SEVGİLİ AYKUT TUZCU’NUN ARDINDAN

Bazı insanlar vardır, son derece yüksek öngörülü, toplumsal empatisi çok derin ve hızlıca sorunlara çözüm bulabilen kabiliyettedirler. Bu insanlar asla çevrelerindeki sorunlara kayıtsız kalamazlar. Sanki problem çözmek için dünyaya gönderilmişlerdir ve bunu yaparken çok zarif, çok düşünceli ve çok zeki davranırlar. Ben bu insanların paralel evrenden gelip, dünyada misyonların tamamlayıp tekrar oraya döndüklerine inanıyorum. Bu beni çok rahatlatıyor. Sevgili Aykut Tuzcu da onlardan biriydi. Gaziantep turizmi için yaptıklarını size anlatamam. Karkamış’ın gündeme gelmesinde, Zeugma’nın ulusal ve uluslararası platformda tanınmasında o kadar büyük emeği var ki..

Kendisi ile 1985 yılında tüm okullara gönderilmek üzere Gaziantep savunma destanını anlatan bir broşür hazırlamıştık. Bila bedel hazırlanan, metnini benim yazdığım, tüm basım ve dağıtım masraflarını Aykut Bey’in karşıladığı bu broşürü tüm okullara yollamıştı, çünkü Antep savunmasını çocukların bilmemesi onu çok üzüyordu.

Çoğu insana ilginç gelen şuydu: Son derece iyi bir eğitim almış, Tarsus ve Talas Amerikan Kolejleri’nden mezun olmuş, arkasından Londra Üniversitesi’nde matbaa mühendisliği eğitimi almış, Heidelberg’de yüksek lisans yapmış, bu kadar donanımlı bir insan neden Gaziantep’te kalır? Gazete ve matbaayı neden İstanbul’a taşımaz? Kendisini çocukluğumdan beri tanıdığım için onun Gaziantep sevdasının boyutlarını çok iyi biliyordum ve bu da hayranlığımı arttırıyordu.

Bana kitap armağan eden, yani kitap armağan etmeyi seven üç dostumdan biriydi.

Bir yılbaşı zamanında, Arsan Seyahat Merkezi’nin konuklarına Ömer Asım Aksoy’un “Antep Ağzı” kitabını armağan etmeye karar verdik. Son derece şık bir kutunun içinde, çok nadide bir eser olan bu üç cilt kitap beni de Aykut Bey’i de çok heyecanlandırıyordu. Çalışmalar yapıldı, armağanlar geldi.  Bu çok değerli kitapları verdiğimde bazı konuklar, “Bu yıl çakmak, kalem yapmadınız mı, çakmak yok mu?” deyince o kadar şaşırmış ve hayal kırıklığına uğramıştım ki anlatamam. Yıllarca bu olayı hatırlayıp hep güldük.

Aykut Bey yeryüzündeki misyonunu tamamladı ve bir yıldız gibi kayarak gitti. Bize birçok sorumluluk birçok umursamamız gereken görev, koca bir yaşam dersi bırakarak ayrıldı aramızdan. Yokluğunu çok hissediyoruz, ama onun hatırasını yaşatmak için güzel şeyler yapmaktan hiç vazgeçmeyeceğiz. Nurlarda uyusun.