İTTİFAKLAR-2023

Evet arkadaşlar, 2023’e çok az kaldı. Cumhuriyet’imizin 100.yılına girerken çok kritik bir seçim süreci önümüzde duruyor. Ancak nedense bir türlü bu atmosfere giremiyoruz. Aslında ekonomik darboğazın ve enflasyon canavarının toplumsal huzuru tehdit ettiği şu dönemde seçim atmosferine girmek, vaatleri duymak ve siyasilerin mecburi istikamet vatandaşı dinlediğini görmek bir nebze ümit verebilir insanımıza. İşte bu yönden bakıldığında bile kritik bir seçim aslında 2023 seçimleri.

Şimdi ittifakların aldığı pozisyonlara bir bakalım.

Cumhur İttifakı öncelikle karşısındaki Millet İttifakı adayının kim olduğunu görmek istiyor. Adayı gördükten sonra hedefe odaklanıp o hedefi yıpratmak için elinden geleni yapacak. Millet İttifakı ise bu sürecin farkında ve elinden geldiğince aday belirlemeyi geciktirmeye çalışıyor. Ancak gerek Erdoğan gerekse Bahçeli engin tecrübeleriyle Millet İttifakı’nı her yönden sıkıştırmaya, 6’lı masayı dağıtmaya, liderler arasında çatlaklar oluşturmaya çalışıyorlar. Bu süreç gittikçe alevlenerek devam edecek.

Şimdi bir analiz yapalım. Cumhur İttifakı’nın karşısında Kemal Kılıçdaroğlu’nu görmek istiyormuş gibi bir hava var. Ben bunu sadece Bahçeli’nin isteyebileceğini düşünüyorum. Zaten “sınıf arkadaşımı tercih ederim” diyerek de mesajını daha önce verdi. Erdoğan ise kaybetmesi durumunda kesinlikle Kılıçdaroğlu’nu başkanlık koltuğunda görmek istemez. Çünkü son 10 yılda ikilinin arası epeyce bir gerildi.

Millet İttifakı için de durum pek farklı değil bence. Liderliğini Kılıçdaroğlu’nun yaptığı bu ittifakın başarıya ulaşması durumunda CHP büyük bir güç olarak iktidarı devralacak. Bunun farkında olan ve parlamenter sisteme geçilmesi durumunda “Başbakanlık” isteyen Meral Akşener bu pozisyon için şimdiden avantaj yaratma peşinde. Ancak 6’lı masanın şimdiden başbakanlık için bir “rezervasyon” yapacağını sanmıyorum. Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı olması halinde ilerideki olası Başbakanlık seçimlerinde de İmamoğlu’nun Akşener karşısında aday olması çok muhtemel. Akşener ise doğal olarak bu ihtimalleri düşünüyor. Zaten Akşener dışındaki 6’lı masanın diğer temsilcileri bu hususta biraz geri planda, “bekle ve gör” stratejisi uyguluyorlar.

Sonuç olarak tüm gözler Millet İttifakının yani Kılıçdaroğlu’nun belirleyeceği adayda ve sonrasında yaşanabilecek çekişmelerde. Tüm partilerden beklentimiz her türlü siyasi ikbali bir kenara bırakarak Cumhuriyet’in 100. yılına yakışır bir seçim süreci geçirmemizi sağlamalarıdır. Türkiye’nin yeni bir siyasi istikrarsızlık süreci yaşamaya, gereksiz vakit ve enerji kaybına, şahsi menfaat oyunlarına tahammülü yoktur; kimsenin bizlere böyle bir durumu yaşatmaya hakkı da yoktur. Umarım centilmence, neşe içinde, bir bayram havasıyla gireriz seçim atmosferine. Ve sonunda vatanını en çok seven ve görevini en iyi yapan devlet adamları başımıza geçer bu yeni yılda. Seçim sürecinin bir an önce belirlenmesini, tüm tereddütlerin ortadan kalkmasını temenni ediyor, yeni yılın ulusumuza huzur, refah ve istikrar getirmesini temenni ediyorum.