Koşulsuz sevgi yoktur…
Ya da şöyle söylesem daha iyi anlaşılırım gibi. Koşulsuz sevgi vardır ama çocuk bir zihinde vardır.
Yani bir çocuk bilir ki annesi onu ne yaparsa yapsın sever.. Koşulsuz sevgi bunun gibi bir şey. Küçük olanın büyük olandan beklentisi gibi. Ve ancak küçük ve büyük ya da çocuk ve yetişkin arasında mümkün olabilen, bir çeşit merhamet içeren bir sevgi, bir bağlılıktır diye düşünüyorum. Küçük olanın büyük olandan beklediği, büyük olanın küçük olana sunduğu.
Yetişkin insanlar arasında, karı koca arasında iki arkadaş arasında ya da devlet ile halk arasında koşulsuz sevgi olamaz. Eğer olursa orada menfaat ilişkisi vardır, çıkarlar devrede demektir. Bu sağlıklı değildir, toksiktir. Hasta eder. İlişkiyi de insanları da.
Hal böyleyken, yani sistem bu konuda net iken, yani durum tam da ne kadar ekmek o kadar köfte iken, çocuk zihinlere seslenmek istiyorum. Durun bir düşünün ve alma verme dengesini sağlayıp sağlamadığınızı gözden geçirin.
Siyaset yapmak kalemimde yoktur ancak örneklemek gerekirse hükümetler ve halk arasında “bir koşulsuz sevgi mümkün olabilir mi?” diye sormak istiyorum size. Kendi görüşümü de elbette paylaşacağım…
Hükümetler ve halk arasındaki sevgi ve güven ilişkisinin, iki yetişkin arasındaki gibi koşullu olması gerekir. Yani her iki tarafın da kendi sorumluluklarını bildiği ve karşılıklı olarak birbirini beslediği, adil ve sağlıklı bir düzen.
Halkın, bir annenin çocuğunu besleyip onu koşulsuz sevdiği gibi, o ne yapsa hoş gördüğü gibi bir devlet politikasının sürdürülebilir olması mümkün müdür? Benzer şekilde devletin de halk ne yaparsa okey anlayışı güdemeyeceği, hukuk ve yargı ile sistemsel bir çözüm isteyeceği ve gereğini yapacağı gerçeği gibi.
Demek ki neymiş, koşulsuz sevginin yetişkinlerin dünyasında yeri yokmuş. Asıl olan neymiş? Karşılıklı besleme, karşılıklı sevgi, sorumluluk bilinci, güven ve hoşgörü olması gerektiğiymiş. Öbür türlü ne olurmuş? Öbür türlü ya büyük olan belli bir dönem hoşgörü gösterir, çocuğun büyüyüp yetişkin olacağı döneme kadar hata yapmasına izin verir, ya da baktı olmuyor çocuğun adam olacağı yok kendini ve güvenliğini korumak için tedbir almak durumunda kalır.
Sözün kısası arkadaşlar, kendi çocuğunuzdan başka hiç kimseyi koşulsuz sevmeniz mümkün değildir. Çocuğunuzu dahi yetişkin oluncaya kadar…
Yetişkin bilincinde bir toplumda, huzur ve güvenlik içinde yaşamak, bireysel hayatlarımızda da aynı konforu dibine kadar hissetmek, hayatın alma verme dengesinin sunduğu adaleti, yaşamımızın her alanına ilmek ilmek entegre etmek her birimizin kendi öz varlıklarımıza temel borcudur.
Zaten hakkın olanı sen kendine vermez isen, kimse gelip senin kucağına onu yerleştirmez. Hakkından fazlasını karşıdakine vermek bir süreliğine verene kendini büyük ya da iyi hissettirse de denge bozulduğundan sistem error verir. Arıza çıkar yani.. Koşulsuz sevgi yalan olur, patlar.
Denge her alanda, her anlamda, nihai sondur…
Sevgiler, selamlar…