Sen Ne İşe Yararsın?

YAYINLAMA: 24 Eylül 2024 / 00.00 | GÜNCELLEME: 23 Eylül 2024 / 12.23

Bilmem sizde benim gibi zaman zaman hatırladığım bazı önemli simaları hatırlar mısınız? Bunlardan bir örnek vermek isterim.  İstanbul’a aşık çok değerli bir şarkıcı olan Dario Moreno’yu hatırlar mısınız? Seneler önce bu İstanbul aşığı, İstanbul’u ve de Türkiye’yi tanıtmak için ömrünü feda etmiş bu tatlı insan, 1 Aralık 1968’de Yeşilköy havalimanında 47 yaşında bir cinayete kurban gitmişti. Aslında Aydın Germencik doğumlu olan Dario Moreno’nun ömrünün büyük bölümünü Fransa’da geçirmiş değerli bir müzisyen olarak Türkiye’nin tanıtımında büyük payı olduğuna inanırım. 

Dönemin Adalet Bakanı Hasan Dinçer, dönemin İçişleri Bakanı M. Faruk Sükan, Emniyet Genel Müdürü Hayrettin Nakipoğlu, Dario Moreno’nun katilini bulamayan görevlilerin başında sizler vardınız da sizler ne işe yaradınız? Faili meçhul cinayetleri burada sıralamak istemiyorum. Ancak birkaç örnek verilmesi gerekir. 

Çok önemli bir isimden bahsedeceğim Prof. Bahriye Üçok. 6 Ekim 1990 günü adresine gönderilen bir paketi açan değerli ilahiyatçı hocamız, kurgulu bir bombanın patlaması ile hayata veda etti.  Bu paket kim veya kimler tarafından postaya verildi. Dönemin Emniyet Genel Müdürü Necati Bilican, dönemin İçişleri Bakanı Abdulkadir Aksu, yine Dönemin Adalet Bakanı Mahmut Oltan Sungurlu sizler ne işe yaradınız? Faili Meçhul dosyanın altında sizlerin boş imzaları bulunmakta.

1993’de 24 Ocak çok önemli bir tarihtir Uğur Mumcu’nun öldürülmesi. Bu sokağı hiç gördünüz mü? Uğur Mumcu sokağında polis kulübesi ile Uğur Mumcu’nun Renault marka arabasının bulunduğu yer arasında, yaklaşık 20 metre bulunmakta. Buradan hayalet bile geçse, polislerin görmemesine imkan yoktur. Bir meczup, Uğur Mumcu’nun arabasının altına bomba düzeneği yerleştirip, marş kontak kablosuna bağlamış. Bu işlem dakikalar sürecek bir iş. Polislerin bu süreçte bu düzeneği kuranları görmemiş olması imkansız. Dönemin Emniyet Genel Müdürü Yılmaz Ergun, Dönemin İçişleri Bakanı İsmet Sezgin ve de dönemin Adalet Bakanı Mehmet Seyfi Orhon sizler ne işe yaradınız? Ne işe yararsınız? 

İstanbul, birçok ülkelerin su yollarını birleştiren, doğu ve batı sentezin birbirinden bir çizgi ile ayrıştığı bir coğrafya olarak biliriz. İstanbul, kanımca anlatmakla bitmez. Ancak bu şehirde örgütlenen cemaatlerin iç bünyelerinde sapık oluşumları açığa çıkaran birçok olayın içinde bir olayda, bütün Türkiye ayağa kalktı. 7 Aralık 2022 tarihini unutmamak gerekir. 

6 yaşında bir kız çocuğunun 29 yaşında bir cemaat müridi ile öz anne ve babası tarafından evlendirilmesine tepki çok büyük oldu. Aslında bu bir buz dağının, suyun üstünde kalan kısmı.  İsmail Ağa cemaatinin Hiranur Vakfı üyesi 29 yaşında Kadir İstekli’yle öz kızını evlendirmesinde, Türkiye ayağa kalktı. Devrin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş, Devrin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, devrin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ sizler ne işe yararsınız?

Aslında bu sıraladıklarım bir buz dağının suyun üstünde kalan kısmı. Suyun altında yüzlerce kız çocuğu, küçük yaşta evlilik içinde bulunmakta. Uluslararası bir sözleşmeye de ev sahipliği yapan İstanbul, kadın hakları konusunda uluslararası mutabakata ilk imzayı, yine Türkiye olarak İstanbul’da koyduk. Cemaatlerin ve tarikatların baskısı ile Beştepe, yani Saray, tek adam yönetimi, bu mutabakattan kimseye danışmadan, bir imza ile çıkarak, cemaatlerin ekmeklerine yağ sürmüş oldu. Bu sözleşmeye konulan imzayı onaylayan: Büyük Millet Meclisi. Milletin vekillerine sorulmadan İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması hangi yasada kayıtlı? 

4 Ekim 1926 tarihinde yayınlanan 743 Sayılı Türk Medeni Kanunu aile kurumu içinde bir erkek ve kadın eşitliğini kabul eder. Evlilikte resmi nikah zorunluluğu getirilir ve çok eşlilik yasaklanır. 

Ancak 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nda 22.11.2001 yılında yapılan değişikliklerde madde ‘11’ de ergenlik yaşının on sekiz olarak belirtilmişti. 

Madde 12’de ise 15 yaşını dolduran küçük, kendi isteği ve velisinin rızasıyla mahkemece ergin kılınabilir denilmekte.  

Aynı kanunun 143. maddesinde evlenmenin geçerli olması, dini törenin yapılmasına bağlı değildir ve aile cüzdanı gösterilmeden dini tören yapılmaz ibaresi bulunmakta.

İstanbul’a ihanet ettiklerini söyleyen Sarayın, Türk Medeni Kanunu’na da CEMAAT’lerin baskısı ile ihanet ettiklerini izlemek, nasıl bir ihanetin içinde kaldığımızı anlatmaktadır. 

Cemaatlerden farksız olan aşiretler de kendi iç törelerine bağlı kalmakta. Aşiretin kestiği karar, sonucu ne olursa olsun, uygulanmasında çocukları katletmeye kadar varsa da tatbik ettiklerini izlemekteyiz. Narin Güran. Mutlaka girdiği ahırda görmemesi gereken bir olayı gördü ve bu nedenle amca veya her kimse, çocuğu ortadan kaldırın demiş olması olasıdır. Kızı orada iple boğmalarına aşiret bir kılıf aramakta. 

Aşiretten birisine ‘ben öldürdüm de seni biz besleriz hapiste’ demeleri mümkün. Dönemin Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, dönemin İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve de dönemin Emniyet Genel Müdürü Mahmut Demirtaş, sizlerin ne işe yaradığınızı hala düşünmekteyim. Çarpık adalet, çarpık hukuk sistemimizde, faili meçhul cinayetlere bir yenisinin daha ekleneceğinden korkmaktayım, teğmenlerin yemin töreninde çektikleri kılıçlar, bu çarpıklıklara karşı olsa gerek diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.

Sen Ne İşe Yararsın?
YORUMUNUZU YAZIN, TARTIŞMAYA KATILIN!
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *