği doğrultusunda bir okula kayıt yaptırabilecek mi? Sınavsız bir eğitim sistemi oluşabilecek mi? Yoksulluk ve açlık sınırının altında bir ücrete çalışarak yaşamını idame ettirmek zorunda kalan eğitim emekçilerinin maddi sorunlarına çözüm üretilecek mi? Eğitimde atamalar nitelik ve liyakatli olarak yapılabilecek mi? Üniversitelerin bilim üreten bir yapıya dönüşmesi için çözümler üretilecek mi? Eğitimin laik, bilimsel bir yapıya dönüşmesi için çaba sarf edilecek mi? Eğitimin kamusal bir yapıya bürünmesi için devlet kaynaklarını kullanacak mı? Muhalif görüşler şurada görüşlerini tartışabilecek mi? Ya da bakalım hangi sürpriz kararlar toplumu bekliyor.
Çok sesliliğin olduğu yerde farklı fikirler ortaya çıkar, demokrasi olur ve gelişir. Gerçek dost, dostunun kusurunu ona söyleyebilendir.
Okul öncesi eğitim zorunlu eğitim kapsamına alınamamışken dini eğitimin diyanet işleri başkanlığı eliyle 4-6 yaş grubuna indirilmesinin çabaları gerçekten düşündürücüdür.
Bir tarafta okulların öğretmen açığı ücretli öğretmenlerle kapatılmaya çalışılırken, okul ihtiyaçları karşılanamazken, ödenek verilmediği halde iş kurdan gelecek temizlik görevlisi verilemediği halde özel okullara teşvik ve destek verilmesi yoluyla ‘’Eğitimde hangi noktada fırsat eşitliği sağlanmaya çalışılmaktadır? Bakalım şura sonucu toplum için mi yoksa toplumun belirli bir kesiminin talepleri doğrultusunda mı çözüm üretilecek? Hep birlikte bekleyip göreceğiz.
"Eğitimdir ki bir milleti; ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve sefalete terk eder." Sözünü Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ten öğrendik. Hür, bağımsız, yüksek bir topluluk olarak yaşamak istiyorsak siyasetçilerin, toplumun bir kesiminin değil halkın ihtiyaçlarını önceleyen laik, bilimsel, kamusal, parasız ve eşit eğitim sisteminin nasıl oluşacağını tartışabilecek, çözüm üretecek eğitim şuraları yapmak zorundayız.