Gümüşhane

Gümüşhane, deniz seviyesinden 1150 metre yükseklikte, Doğu Karadeniz’in iç kesimlerinde Harşit Çayı’nın iki yakasındaki dar vadi boyunca yer almaktadır. Gümüşhane adı 18. yüzyılda resmi olarak kullanılmıştır. Bunun öncesinde “Khalybia”, “Canca”, Haldia” ve Yunanca gümüş kent anlamına gelen “Argyropolis” isimleri kullanılmıştır. Trabzon-Erzurum kara yolu üzerinde yer alan küçük bir şehirdir. Gümüşhane, işletilmesi oldukça eski dönemlere kadar giden ve 19. yüzyılda tükenen gümüş yataklarının varlığı ve tarihi İpekyolu üzerinde bulunması nedeniyle önemli bir merkez olma özelliği taşımıştır.

Gümüşhane, tarihi boyunca Asurlular, Urartular, Medler, Pers Krallığı, Makedonlar, Pontus Krallığı, Roma İmparatorluğu, Emeviler, Selçuklular ve Osmanlı İmparatorluğu gibi birçok kültüre ev sahipliği yapmıştır. Şehir; antik kent, hamam, manastır, kilise ve konak gibi pek çok tescilli kültür varlığını içinde barındırmaktadır.

Gümüşhane’den Yapmadan Dönmeyin

Bölgenin mimari yapısına özgü taş ve ahşap malzemelerin kullanıldığı geniş bir meyve bahçesi içerisinde, iki ya da üç katlı olarak inşa edilen, evlerden ayrı yapılan ve bahçenin bir kenarında tuvalet, ahır-samanlık, mutfak, hamam-çamaşırhane gibi içerisindeki alanların bulunduğu, geleneksel ahşap süslemelerle bezenen ve geçmişten günümüze gelen Eski Hükümet, Balyemez, Özdenoğlu, Ali Erkan, Nurettin Yücel, Şahbenderoğlu, Hasan Fehmi Ataç ve Zeki Kadirbeyoğlu gibi Gümüşhane Konakları’nı görmeden,

İl merkezine 36 km mesafede yer alan Sarıçiçek köyünde 1873’li yıllarında, köy sakinlerinden Hacı Ömer Ağa tarafından, usta ve çırağın birbirini görmeden 3 yılda yaptığı, işlemelerdeki zengin motif ve süslemelerle geçmişten günümüze güzelliğini koruyan birbirine 50 metre aralıklarla 2 köy odasından oluşan Sarıçiçek Köy Odaları‘nın bulunduğu köye gitmeden,

İl merkezine yürüme mesafesinde olan, 1920 yılında yan yana üç katlı olarak inşa edilen iki ayrı konak 1998 yılında kamulaştırılmış, 2004-2006 yılları arasında restore edilen, Temmuz 2006 tarihinde ziyarete açılan ve içerisinde merkez ve ilçelerdeki arkeolojik kazılardan getirilen çeşitli dönemlere ait eserlerin sergilendiği İkizevler Müzesi‘ni gezmeden,

İl merkezine 22 km uzaklıkta bulunan, 1361’de Trabzon İmparatoru III. Alekssios tarafından yaptırıldığı tahmin edilen, Selçuklu Dönemi’nde kullanılan, 2007 yılında onarım geçiren, kara yolundan 7 km içerisinde olan, 130 metre yüksekliğinde bir kayanın üzerinde bölgenin ayakta duran görkemli Kov Kalesi‘ne çıkmadan,

İl merkezine 17 km uzaklıkta, denizden 1550 metre yükseklikte, Gümüşhane-Trabzon kara yolunun 4 km içeride yer alan, 1983 yılında bölgede yaşayan insanların ilgilileri haberdar etmesi sonuç 1996 yılında ziyaret açılan ve doğanın yeraltı sarayı kabul edilen Karaca Mağarası‘nın içine girmeden,

Trabzon-Gümüşhane yolunda, il merkezine 30 km, ilçe merkezine 2 km mesafesiyle Torul ilçesinde 240 metre yükseklikte ilçenin kuşbakışı izlenebileceği ve Türkiye’deki emsalleri arasında en yükseklerden birisi olan Torul Cam Terası‘nda yürümeden,

Trabzon-Gümüşhane arasındaki ulaşımı sağlayan 14.476 metre uzunluğuyla Türkiye’nin en uzun Zigana Tüneli‘nden geçmeden,

Ayrıca Tomara Şelalesi’ni, Santa Harabeleri’ni, Limni Gölü Tabiat Parkı’nı, Artabel Gölleri Tabiat Parkı’nı, Örümcek Ormanı Tabiat Koruma Alanı’nı görmeden

Bölgeye özgü Siron Kebabı, Pestil ve Köme yemeden dönmeyin.