Kutaisi
Kutaisi, Gürcistan’ın İmereti Bölgesi’nde yer alan dünyanın en eski ve sürekli yerleşim yerlerinden biridir. Gürcistan’ın en büyük ikinci ve en kalabalık üçüncü şehridir. Şehrin geçmişi M.Ö. 3. yüzyıla dayanmaktadır. 978-1122 tarihleri arasında Gürcistan Krallığı’nın başkentliğini yapmıştır. Şehir, Gürcistan’ın bağımsızlığını ilan ettiği Nisan 1991 tarihinden önce büyük bir sanayi merkezidir. Ülkenin bağımsızlığı sonrasında ülkenin ekonomik çöküşünden şehirde payına düşeni almış ve nüfusun bir bölümü çalışmak için ülke dışına çıkmıştır. 2011-2019 tarihleri arasında Gürcistan Parlamentosu’na ev sahipliği yapmıştır.
Kutaisi’den Yapmadan Dönme
Şehir merkezinin ana meydanında 2011 yılında yaptırılan ve arkeolojik kazılarda bulunan ünlü altın takıların büyük ölçekli kopyalarıyla süslenmiş ve Opera binasının yanı başındaki büyük süs çeşmesi olan Colchis Çeşmesi‘nin etrafında dolaşmadan,
Şehir merkezine bir km mesafedeki tepede yer alan, 1003 yılında İmereti Kralı III. Bagrat tarafından yaptırılmış, 1692 yılında yıkılmış, 2009 ve 2012 yılları arasındaki restorasyonun ardından 1994 yılında Unesco Dünya Mirası listesine girmiş olan, şehrin simgelerinden Bagrati Katedrali ‘ne çıkmadan,
Şehrin ortasından geçen Rivali Nehri’nin üzerinde 1872 yılında inşa edilen, elinde 2 tane şapka bulunan çocuğun yer aldığı ve kentin simgelerinden biri olan Beyaz Köprü‘nün üstünde yürümeden,
Kent merkezinde, Gürcistan Olimpiyat, Dünya ve Avrupa şampiyonlarının madalya, kupa, ödül ve fotoğraflarına ev sahipliği yapan Spor Müzesi‘ni gezmeden,
Şehir merkezinde Spor Müzesi’nin yanı başında, Gürcistan askeri tarihi (silahlar ve silahlar), II. Dünya Savaşı'na ait asker fotoğrafları, ödüller, yazışmalar vb.), Ağustos 2008'de Abhazeti (1991-1993) ve Güney Osetya'daki saldırılarla ilgili nesneleri içinde barındıran Ulusal Askeri Zafer Müzesi‘ni ziyaret etmeden,
Şehri merkezine 8 km uzaklıkta yer alan, 1106 yılında Kral David tarafından inşa ettirilmiş,1510 yılında Osmanlılar tarafından yıkılmış, İmereti Kralı III. Bagrat tarafından restore edilmiş, birçok Gürcü kralın gömüldüğü, büyüleyici freskleri ile ülkenin en renkli ve Unesco Dünya Mirası listesinde bulunan Gelati Manastırı‘na gitmeden,
Kent merkezine 50 km mesafe bulunan, 120 metre derinliğinde 700 metre uzunluğunda yürüyüş yolu olan, 16 km uzunluğunda, şelaleleri ve panoramik manzarasıyla Okatse Canyon‘na uğramadan,
Şehir merkezine 20 km uzaklıkta yer alan, 1984 yılında keşfedilen, içinde göllerin ve nehirlerin yer aldığı, sürekli renk değiştiren bir ışıklandırmaya sahip olan Prometheus Mağarası‘nı ziyaret etmeden,
Kutaisi’nin renkli, sakin ve tarihi sokaklarında, pazarlarında dolaşmadan, meydanlarında gezmeden, kiliselerini, parklarını, mağaralarını, duvar resimlerini, heykellerini, müzelerini görmeden, nehrin üzerindeki köprülerden yürümeden, teleferiğe binmeden, yerel lezzetlerin servis edildiği Bira Müzesi ve Palaty gibi birbirinde keyifli restoranlarına uğramadan dönmeyin.