ATAMIN SÖZLERİ
Bazı sözler vardır kimin söylediği bilinir ve ne için söylediği de açıktır. Mustafa Kemal Atatürk’ün 16 Şubat 1925 yılında Türk Tayyare Cemiyeti, ki bu günkü adı ile Türk Hava Kurumu’nun açılışında söylediği bir söz, çok önemlidir.’ İSTİKBAL GÖKLERDEDİR’.
Yaklaşık doksan dokuz yıl önce söylenmiş bir söz, bugün için bile son derecede önemlidir. Yalnız ülkemizi idare eden Sarayda oturan Cumhur, kanımca bunu yanlış yorumlamış olsa gerek. 18 Ocak 2024 Elon Musk’un SPACE X firmasının programına 55 milyon dolar yatırılıp, pilot Albay Alper Gezeravcı’yı uzaya gönderdi.
Bilimsel hiçbir değeri olmayan bu seyahati yaptırmak, bize ne kazandırdığını hala düşünmekteyim. Hani bu yapılan harcama ile Milli Eğitim Bakanlığına bağlı ilk öğretim okullarının, ihmal edilen temizliği sağlanabilirdi diye düşünmekteyim.
Hacettepe Üniversitesi’nin Beytepe kampusu girişinde bir dikili anıt taş vardı. Üzerinde çok önemli bir cümle yazılı idi. Bir önemli düşünürün sözleri. On üçüncü yüz yılda skolastik felsefenin düşünürü ve ilahiyatçı THOMAS AQUİNAS’ınbir sözü vardı, bu dikili anıt taşın üzerinde. 13’üncü yüzyıldan beri geçerli olan ve hala geçerliliğini yitirmemiş olan bir söz: ‘TİMEO HOMİNEM UNİUS LİBRİ’. Anlamı: ‘Tek Kitaplı İnsan Tehlikelidir, Korkunuz’ demekte. Bu doğru sözü ve de cümleyi iyi okuyan tek kitaplı bir rektör, bu dikili anıt taşı yerinden kaldırıp, Hacettepe Tıp Fakültesinin otoparkının bir köşesine koydurdu. Ne kadar anlamlı değil mi?
Bu sözleri kimlerin söylediği bilinmekte ve bu gibi cümleleri çoğaltmak mümkün. Hani her güne, her topluma söylenmiş sözler gibi, bugün bile geçerli olmakta bu cümleler.
Bir de bazı cümleler vardır ki, kimin söylediği bilinmez. Ancak her zaman için geçerli olan bu cümleler, o kadar güzel ifadeleri içermektedir ki her toplum için uyarlanabilir. Bir Çin atasözü geldi aklıma, kimin söylediği önemli değil, taşıdığı anlam önemli: ‘BİR ÜLKEDE KÜÇÜK İNSANLARIN GÖLGELERİ UZUYORSA, O ÜLKEDE GÜNEŞ BATIYORDUR’ Ne kadar güzel bir ifade. Sanki hiçbir dönem güncelliğini yitirmeyecek bir cümle. Her zaman her toplumda bazı küçük insanların gölgeleri uzar, onlar ülkeyi karanlığa götürür. Bugün hala ülkemizde okulda okuyan çocuklar, karanlıkta aydınlanmak için okullara koşmakta.
Bir başka erk de bu çocukları daha karanlıkta okula gitmeleri için mevcut düzeni değiştirmemekte.
Bir başka önemli hususta hem Eğitim Bakanı hem de Kültür bakanı ellerindeki maddi fonlardan ciddi miktarda maddi desteği, tek kitaplı cemaatler ve tarikatlara verdiklerini ifade etmekteler.
Okullarda ciddi öğretmen açığı olduğunu unutmamak varken, bu gerçeği görmezden gelen bir Saray bulunmakta. Halen 2023 yılı itibari ile 572,019 öğretmen atama beklerken kimi garsonluk, şoförlük, hatta belediyelerde temizlik görevi bile yapmakta. Hal böyleyken Milli Eğitim Bakanlığı çeşitli harcamaları kapsayan giderleri içinden 162 milyon lira bütçe ile memurlarına öğle yemeğini vermekte. Keşki ilk okul talebelerine de bir öğün yemek vermiş olsaydı ne kaybederdi?
Öğretmen ihtiyacı köylere kadar uzamakta. Mevcut köy okulları kapatılmış durumda. ‘Öğrenci Taşımalı Eğitim’de taşımaya bütçe verilmemesi, sizce ne anlama gelmekte? Köy yaşamını yok etmeye yönelik bir davranış olan, köy okullarına öğretmen atanmaması, insanları şehirlere göç etmeye zorlamaktadır.
Bu zorlama aynı zamanda kırsaldaki tarımın da yok olmasına sebep olmaktadır. Yurdumuzun tarımsal ürün ihtiyacını, Saraya yakın belirli bir kesimin, ülke ihtiyacını karşılayarak ticaret faaliyetlerini arttırmak için mi bu düzen planlanmakta? Şehirlerde inşaat firmaları da inşa ettikleri binalardaki evlere müşteriyi, bu senaryoda kolay bulmakta.
Bakın önemli bir deyim gelmekte aklıma. Deveye sormuşlar ‘NEDEN BOYNUN EĞRİ?‘ Cevabı yine insanoğlu verir ‘ Nerem Doğru ki ?’ İşte ülkemi analiz ettiğimde devenin boynu gibi her tarafımız eğri. Düzgün veya doğru rast bir tarafımız bulunmamakta. Kanımca burada en önemli faktör, ciddi bir ADALET sistemimizin olmayışından olsa gerek. Hani Büyük Millet Meclisinde Genel Kurul Salonunda ‘ADALET MÜLKÜN TEMELİDİR’ ibaresi vardır ya. Bütün vekiller bu tabelanın altında bulunan Meclis Başkanının gözüne ve sözüne bakmaktalar. Kaldırın kafanızı, yazılı olan bu söze bakın da utanın. Anayasa’yı uygulamayan bir yönetimin yapacağı yeni bir anayasa Cumhura yeniden seçilme imkanı mı tanıyacak?
‘Tanrım Kimseyi Yanlışı Savunacak Kadar Cahil, Doğruyu İnkar Edecek Kadar Nankör Etmesin’, deler ya, bütün bu oyun,’ Ala Vere Dalavere, Kürt Mehmet Nöbete’, Cumhur için yeni den Cumhur’luk yolunda oynanan bir oyun mu? diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.