CEZAYİR GEZİ NOTLARI (6)

YAYINLAMA: 27 Aralık 2023 / 03.00 | GÜNCELLEME: 26 Aralık 2023 / 15.37

Sidi M’Cid asma köprüsü

 

Şehri tam ortadan ikiye bölen, yaklaşık 175 metre yükseklikteki ‘’Gantaret El Hibal’’ ya da diğer adıyla Sidi M’Cid asma köprüsünün her iki tarafında bulunan eşsiz Konstantin, manzarası gerçekten müthiş. 1912 yılında inşa edilen bu köprünün doğusunda yer alan “Ölüler Anıtı”, I. Dünya Savaşı sırasında ölen 800 Konstantin askerinin anısına yapılmış. 1918 ile 1930 yılları arasında yapılan bu anıtın kapısının tasarımında, Cezayir’in ünlü Timgad Roma Harabelerindeki Trajan Kemeri’nden esinlenilmiş.

Dünyanın en yüksek asma köprülerinden biri olan Sidi M’Cid Köprüsü 1908 yılında Fransız mühendis Ferdinand Arnodin’in tasarımıyla inşa edilmiş.

1912 yılında yaya ve taşıt trafiğine açılmış bu köprü iki dağı birbirine bağlıyor ve muhteşem bir vadiyi seyretmenizi sağlıyor.

Çok yağmurlu bir günde geziyor olmamıza rağmen manzara öyle müthişti ki gerçekten hepimiz büyülendik.

Daha sonra gittiğimiz Ahmed Bey Sarayı, Cezayir’in son beyi olan Ahmed Bey için yapılmış tarihi bir saray.

Konstantin’in tarihi evlerinin bulunduğu bölgedeki saray, Cezayir’deki en iyi Osmanlı Dönemi mimari yapıtlarından biri olarak kabul ediliyor. Yapımı 10 senen süren ve 1835 de kullanılmaya başlayan sarayın mimari tasarımı için Cenevizli mühendis Chiavino ile birlikte tanınmış sanatçı Al-Jabari ve Al-Khatabi birlikte çalışmışlar. Yerleştikten 3 sene sonra 1838’de, ne yazık ki Fransız sömürgeciler. Ahmed Bey’i sarayından çıkararak burayı askeri üs olarak kullanmışlar.

Palmiye ve portakal ağaçlarıyla süslü, mermerden yapılmış üç kocaman avlu ve üç süitten oluşan sarayda 266 tane sütunla süslü koridor gerçekten nefes kesici. Avlularda iki tane de çeşme yer alıyor. Sedir ağacıyla yapılmış, her biri birbirinden güzel 540 oymalı kapı, tavanı mermer seramiklerle süslü odalara açılıyor. Ahmed Bey’in gezdiği yerleri anlatan resimlerse duvarları süslüyor.

Bu güzel sarayı gezdikten sonra verdiğimiz kahve molasında hepimiz Türk kahvesi özlemindeydik ama Espresso ile yetindik. Şunu itiraf etmeliyim ki Cezayir’de kahve yanında yiyeceğiniz atıştırmalık kremalı, çikolatalı keklerde Fransız izlerini görmek hiç de zor değil.

Kahve molamızı Emir Abdelkader Camii gezisi takip etti.15000 kişilik cemaate hitap etmek üzere yapılan bu devasa cami, ilk defa 1968 de ibadethanesi ve 10.000 kişilik kapasitesiyle bir cami kompleksi olarak düşünülmüş ama dönemin Cumhurbaşkanı Houari Boumediène'in de isteği ile daha iddialı inşa edilmiş, 107 metrelik ikiz minareleri ve Cezayir’in ilk islami üniversitesini de içinde barındıran bu yapı 1994 yılında hizmete sunulmuş. İçinde müthiş bir avize ışıklandırması var. Bu anıtsal cami, ismini 1800’lü yıllarda yaşamış olan Cezayir’in kurucusundan almış.

Cezayir’in meşhur taze hurmalarının da bulunduğu pazarının ve alışveriş merkezinin gezilmesinden sonra otelimize dönerek, gezi boyunca bize eşlik eden Cezayir Ulusal Turizm Kurulu pazarlama direktörü ve ekibi eşlinde akşam yemeğinde alternatif tur programlarını konuştuk.

4. GÜN

Kahvaltıdan sonra Cezayir Turizm Bakanlığı, Cezayir Ulusal Turizm Kurulu, merkezi Cezayir’de olan Atrium Travel & Tour, THY ve Tursab ekibi olarak yapılan workshopta bir araya geldik.

Profesyonel görüşlerin paylaşıldığı ve swot analizlerinin masaya yatırıldığı bu workshop oldukça verimli geçti.

Toplantı sonrasında Sidi M’Cid asma köprüsünün sonunda bir asansörle çıkılan ve tüm Konstantin’in müthiş panoramasını zirveden seyreden Igherssan Restoran’da yine Fransız mutfağının etkisinde olduğunu gördüğümüz muhteşem bir et yemeğinin ana ikram olduğu öğle yemeği yendi. Bir dağın içine oyulmuş izlenimi veren ve asimetrik katlardan oluşan, çok güzel bir seyir balkonuyla taçlanmış odukça otantik bir restoran olan Igherssan’dan sonra Konstantin havaalanına transferimiz yapıldı.

Gümrükte yine girişteki gibi sadece arapça ve fransızca hazırlanmış ve doldurulması zorunlu olan formlar yüzünden oldukça vakit kaybedildi. Aynı fanatikliğin Fransa girişinde de olduğunu hatırlayıp eleştirmekten kendimizi alamadık.

Yine business class keyfiyle uçtuğum dönüş yolunda, meslektaşlarımızla vedalaştık ve bu verimli gezinin meyvelerini toplayabileceğimiz çalışmalara başlamak üzere ofislerimize döndük.

Akıllarımızda her türlü hak edilmemiş yoksulluğa rağmen, yüreklerinde kocaman bir vatan, bayrak sevgisi, tek karış toprağından vaz geçmeyen bir halk ve turizmden pay almak için çok istekli bir hükümet kaldı.

Cezayir gezi notlarının son cümlesi: İnsanların Afrika ülkelerinin bile nasıl yönetildiğini okuyup belki bizim hiç hak etmeden yaşadıklarımızı sorgulamaya başlamasının vakti geldi de geçiyor bile. BİTTİ

Konstantin Ahmed Bey Sarayı çeşme

Konstantin Emir Abdelkader Cami

Konstantin Emir Abdelkader Cami

Konstantin Havaalanı

Konstantin Igherssan Restoran

Sidi M'Cid Asma Köprüsü

 

CEZAYİR GEZİ NOTLARI (6)
YORUMUNUZU YAZIN, TARTIŞMAYA KATILIN!
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *