Kendini sevmek
Modern toplama kampları olan sitelerde, her birimiz birer hapishane hücresini kendi zevkimize göre dizayn edip 'benim alanım', 'benim evim' diyoruz.
Bir ev, bir araba için sağlığımızdan olana dek, sistemin çarkında dönüp duruyoruz.
İçi boşaltılmış kavramlarla, boş bakan bakışlarla, ruhunu vicdanını sorgulamaktan kaçan zihinlerle, kendine bir başkalarına on kazandırmak için çalışmaktan yorgun yıpranmış bedenlerle yaşama devam etmekteyiz.
"Dünyayı sen mi kurtaracaksın” diyen zihniyetlere sahip bireylerden "Dünyayı ben mi kurtaracağım" diyen zihniyetlere sahip bireyler türüyor.
Bireyselcilik anlayışı arkasına sığınıp, toplumdan sıyrılıp mutsuz benlikler üretiyoruz. Her sabah uykusundan mutsuz, kendinden mutsuz, bedeninden mutsuz, ruhundan mutsuz, yediğinden içtiğinden mutsuz, yolundan işinden mutsuz, geçmişinden geleceğinden bu gününden mutsuz bireyler olarak uyanıp her gece mutsuzluğumuzla uyuyoruz.
Bu kadar mutsuzluğun içinde anın güzelliklerini görmekten mahrum kalıyor. Bir insana yardım eli uzatmanın hazzından uzak kalıyor, bir gülümsemenin bir tatlı sözün hoşnutluğundan geri kalıyoruz.
Nasıl ki, iyilikten kötülüğe evrilme süreci zamanla gerçekleşip kötülük tohumları filizlendiyse, kavramların içi boşaltılıp monotonluk ve robotikleşme hallerine geçildiyse, samimiyetin yerini samimiyetsizlik aldıysa, toplum algısı yıkılıp ben algısı yerleştiyse zihinlerimize.
'Dünyayı ben mi kurtaracağım' düşüncesinden sıyrılıp güzel bir dünya için cennet bahçesi denilen güzelliği, iyiliği, saflığı benimseyip benimsetebilmek için kendi payımıza düşen sevgi tohumunu iç dünyamıza ekip, sulamalıyız.
Bunun için iyi bir işimiz, çok paramız, evimiz, arabamız olmasına, meydanlara çıkıp bağırmamıza, zihni kör, düşüncesi sağır insanlara karşı tez, antitez üretmemize gerek yok.
Ekstra bir çabaya girmemize gerek yok.
Güzel bir düşünce ile iyiliği, güzelliği sunarak, bir tebessüm ederek, bir güzel söz söyleyerek, işimizi hırslardan sıyrılıp yaparak, sırf bedenimizin ihtiyacı olduğu için değil de vücudumuza karşı sorumluluk bilinciyle tadına vararak şükür ve şifa bilinciyle yemeğimizi yiyip suyumuzu içerek. Bir çocuğun oyununa katılarak, bir hayvanın başını okşayarak, bir insanı severek manevi destek sağlayarak başlamalıyız işe.
En önemlisi kendimizi severek başlamalıyız. Kendini seven insan mutlu olur. Kendini seven insan evrendeki her şeye sevgi ile yaklaşıp, sevgi ile kucaklar.