Öğretmenlik Meslek Kanunu
Öğretmenlik Meslek Kanunu uzun süredir kamuoyunda dillendirilmektedir. İçeriği ile ilgili çeşitli söylemler olmasına rağmen netlik kazanamamıştır.
En son Cumhurbaşkanlığı sarayında toplanan milli eğitim şurasının, birinci gününde konu ile ilgili Cumhurbaşkanı tarafından açıklama yapılmıştır.
Öğretmenlik meslek kanunu bu mesleği icra eden öğretmenler tarafından ne getirecek neler götürecek açıkça merak edilmektedir. Uzun süredir öğretmenlik mesleği ile ilgili yapılan uygulamalar neticesinde öğretmenler ciddi şekilde kayıplara uğramıştır.
Birkaç örnek verecek olursak: Ders ücretlerinde yapılan düzenlemeyle, öğretmenin ders ücretine göz dikilmiş hatta öğretmen çalışmamaya teşvik edilmişti. Hastalanan öğretmenin bir günlük sevk ya da rapor kullanması halinde ücret kesimi günlük ders yükü üzerinden kesinti yapılması yerine haftalık ders yüküne dönüştürülmüş üç saat ücret kesimi yerine, yedi saat ders ücreti kesilerek (sınıf öğretmenleri için) öğretmenin bir haftada alacağı ders ücretinin yarısı kesilmiş öğretmen derse gelmemeye teşvik edilmiştir.
1739 sayılı yasada açıkça yer alan “Madde 43 – Öğretmenlik, Devletin eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleğidir” hükmüne rağmen,30/6/2004 tarihli 5204 sayılı yasa ile uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik kavramları getirilmiş böylece öğretmenlik mesleği ücretli, kadrolu, sözleşmeli, uzman ve başöğretmen kavramları ile ayrıştırılmış, kamuoyuna bir lütufmuş gibi sunulmuştur.
Öğretmen açığı her geçen gün hızla artarken vekil öğretmenlik yerine, ücretli öğretmenlik getirilerek kapatılmaya çalışılan öğretmen açığında maaş ödemesi yapmak yerine saatlik ücret ödemeyi kar olarak görmüşlerdir.
Hiçbir hesaplama ve planlama yapmadan eğitim fakülteleri açılmış, kontenjanlar artırılmış, on binlerce mezun verilmiş, ataması yapılmayan öğretmen sayısı çığ gibi artmış, öğretmen olma umuduyla hayata başlayan meslektaşlarımız farklı işlerde çalışmak zorunda kalmış, bazen işsiz kalmış, bu uygulamalar neticesinde bazen yaşamına son verme yolunu tercih etmiştir.
Yapılan yüzdelik maaş zamlarıyla alınan maaşlar her geçen gün erimiş açlık sınırını altına düşmüştür.
ALO 147, BİMER, CİMER kurulan hatlar sorun çözmek yerine şikayet hattına dönüşmüş, şikayet kabul edilmiş açılan soruşturmalar genellikle kovuşturmaya yer olmadığına dair sonuçlansa daöğretmenin psikolojisini bozmaya yetmiştir.
Sürekli değişen Milli Eğitim Bakanları ile birlikte müfredat değişiklikleri devam etmiş dar gelirli ailelerin çocuklarıyla gelir düzeyi yüksekolan ailelerin çocuklarının aldıkları eğitim arasında ki makas iyice açılmıştır.
Bakalım öğretmenleri nasıl bir meslek kanunu bekliyor. Öğretmenlik mesleği için getirisi ve götürüsü ne olacak. İktidarın hazırladığı meslek kanunu mu yoksa öğretmenlerin, öğretmen temsilcisi olan sendikaların tartışarak olgunlaştıracağı bir meslek kanunu mu, yoksa biz böyle uygun gördük kanunu mu olacak?