Bayburt
Bayburt Doğu Anadolu’yu Karadeniz’e bağlayan Erzurum-Trabzon tarihi İpek Yolu üzerindedir. 1828-1829 Osmanlı-Rus savaşı sırasında Rus birliklerinin işgaline uğradı. 1878 ve 1916’da Ruslar tarafından işgal edilen Bayburt bu işgaller sırasında geniş ölçüde tahrip edildi. 1927'ye kadar Erzurum'a bağlı olan Bayburt, bu tarihten sonra Gümüşhane'ye bağlı bir ilçe oldu. 21.06.1989 tarihinden itibaren 3578 sayılı yasa ile il statüsüne kavuşmuştur. Bayburt, merkez ilçe, Aydıntepe ve Demirözü ilçelerinden meydana gelmektedir. Kentin toplam alanının % 45'i dağlardan oluşmaktadır.
Şehrin tarihi M.Ö. 3000 yıllarına gitmektedir. Şehir Azziler tarafından kurulmuştur. Kimmer, İskitler, Haldiler, Med’ler, Persler, Pontus Krallığı, Roma, Saltuklular, Danışmendiler, Selçuklular, Akkoyunlular, Safeviler, Osmanlı ve Rus İmparatorluğu’na ev sahipliği yapmıştır. Çoruh Nehri şehrin ortasından geçiyor ve denizden 1556 metre yüksekliktedir.
Bayburt, oldukça kapalı bir şehir. Şehre çok gelen olmadığından dolayı yabancılar dikkat çekmektedir.
Bayburt’tan Yapmadan Dönmeyin
Şehir merkezinde 30 Ekim 1923-29 Ekim 1924 tarihleri arasında inşa edilen, 21 metre yüksekliğinde olup, 41 basamaklı merdivenle çıkılan, Almanya’dan getirilen 4 adet saat aksamıyla donatılan ve günümüzde işlevini sürdüren Bayburt Saat Kulesi‘nin etrafında dolaşmadan,
2 Mayıs 2023 tarihinde Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türk Tarih Kurumu ve Kuzeydoğu Anadolu Kalkınma Ajansının katkılarıyla, uzun yıllar okul olarak hizmet verdikten sonra boşaltılarak restore edilen, interaktif uygulamaların yanı sıra, kitabe, belge, fotoğraf ve gazete kupürlerinin yer aldığı Dede Korkut Şehir Müzesi’ni gezmeden,
Kent merkezine hakim bir tepede bulunan, Türkiye’nin üçüncü büyük kalesi olma özelliği taşıyan, inşa tarihi bilinmeyen, çevresi yaklaşık 2 km, surlarının yüksekliği 30 metre olan, dış yüzeyinde kullanılan mor ve mavi çinilerden dolayı Çinimaçin Kalesi, bilinen adıyla Bayburt Kalesi’ne çıkmadan,
İl merkezine hakim Duduzar dağı eteklerinde, Dede Korkut Hikayelerinde adı geçen kahramanlardan biri olan Bamsı Beyrek adını taşıyan, 300 m2 alana sahip ve 450 metre yükseklikteki Bamsı Beyrek Torul Cam Terası‘ndan şehir merkezini seyretmeden,
Şehir merkezinde, saat kulesinin yanı başında, tarihi Bayburt Kalesi sur duvarlarındaki çini süslemelerinden adını alan, Yeşilçam emektarlarına ait görsellere, eski eşya ve kitaba ilgi duyan insanların ilgisini çeken ve bölgenin ünlü kafesi olan Çinimaçin Kafe‘de yorgunluk çayı/kahvesi içmeden,
İl merkezine 45 km mesafede yer alan eski adıyla Baksı, şimdiki adı Bayraktar köyünde Çoruh Vadisi’ne bakan bir tepenin üzerinde 2010 yılı Haziran ayında 40 dönümlük bir alanda kurulan ve Avrupa Parlamenterler Meclisi himayesinde verilen “2014 Yılı Avrupa Konseyi Müze Ödülü”nü alan Baksı Müzesi‘ni görmeye,
İl merkezine yaklaşık 20 km uzaklıkta, Aydıntepe ilçesinde 30 yıl önce bir inşaat kazısında bulunan Romalılar tarafından kovulan ilk Hıristiyanların sığındıkları, yer altı kentinin de bu Erken Hıristiyanlık dönemine ait olabileceği düşünülen Aydıntepe Yeraltı Şehri‘ni dolaşmadan,
Ayrıca Bayburtlu Zihni Anıtı’nı, Kenan Yavuz Etnoğrafya Müzesi’ni, Dede Korkut Türbesi’ni, Korgan Köprüsü’nü, Kop Şehitleri Abidesi’ni görmeden dönmeyin.
Bölgeye özgü Siron Kebabı, lor dolması ve galacoş gibi lezzetler evlerde yapıldığından dolayı restoranlarda bulmanız mümkün olmadığını unutmamanız gerekir.