Yahudilerin Yok Olan Tarihsel Mirası: Kortejo Evleri

YAYINLAMA: 07 Ekim 2024 / 00.00 | GÜNCELLEME: 06 Ekim 2024 / 18.10

Yeni Şükran Oteli ile ilgili bir belgesel izlerken duydum ilk defa…Kortejo’nun ne anlama geldiğini bilmiyordum. Önceliğim yazı yazmayı düşündüğüm Yeni Şükran Oteli idi ama, Kortejolar da aklımın bir köşesinde kalmıştı. Meslektaşım ve mesleki camiamızın ağabeylerinden Turgay Çavuşoğlu’nun Kortejolarla ilgili bir paylaşımı merakımın yeniden uyanmasına neden oldu. Konuyla ilgili sosyal medyada ne var ne yok, okumaya başladım. Okumaya başladıkça birçok şeyin iç içe girdiğini görmeye başladım. Hepsinin sonunda dönüp arkama baktığımda hem coğrafya hem de tarih cahili olduğumuzu öğrendim. Bu çarpıcı gerçek resmi tarihin işine gelen bir şeydi.

Bir haftalık okumalardan sonra sıra bölgeyi görmeye gelmişti. Bölgeyi biliyordum ama öylesine. Caddelerinde dolaşmamış, ara sokaklarına girmemiş, çıkmazlarında kaybolmamıştım. Kahvehanelerine oturup çay içip mahalle halkıyla sohbet etmemiştim.

Dün birdenbire kendimi o bölgede; Basmane, İkiçeşmelik, Tilkilik ve Agora’da buluverdim. Sokak sokak, bina bina, müze müze hatta otel otel dolaşıverdim. Caddelerinde yürüdüm, çıkmaz sokaklarına girdim, kahvehanelerinde çay içtim ve insanlarla sohbet ettim; mahallenin muhtarı, Mavi Kortejo eski sahiplerinden ve mahalle sakinleriyle. Çok renkli bir dünyanın içinde kayboldum. İzmir’in içinde ama, aynı zamanda bir başka dünya gibi…geçmişin neye dönüştüğünü görmek için, kendimizle yüzleşmek için korkmamak gerekiyor.

Yahudiler, tarih boyunca yaşadıkları bütün ülkelerde sıkıntılara karşılaşmışlar ve sürekli göç etmek zorunda kalmışlardır.

12. yüzyıldan 15. yüzyıla kadar İspanya’nın kuzey doğusunda bulunan Katolanya’da yaşam süren Yahudiler ekonomik ve sosyal yaşamda oldukça etkin durumdadırlar. İspanya’da nüfus olarak da sürekli artış gösteriyorlardı. Kısaca Yahudi nüfusu, eğitimli, ekonomik olarak zengin ve nüfus olarak kalabalıktı. Hristiyanların 14. Yüzyılda, Müslüman Endülüs egemenliğine son verip, İspanya’ya hakim olmasından sonra Katolik Hükümdarlar, Aragonlu Ferdinand ile Katolik İsabella yayınladıkları fermanla Yahudileri, Hristiyan gibi yaşamaya zorladı. Engizisyon mahkemeleri gerek İspanya gerekse Avrupa Katolik kilisesinin dini inançlarına karşı gelenleri cezalandırmak için kurulmuştu. Bu mahkemelerin kurulmasındaki temel amaç, Yahudilerle Müslümanların Hristiyanlaştırılmasıydı. Toplumsal yaşamda ekonomik ve siyasal olarak etkin olan Yahudilere karşı düşmanlıklar artmaya başladı. İbadet yerleri yakıldı, paralarına el konuldu ve yaşama hakları ellerinden alınmaya başlandı. Bütün baskıların sonucunda Yahudilerin bir kısmı din değiştirip, Hristiyanlığı kabul ederken, inançlarını ve geleneklerini terk etmeyenlerde sığınabilecekleri bir ülke aradılar. Yahudiler, 1492’de İspanya’yı tek etti. İspanya’yı terk eden Yahudilerin birçoğu da Osmanlı İmparatorluğu’na sığındı. Osmanlıya sığınan Yahudi sayısı  hakkında (120.000 ile 250.000 arasında) değişik rakamlar telaffuz edilmektedir.

Yazar Engin Erkiner, “Mülteciler Göçmenler” kitabının girişinde, “Göçü anlatmak insanlık tarihini de anlatmak demektir. Göç, insanlık tarihinin ayrılmaz özelliklerinden bir tanesidir. Göçü çıkarırsanız bu tarih eksik kalır”, diye yazmaktadır. Yine yazar kitabında göçü “zorunlu” ve “gönüllü” olarak ikiye ayırıyor.

Yahudilerin İspanya’dan göçü zorunlu nedenlere dayanıyor. Yahudiler dini inançlarının yok edilmesi ve asimilasyona karşı gelmek için göç etmek zorunda kalıyorlar. Dini inanç anlamında yok olma, politik baskı, hapsedilme, işkence ve ölümle karşı karşıya kalma tehlikesi de bu göçü zorunlu hale getirmiştir. Sürecek

 

Yahudilerin Yok Olan Tarihsel Mirası: Kortejo Evleri
YORUMUNUZU YAZIN, TARTIŞMAYA KATILIN!
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *