Kayıt Dışı
Her şeyden evvel bu iki kelimeyi çok iyi yazıp okumak gerek. Kayıt Dışı. Benim cümlelerime ne olur kayıt dışı bırakmayın. Kayıt içine alın mutlaka. Çünkü kayıt dışı olunca bir işe yaramıyor. Kayıt edilmeyen konular unutulup gidiyor. Bazı konuları kayıt içine alıp zaman zaman tekrar edilmesinde yarar var. Unutulmaması adına. Unutmayın.
Hani çok güzel bir cümle vardır, hayranı olarak anarım, ‘Kurt yediği ayazı unutmaz’ derler ya. Bu insanlar için geçerli olmayabilir. Çünkü insanı aç ve yoksul bırakın, daha sonra eline biraz ekmek, sırtına bir hırka verin, sizi temin ederim ki yediği ayazı hemen unutur.
Geçtiğimiz son on-on beş sene içinde ülkemizde neler olmadı ki?
Kayıt içine alınmasında yarar olduğunu düşünmekteyim. Son olaylardan başlayarak geriye doğru birkaç tane olayı gündemde tutmak adına dile getirmek isterim:
-Bir eski Milletvekili, hem de Bakan Yardımcısı’nın özel kalemi yurt dışından bir bavul dolusu; ‘60 kilogram’ külçe altını kaçak olarak VİP’ten geçirirken yakalanmış. Kaçak yakalanan altının piyasa değeri ‘174.8 milyon’ lira. Bu kaçakçılığı ESKİ vekilin kalemi mahsusunun yaptığına inanmak zor. Adam alet olmuş. Düşünün böyle altın kaçakçılığının VİP’lerde olabilmesi sizce ETİK Mİ?
-Yine bir ADANA Milletvekilinin oğlu, babasının ‘çakarlı’ aracının içinde bir bavul dolusu uyuşturucu ile polise yakalandı. Yakalanan 60 kilogram uyuşturucu aslında kime aitti? Yoksa kuryelik mi yapıyordu milletvekilinin oğlu? Milletvekillerinin araçları dokunulmaz mı? Bu sorulara cevap bulmak için Meclis Başkanı bir açıklama yapabilse… Yapılan fiil meclisin tamamını töhmet altında bırakmakta. Meclisin böyle şaibe altında kalması sizce ETİK Mİ?
-Çalışma Bakanı bir aşçıyı Almanya’ya 7200 Euro maaşla çalışma ataşesi olarak atadı. Garibim Almanca da bilmemekte. Bu atama sizce ETİK Mİ?
-Bankalar Birliği Başkan yardımcısı olan zat, düğününe, bankaların yöneticilerini davet etti. Bu davete gelen çok önemli kişiler birkaç torbaya altın ve dövizler bıraktılar. Vergisiz toplanan altın ve dövizlerin miktarı açıklanmadı.
BDDK’da bu mevkide bulunan bir kişinin bu davranışı sizce ETİK Mİ?
-20 hanelik bir köyde 8 yaşında bir çocuk boğularak öldürüldü. Bütün köy kimin yaptığını biliyor, ama katil bulunamıyor. Sizce emniyetin aczi ETİK Mİ?
-Sarayın günlük harcaması, sıkı durun, 23 Eylül 2024 itibari ile 21.5 milyon lira. Bu masraftan sadece bir küçük oranda tasarruf edilse, ilkokulların temizliği konusunda aranan bütçe bulunur düşüncesindeyim. Bu kadar masrafla Saray’ın ne işe yaradığını düşünmekteyim? Millet yoksulluk çekerken bu kadar masraf ETİK Mİ?
-İstanbul Sözleşmesi genelde kadınlarımızı koruma adına uluslararası atılacak adımlara ortak olmak için düzenlenmiş bir sözleşme. Cumhurbaşkanı’nın erkek olarak, bu sözleşmeden bir imza ile çıkması sizce ETİK Mİ?
-Milli Eğitim Bakanı ekranlardan ifade ettiği gibi Tekke, Cemaat ve Tarikatlarla işbirliği sözleşmesi imzaladığını, ve bu işbirliği ile bu oluşumlara maddi varlık aktardığını ifade etmekte. Cemaatler bu paralarla yurtlar yaparak din ağırlıklı konaklama sağlamakta. Bu sinsi yapılaşma, 3 Mart 1924 tarih 430 Sayılı Tevhid-i Tedrisat Kanunu’na aykırı düşmektedir. Buna rağmen, cemaatlere 5.98 milyar TL aktaran Bakanlık, bu fonu cemaatler yerine, öğretmensiz okullara öğretmen atamasında kullanılması veya taşımalı eğitimde taşıma ücreti temin edilemediğinden dolayı bu eğitime son veren Bakanlığın, bu büyük meblağı buralara kullanmaması sizce ETİK Mİ?
-Büyük Millet Meclisi’nin ne işe yaradığını hala anlamış değilim. Yasama organı değil. Yürütme organına hiçbir katkıda bulunamıyor. Çok önemli konular için verilen Meclis Araştırma Önergelerinin hepsi çoğunlukla ‘RET’ edilmekte. Yani hiçbir konuyu araştıramıyorlar. Aldıkları maaşlar neyin karşılığı olarak verilmekte? Emek sarf etmediğiniz halde ücret almanız size ar gelmiyor mu? Bu sizce ETİK Mİ?
-Hiçbir ülkede bir diplomat kısa bir zaman içinde yetişmemekte. Seneler içinde tecrübe kazanan dış işleri mensupları, çeşitli kademeleri aştıktan sonra diplomat olmakta. Bu diplomatların temsil ettiği ülkenin dış politikasına yön vermesi çok önemlidir. İyi eğitimli olmazsa diplomatlar, ülkenin yurt dışında ağırlıklı temsil etmesi mümkün olamamakta. Son senelerde ülkemizin Dışişlerinde yetişmemiş insanlar Büyükelçi olarak tayin edilmekte. Hatta elçilikte çalışanların yabancı lisan bilmesi aranmamakta olduğunu görmek, insanın içini acıtmakta. Dış politikada sınıfta kalmamızın basit nedeni.
Sizce böyle atamalar ETİK Mİ?
-Milletvekili görevi bir devlet memurluğu olmadığına inanmaktayım. Ömür boyu devam etmemeli. Milletvekili görev yaptığı süreçte maaş alması doğal olabilir. Aslında ne işe yaradıklarını anlayamadığım bir görev yapmaktalar. Görev sona erdiği zaman Meclis bütçesinden aldığı maaşında kesilmesi gerekir. Çünkü görev meccanen yapılması gereken bir görev. Ayrıca son beş senedir Vekillerin ne işe yaradıklarını anlamamaktayız. Birde bu görev sona erdikten sonra emekli maaş ve sağlık desteği almaları sizce ETİK Mİ?
Tarihe bir not düşmek adına sıraladığım konuların kayıt dışı olmamasını dilerim. Bunları yaşadığımız müddetçe etik olup olmadığını da sorgulamak gerekir, diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.