Hipokrat’ın Adası Kos

YAYINLAMA: 25 Kasım 2024 / 00.00 | GÜNCELLEME: 24 Kasım 2024 / 17.29

Oniki Ada’nın Rodos ve Karpathos’dan sonra üçüncü büyük adasıdır. Kos Adası, modern tıbbın babası olarak kabul edilen Hipokrat’ın (M.Ö. 460 yılında) doğduğu ve yaşadığı yerdir. Tarih boyunca ada birçok ulusun (Dorlar, Persler, Yunanlılar, Romalılar, Aziz Jonh Şövalyeleri, Osmanlılar, İtalyanlar, Almanlar ve Yunanlılar) egemenliği altında bulunmuştur. 1912-1943 yılları arasında İtalyanlar, 1943-1945 yılları arasında Almanlar tarafından işgal edilmiş ve 1947 yılında diğer adalarla birlikte Yunanistan’a bırakılmıştır.

Ege kıyılarından 4 mil (6,5 km) uzaklıktaki ada (Osmanlı döneminde İstanköy olarak bilinir) tarihi ve turistik yerleri bakımından ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir. 290 kilometre bir alanı kaplamakla birlikte kıyı şeridi 112 km olup nüfusu yaklaşık olarak 60.000’dir. Adada 3.000 ile 4.000 arasında Türk nüfusu bulunmaktadır.

Kos Adası’na gitmek için en uygun seçenek Bodrum’dan kalkan feribotları kullanmaktır.

Kos Adası’nda Yapmadan Dönmeyin

Tıbbın babası olarak bilinen Hipokrat’ın 2400 yıl önce diktiği ve gölgesinde öğrencilere ders verdiğine inanılan ve limanın yanı başındaki Hipokrat Ağacı’nı görmeden,

Limanın girişinde, Hikoprat Ağacı’na komşu olan ve 14. yüzyılda adayı savunmak amacıyla inşa edilen Neratzia (Şövalyeler) Kalesi’ni gezmeden,

Adanın merkez noktası olarak kabul edilen, çevresinde birbirinden renkli ve sevimli kafelerin, müzenin, cami ve kiliselerin yer aldığı Eleftherias Meydanı’nda vakit geçirmeden,

Eleftherias Meydanı’nda bulunan, adanın arkeolojik kazılarda bulunan eserlerin ve Hipokrat heykelinin de sergilendiği iki katlı ve küçük Arkeoloji Müzesi’ni ziyaret etmeden,

Eleftherias Meydanı’nda, Arkeoloji Müzesi’ne komşu olan ve Temmuz 2017 tarihindeki depreme kadar ibadete açık olan (depremde minaresi yıkılmış) Defterdar İbrahim Paşa Cami’nin etrafından dolaşmadan,

Kos Limanı ve Hipokrat Ağaçı’nın yanında, restore edilmiş Afrodit Tapınağı, M.Ö. 4. yüzyıl ait galerisi ve şehir surlarının bir kısmı bulunan Antik Agora ve Roma Harabelerini arasında kaybolmadan,

Adanın merkezine 12 km mesafede bulunan adanın en yüksek noktası olan (846 m) Dikeos dağının yamaçlarında ki kilise ve eski su değirmenini de içinde bulunduran geleneksel yapısını korumuş dağ köylerinden bir tanesi olan küçük ama sevimli ve ziyaretçilerin ilgisini üzerine çekmeyi başaran Zia köyünde gün batımını izlemeden,

Kos’un merkezine 2 km uzaklıkta olan, Yunanlıların ve Türklerin bir arada yaşadığı, Antik Yunan tıp tanrısı Asklepeion adına adanan arkeolojik kalıntıların bulunduğu Platini köyüne gitmeden, 

 Ada merkezine 4 km mesafede yer alan, Hikoprat’ında eğitim aldığı, tapınak,  tıp okulu, Roma Hamamı ve Apollon Sunağı’nın içinde yer aldığı Asklepion’da dolaşmadan,

Adanın her köşesinde rastlanabilen Tigaki, Lambi, Marmari, Paradise, Agios Fokas, Polemi, Thermes, Limnionas, Kamila, Mastichari, Kardemena, Terma, Psilisi, Kefalos, Cennet ve City Center gibi birbirinde güzel plajlarında denize girmeden,

Adanın bize benzeyen lezzetlerinden olan Sovuvlaki (şiş kebap), Yemistes (domates, biber ve patlıcan dolmaları), Ahtapot Izgara ve Youvetsi (güveç) ve geleneksel içkileri Uzo’yu tatmadan dönmeyin.

 

Hipokrat’ın Adası Kos
YORUMUNUZU YAZIN, TARTIŞMAYA KATILIN!
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *