CHRISTOF COLOMB’UN YUMURTASI VE ARSAN SEYAHAT MERKEZİ

YAYINLAMA: 19 Eylül 2024 / 00.00 | GÜNCELLEME: 18 Eylül 2024 / 12.06

15 Eylül Pazar günü, Güneydoğu Anadolu’nun ilk seyahat acentası olan Arsan Seyahat Merkezi, 38. yılını doldurdu ve 39. yıldan gün almaya başladı.

Kuruluş öykümüz çok sürükleyici bir film tadında. 1618 sayılı kanun gereği Turizm Bakanlığı bünyesinde kurulması gereken bölgenin ilk seyahat acentasının kuruluş evraklarının hazırlanmasından bakanlık onayına kadar geçen serüven, gerçekten, inanılmaz keyifli ve bir o kadar da zorlayıcı olmuştu. Bünyesinde hiç acenta olmayan ve acenta kuruluşuyla ilgili en ufak bir deneyimi olmayan ancak bir acenta açılması için var gücüyle destek sağlayan bir il müdürlüğü, Gaziantep’e bir acenta açılmasının çok da gerekli olmayacağını düşünen bir takım insanların direncine rağmen, 15 Eylül 1986 günü acenta işletme belgemizi aldık.

Bölgenin sanayiden başka bir ticari değerinin olmadığını düşünen bazı meslek odaları, kurumlar ve insanlara rağmen yapılan çok ciddi ve yıllara yayılan bir dizi profesyonel tanıtımla bölgede “konaklamalı bir turizm destinasyonu “ yaratmanın onurunu yaşadım. Üstelik bu destinasyon sadece gastronomisi ve etnografyasıyla değil, muhteşem bir arkeolojik zenginliğiyle de kültür turizm pazarında en üst sıralara kuruldu.

Her fırsatta böyle bir sektör yaratmanın gururuyla öykümüzü anlattım. Bazıları “Nedir yani, bir acenta kurmayı neden böyle abartıyorsunuz?” anlamında imada bulundukça aklıma hep  Kristof Kolomb'un yumurtası geliyor.

Önce sizlere Kristof Kolomb’u anlatayım: Kristof Kolomb (Cristoforo Colombo), 1451'de Cenova, İtalya'da doğmuş bir denizci ve kaşif.  Yoksul bir ailenin oğlu. Uzun yıllar yaşadığı Lizbon’da gemilere ve gemiciliğe ilgi duymaya başlamış. Gökbilim, tarih ve coğrafyaya duyduğu ilgiyi okuduğu kitaplarla zenginleştirmiş. Gençliğinde İspanya’ya taşınarak katıldığı seferlerde deneyim kazanmış, harita yapmayı, gemi kaptanlığını öğrenmiş.

Yaşadığı dönemde Hindistan ve Çin’den Avrupa’ya karşılıklı çalışan ticaret yolları İtalyanların ve Osmanlı’nın elinde olduğu için, yeni bir yol keşfetme tutkusuyla yanıp tutuşuyormuş.

Doğudaki bu ülkelere sürekli batıya giderek daha kısa bir deniz yoluyla ulaşmayı umuyormuş çünkü dünyanın yuvarlak olduğu artık o yıllarda bilinen bir gerçekmiş. Bilinmeyen konu dünyanın çevresinin ne kadar olduğu imiş. Kolomb belli haritaları inceleyerek matematik hesaplar yapmış ama finansal desteğe de ihtiyacı varmış. Neticede İspanya Kralı Ferdinand ve Kraliçe Isabella ikna olmuşlar ve Kolomb’un ele geçireceği ganimetin % 10unu almak koşuluyla yardımcı olacaklarını söylemişler.

Kolomb, önce San Salvador’u, sonra da Küba’yı keşfetmiş. Yepyeni bir kıtaya değil de Hindistan’a geldiğini düşünerek yerli halka “Hintliler “ ( indians) demiş. O sebeple kızılderililerin İngilizcesi hala “İndians” dır. Kolomb İspanya’ya dönüşünde büyük bir törenle karşılanmış. Daha sonra da keşiflerine devam etmiş. Kolomb’un en önemli özelliğinin kendisinden önce de sonra da hiçbir kaşifin yapamadığı bir şeyi yapmış olması olduğunun altını çizmeliyim: Birbirinden habersiz yaşayan iki dünyayı birleştirerek küreselleşmeyi başlatması ve dünyayı tek bir dünyaya çevirmesi  Kolomb’un en büyük başarısı olmuş.

Gelelim Kristof Kolomb’un yumurtasına: Bazı İspanyol soyluları bu halka mensup denizcinin kahraman ilan edilip, sarayda ağırlanmasına içten içe kızıyor ve gemiye binen herkesin Amerika’yı zaten bulacağını söylüyorlarmış.

Sarayda verilen bir yemekte yine bu alaycı konuşmaya muhatap olan Kolomb, haşlanmış ama soyulmamış bir yumurta getirmelerini istemiş ve soylulardan herhangi bir destek olmadan bu yumurtayı dik tutmalarını istemiş. Elbette hiçbiri bunu başaramamış. Kristof Kolomb yumurtanın altını hafifçe çatlatmış ve masanın üstüne dik durumda bırakmış. Böylece çok basit bir çözümle, önemli olanının nasıl yapılacağını bilmek olduğunu herkese göstermiş. Bu hikâye de bir problemi çözmenin kolay olabileceğini ama doğru yaklaşımı bulmanın önemli olduğunu anlatmak için kullanılan bir metafor olarak sürekli kullanılmış. Gerçekten de herhangi bir sorunu çözmek, doğru düşünüldüğü zaman çok zor olmayabilir. Önemli olan ilkleri yaparak iz bırakabilmektir.

 

CHRISTOF COLOMB’UN YUMURTASI VE ARSAN SEYAHAT MERKEZİ
YORUMUNUZU YAZIN, TARTIŞMAYA KATILIN!
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *