SADAKAT

YAYINLAMA: 19 Kasım 2024 / 00.00 | GÜNCELLEME: 18 Kasım 2024 / 14.19

Bu kelimeyi nerede duysam çocukluğum gelir aklıma. İlkokula başladığım zaman Ata rahmetlinin ölümünün üzerinden sadece 10 sene geçmişti. Ne kadar çok severdim onu hem de tanımamış olduğum halde. O tarihte Anıt Kabir inşaatı başlamış ama daha tamamlanmamış durumdaydı. Anıtkabrin karşısında bir evde kalırdı büyükannem, zamanla gider balkondan inşaatı seyrederdim. Atatürk’ün ne kadar büyük bir insan olduğunu zaman içinde okuyarak anlamaya çalıştım. İlk okulda sabahları derslere başlamadan evvel topluca andımızı hançerelerimizi yırtarcasına bağırarak söylerdik: ‘Türküm-Doğruyum-Çalışkanım-Yasam Küçükleri Korumak-Büyükleri Saymak-Yurdumu Ulusumu Özümden Çok Sevmektir-Ülküm Yükselmek İleri Gitmektir-Varlığım Türk Varlığına Armağan Olsun.’

Söyler misiniz bana bu cümlede eksik olan veya yanlış olan bir konu var mı? 

Yatılı okula başladığımda yabancı dilde ilk okuduğum kitap Harold C. Armstrong tarafından yazılan ‘GRAY WOLF’ adlı bir kitaptı. Bu kitapta Mustafa Kemal Atatürk’ü bizim tanıdığımız lider vasıfları dışında, insan yönünden irdelemekte olduğu düşünmüştüm. Hatta kitabın tamamını okumamış, son bölümde bırakmıştım. Aslında kitap Atatürk ün ölümünden önce yayınlanmış İngiltere’de, 1932 yılında.  Büyük bir ihtimal bu kitabı da Mustafa Kemal Atatürk’ün okuduğunu düşünmekteyim.

Hatta Kılıç Ali’nin hatıratlarında belirttiği gibi Mustafa Kemal Atatürk’ün kitabı pek sakıncalı bulmadığını, hatta bazı eksikliklerin olduğunu ifade ettiğini yazmıştır.

Olsun benim için Mustafa Kemal Atatürk ün vatan sevgisi, asker kimliği, kazandığı zaferler, Çanakkale savaşları, 1902 de teğmen olarak asker hayatına atıldığı tarihten tam 14 senelik süreç sonunda geldiği General rütbesi beni ilgilendirmekte. Hiçbir askere nasip olmamış bir süreçte, başarılarla dolu bir 14 sene sonunda geldiği yer: GENERAL rütbesi.

Osmanlı da sanki başka bir komutan yokmuş gibi Şam, Halep, Selanik, Paris, Tobruk, Derne, Diyarbakır, Sofya, Berlin noktalarına dama taşı gibi gönderilen Mustafa Kemal Paşa’nın ömrü hep cephelerde geçmiş. İstanbul da hiç tutmamışlar hayatı başarılarla dolu bu Generali.

Doğu ve Batı sentezi içinde çok iyi analiz yaparak başlattığı kurtuluş savaşı sürecinde, Anadolu’da kurmayı düşündüğü Cumhuriyet’i ve onun devrimlerini, çok evvelden tasarladığı bir gerçek olduğuna inanmaktayım.

Çanakkale savaşlarını iyi okumak gerekir. Bakın bir ülkeyi kurtarmak için 19 Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal’e bağlı Yarbay Hüseyin Avni beyin komuta ettiği 57’nci alay, ARIBURNU’nda 8 Ağustos 1915 de çıkartma yapan ANZAK askerlerini durdurup, geri püskürtürken, ölüme bile bile gittiklerini unutmamamız gerekir.

Mustafa Kemal Atatürk’ün SADAKAT ve VATAN sevgisini burada buram buram hissetmeyen insanlarda, VATAN sevgisi olmasını beklememiz nafiledir. UNUTMAYIN ülkemde komutan Mustafa Kemal ‘in askerleri, ülkelerini korumak ve kurtarmak için hiç tereddüt etmeden ölüme yürümelerini anlamayan nesle aşina değiliz.

Biz zaten çocukluğumuzdan bu yana her sabah andımızı söylerken de Mustafa Kemal in Askerleri olduğumuzu açık ve seçik ilan etmekten hiç tereddüt etmedik. İlk Okulumuzun bahçesinde her sabah teyit ettik bu andımızı. Bugün de aynı şevk ve heyecanla bu konuda bir adım geri atmamız mümkün değil.

Harbiye’den mezun olan genç teğmenlerinde bu yöndeki ritüellik yeminlerini seyrederken aynı heyecanı duymamak mümkün değil. Hem de Harp Okulunu birincilikler bitiren Kadın subayların var olması gurur verici.  Sakın onları erkek olarak kıskanmayın.  Onlar bizim ülke olarak gururumuz olduğunu unutmayın.  Onlarla birlikte bizlerde ATATÜRK’ün askerleri olduğumuzu haykırmak ne kadar güzel bir duygu. Bunu hissetmeyen bir nesil olabileceğini düşünmek bile istemem.

Ancak NUTUK ta ve Atatürk ün gençliğe hitabında bu günleri gördüğünü unutmayın. Hitap da İktidar sahipleri konusunda çok çarpıcı bir tespiti olduğunu görmekteyiz. İktidarda kalmak adına cemaat ve tarikatların baskısına ödün veren bir yönetimi anlatmakta cümleler:

‘ ..memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar , gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleri ile tevhit edebilirler. ‘

Bu günleri nasıl da güzel özetlemiş büyük insan Mustafa Kemal Atatürk.

Kendinizi bu muhteşem insanla sakın mukayeseye kalkmayın, onu seven ve onun askerleriyiz diye haykıran, Kılıçlarını birbirine bağlamakla ULUS Devletin göstergesini sunan Harbiyeli, Mustafa Kemal’in askerinin ayakta dimdik olduklarını da unutmayın diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.

SADAKAT
YORUMUNUZU YAZIN, TARTIŞMAYA KATILIN!
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *