Zor geçen yıllar
Son iki yılımız gerçekten zor geçti. Bir yandan salgın, bir yandan hayat pahalılığı belimizi büktü. Ailelerimiz ekonomik olarak da çok zor günler geçirdi.
Çocuklarımızı bu süreçte hem hastalıktan korumak, hem elimizden geldiği kadar beslenmelerine dikkat etmek için çırpındık. Her şeyin fiyatı üçe katlanmış durumda. Dolar düştü deniliyor, ama markete gittiğimizde her seferinde fiyatların arttığını görüyoruz. Böyle olur mu?
Dolar yükselince fiyatlarını yükseltenlerin, dolar düşünce de fiyatlarını yeniden eski düzeye çekmesi gerek.
Milyonlarca aile var bizim gibi. Geçimlerini nasıl sağlayacaklarını düşünüp duruyorlar.
Çocuklarımıza bir kilo muz alabilmek lüks oldu. Bazı marketlerde kilosu 20 lirayı aşmış, pazarda bile 10 lira.
Temel gıda maddesi olan yumurta ateş pahası oldu. Çocuklarımıza günde 1 yumurta yediremeyecek haldeyiz.
Yetkililerin bu duruma bir çözüm bulması, dar gelirli insanların durumuna çare üretmesi lazım.
Yeni bir yıl geliyor, ama nasıl geliyor, neler getirecek hiç kimse bir şey bilmiyor.
Acaba yeni yılda bu çekilen sıkıntıları unutacak mıyız?
Yoksa bizi dah zor günler mi bekliyor, bilmiyoruz.
Yani bir karamsarlık ve umutsuzluk içerisinde yeni yıla başlayacağız.
Allah sonumuzu hayır etsin!