SEÇİM ORTAMINDA GAZİANTEP’Lİ OLMANIN ONURU VE YÜKÜMLÜLÜKLERİ

YAYINLAMA: 19 Ocak 2024 / 03.00 | GÜNCELLEME: 18 Ocak 2024 / 20.16

Belediye seçimlerinin gündeme geldiği, partilerin aday çıkarmak için kolları sıvadığı bu günlerde rahmetli babam Op. Dr. Rauf Yılmazer’in son yazısını hatırladım. 

“Gaziantepli olmanın Onuru ve Yükümlülükleri” başlığıyla yayınlanan bu gazete yazısı, babam Op. Dr. Rauf Yılmazer’in, bir halk muayene odasının önünde pusu kurularak öldürülmeden önce, çok sevdiği Gaziantep’ine bıraktığı bir miras gibiydi. Sitem de içeriyordu. Babam tam bir Gaziantep sevdalısıydı. Efsane bir insandı, tıpkı annem Kamuran Yılmazer gibi…
Bu sevda ve müthiş vatan aşkı, insan sevgisi, emeğe değer vermek bize bıraktıkları en onurlu mirastır.
Yerel gazetelerde son derece akıcı bir üslupla her okuyanın anlamasını amaçlayan bir dille köşe yazıları yazardı. Bu yazılar bazen bir yaralıyı kurtarmanın ip uçlarını, bazen gezi notlarını, çokça da siyaseti ve belediyeciliği konu edinirdi.
45 yıl önce, 17 Eylül 1979 tarihinde, Gaziantep Belediyesi adına 12 kenar semtte açtığı halk muayene odalarından birinin önünde kurulan pusuyla alçakça öldürülmeden önce gazetede yazdığı bu son yazıda öyle güzel nasihatleri vardı ki… Özellikle belediye başkanı seçeceğimiz bu günlerde, bunları yeniden hatırlamak istedim.
Babam Gaziantepli olmanın kişiye doğuştan bazı övgüler kazandırdığına inanıyordu. “Gaziantepli kahramandır. Gaziantepli ekmeği suyu kalmadığı zaman bile aylarca düşmanla dövüşmesini bilmiştir. Güvercin dışkısından barut yapmış, süpürge tohumunu ve zerdali çekirdeğini ekmek yapıp yemiştir. Yedisinden yetmişine kadar tüm olanakları ile memleketini ve namusunu korumuştur. Gaziantepli çok çalışır, eğlenmesini, yaşamayı bilir. Senelerce Halep’in sancağı olduğu halde, kendi hars ve kültüründen hiçbir şey kaybetmemiş Araplaşmamış, lisanını ve özelliklerini korumuştur” diyordu.

Gerçekten de Gaziantepli memleketini çok büyük bir aşkla, bir başka sever, “Dünyada Türkiye, Türkiye’de Gaziantep” diyenlerin yurdudur. Yabancı bir memlekette “Gaziantepliyim” dediğiniz zaman herkes tüm bu sebeplerle saygı gösterir. Babam tüm bunların elde edilmesinde Gaziantep’te doğan kişinin özel bir katkısı olmadığını, bunların atalarımızdan kalan miraslar olduğunu, hemşerilik hakkı olduğunu var sayıyordu.
“Oysa Gaziantepli olmanın yükümlülükleri vardır.” diyordu. Ben de tamamen ona katılıyorum.

Bu kentte doğanlar ya da bu kentte doyanlar işlerinin çokluğunu bahane etmeden siyasi partilere katılıp görev almalıdır.  Hep almak için değil biraz da vermek için çalışmalıdır.
Toplumu ilgilendiren konularda “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” felsefesiyle görmezden gelmek yerine aklının erdiği oranda uyarıda bulunmak ödevdir.
Bir tek Gaziantepli’nin daha fazla yetişmesi için eğitimin her dalına maddi ve manevi katkıda bulunmak gerekir.
Gençleri kahveden, kavgadan ve kötü alışkanlıklardan kurtarmak için amatör spor kulüplerine maddi ve manevi yardımcı olarak buralardan yararlanan genç sayısını arttırmak bir borç olmalıdır.
Tüm Gazilerimizi, şehit ailelerini, yani Antep’e Gazilik ünvanını kazandıranlardan bugün hayatta olanları onurlandırmak, dertlerine maddi ve manevi yardımda bulunmak vefa borcudur.
Çıkar gözetmeden yerel yönetimle ilgilenmek, görev istemek ve yapmak hemşerilik gereğidir.
Kızılay, Çocuk Esirgeme Kurumu, Verem Savaş Derneği, Yardım Sevenler Derneği gibi yoksul kesimin yardımcısı dernekleri güçlendirmeye çalışmak, onlara hizmet etmek hem hemşerilik hem de insanlık gereğidir.
Gaziantepli ye iş yeri sağlayacak girişimlerde bulunmak, kooperatiflerin düzenbazların elinden kurtularak başarıya ulaşması için savaşmak, küçük paraların birleşerek ekonomiye güç veren büyük tesisler oluşturacağını göstermek ve bunların öncüsü olmak aklı erenlerin ödevi olmalıdır.

Belediye başkanını seçerken tüm bu talepleri yerine getirebilecek bir kişiyi görmek istememiz en doğal hakkımız. Bunlara ek olarak “Gaziantepli olmanın onuru”na ekleyeceği dürüstlük, çalışkanlık, insanca yaşam normlarına saygı ve onları hayata geçirme, kentte yoksulluğu ve yolsuzluğu asgari seviyeye düşürecek düzenlemeleri yapmasını da istemeliyiz.

Çağdaş dünyada , son derece zeki ve çalışkan olduklarından zerre kadar kuşku duymadığım Gaziantepliler, verdikleri her kuruş verginin kentimize harcandığı, öğrencilerin eğitimden, barınmadan, huzurdan güvenden en büyük payı aldıkları, emeklilerin, kadınların, çocukların, emekçilerin yaşam standardının yaşanır seviyeye getirildiği, alt yapısı düzgün, hizmeti tıkır tıkır işleyen , herkesin eşit olduğunu hissettiği,  adil ve örnek bir kent olma taleplerini cesurca dillendirmeli ve tercihleriyle doğruyu bulma arzu ve isteği en büyük umudum.  

 

SEÇİM ORTAMINDA GAZİANTEP’Lİ OLMANIN ONURU VE YÜKÜMLÜLÜKLERİ
YORUMUNUZU YAZIN, TARTIŞMAYA KATILIN!
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *