Madde Bağımlılığı İle Mücadele!
Madde bağımlılığı ile mücadeleyi bireysel yürütmek akıl kârı değildir ve sonuçsuz kalacaktır. Toplumsal, hukuki, kültürel, yasal boyutta ortak ve programsal ilkeler çerçevesinde ciddiyetle mücadele edilmelidir. Her şeyden önce madde bağımlılığını tek boyutlu değil, çoklu bir tahribat ve çok yönlü ilişkileri içinde barındırma ihtimalini göz önünde bulundurarak hareket zorundayız. Madde bağımlılığının ticari ve ekonomik ayaklarının küresel düzeyde bir ağla yürütüldüğü görülmektedir. “Kaf Dağının” arka yüzünü görmeden bu soruna karşı gerçekçi ve sonuç alıcı durumu yaratmak mümkün değildir.
Madde bağımlılığının tanımı her gün genişlemekte ve yeni teknolojik alanların etkisi de zaman zaman bu içeriğe dâhil edilmesi kabul görmektedir. Genel olarak bağımlılıkları tütün, alkol, teknoloji ve uyuşturucu madde bağımlılığı olarak dört temel başlık altında ele almak mümkündür. Mesela öğrenci için aşırı internet ve teknolojik araçlara bağımlılığı bu çerçevede ele alınabilir.
Bağımlılık; nedir peki? “Bağımlılık, bireyin bir nesneye, insana ya da varlığa karşı önlenemez arzu ve istekli olma hali ve kişinin başka bir iradenin idaresi altına girme durumu olarak açıklanmaktadır.” Bağımlılık, ilk zamanlar bireyin kendi iradesi ile başlamış olsa da zamanla iradesinin dışına çıkmaktadır. Bu durum, bireyin kendisini, ailesini ve çevresini olumsuz etkilemektedir. İnsan sağlığına ve yaşamına zararlı, ekonomik kayıplara neden olan, zamanı olumsuz tüketen, bireysel ve sosyal travmalar ile çöküntülere neden olan alışkanlıklar maddesel bağımlılığın önemli sonuçlarıdır.
Bağımlı hale genelde bağımlı yapıcı maddeyi şaka, sosyal etki ve deneme ile başlayan, sık ve riskli kullanma ile devam eden, alışma süreciyle farklı bir boyuta evrilen süreçtir. İlk sürecin, bağımlılığa dönüşmeden müdahale edilmesi, bu sürecin yavaşlatılması, durdurulması ve geriye döndürülmesi yönünde yapılan müdahaleleri acilen gerçekleştirmek elzemdir. Günümüzde okullara ve en küçük yaşlara kadar inmiş olan madde bağımlılığı ile bilinçli, topyekun bir mücadelede yerimizi almak zorundayız.
Bağımlılık yapan maddeler, türü ve derecesi fark etmeksizin insanlarda fizyolojik, sosyal ve psikolojik bazı sorunların ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Sosyal yaşamda ise bağımlı bir birey, sosyal işlevselliğini tam olarak yerine getiremeyerek fiziksel, zihinsel ve manevi olarak etkilenerek kendini toplumdan soyutlamakta, çevresi ile olan pozitif ilişkilerini ve üretkenliğini kaybetmektedir.
Yapılan araştırmalarda madde bağımlılığının eğitim alanında da görülmektedir. Küçük yaşlara kadar inen bu illetin etkisinin okullarda yaygınlaşmadan tedbirleri artırmak ve tüm önlemleri en üst düzeyde hayata geçirmek en öncellikli görevdir. Madde bağımlılığı ne yazık ki eğitim sistemimizin önemli bir sorunu ve gerçeğidir. Bu sorunu yok saymak yerine, varlığını kabul edip, bu sorunun nedenlerini çeşitli açılardan araştırmak ve çözüm yolları geliştirmek sorunun çözümünde önemli yolları sunacaktır.
Çocuğun kişiliğinin temel gelişimi okul öncesi dönemde, sosyal çevrede, kültürel ortamda ve ailede gerçekleşmektedir. Dolayısıyla, okulda aldığı eğitim dışında, çocuğun aile ortamında geçirdiği tüm süreçler ve farklıca etkileşimler de onun yönelim ve eğilimleri ile ilgileri üzerinde oldukça etkilidir.
Aile ve çevresel üyelerle yaşanan şiddet, çatışma, duyarsızlık, ilgisizlik gibi birçok olumsuz durum çocuğun duygusal açıdan çöküntü yaşamasına ve aileden uzaklaşmasına neden olmaktadır. Bu durumdaki çocuklar kolaylıkla madde ve teknolojik bağımlılık da dâhil, olumsuz etkileşim içine girebilmektedir.
Araştırmalarla açığa çıkan sonuçlara baktığımızda okullar için birden çok öneriye yer verilmektedir. Bu önerilerden bazılarını şöyle sıralayabiliriz:
“Eğitim kurumları, ilan edilen resmi öğretim programı yanında, öğrencilerin ruhsal, zihinsel ve fiziksel sağlığını da temin etme ve geliştirme yönünde arka plandaki eğitim programlarının geliştirilmesine ve uygulanmasına önem vermelidirler. Okulların fiziki ve eğitimsel koşulları öğrencilere göre düzenlenmeli, öğrenci ders dışındaki zamanının büyük kısmını çeşitli sosyal, kültürel ve bilimsel etkinlikler aracılığı ile okulda geçirebilmelidir.
Okul ve çevre ilişkileri geliştirilmeli, okul içi ve okul çevresinin güvenliği ve sağlığı, ilgili kurumların desteğiyle sağlanmalıdır. Öğrencilerin bağımlılık yapan maddeyi okul çevresi yanında, okul içinden de temin ettikleri görülmüştür. Okul içinde risk grupları belirlenmeli, tehlike oluşturan ve tehlike altındaki öğrenciler sıkı bir şekilde izlenmeli ve gerekli bilgilendirme, rehberlik ve destek sağlanarak önlemler alınmalıdır.
Medyadaki özendirici etkiler denetlenmeli, madde bağımlılığının kötü sonuçları geniş kitlelere duyurulmalı, bu konuda bilinç oluşturulmalıdır. Sivil toplum örgütleri, medya, okullar ve diğer kuruluşlarla işbirliğinde içinde uyuşturucu madde kullanımına karşı savaş açılmalı, uzun dönemli önleyici planlar ve programlar geliştirilmelidir.”
Yaralanılan Kaynaklar Ve Alıntılar:
https://www.acarindex.com/dosyalar/makale (Fatma ÖZMEN* Yasemin KUBANÇ)
Okullarda Karşılaşılan Bağımlılıklar Üzerine Bir Durum Çalışması* (İlker Dere1 Abdullah Uçar)
https://obm.org.tr/(Okulda Bağımlılığa Müdahale Programı)