BELAGAT

Hani bazı sözler vardır ya, yıllar boyu söylenir ve her toplum ve dönem için geçerli olur, bu sözlere bayılırım. Kimin söylediği veya ne zaman söylediği önemli değildir. Mühim olan bir durumu izah edebilmesi önemlidir. Durum dediğimiz zaman bir problem teşkil eden konuyu izah eden cümlelerdir benim üzerinde durduğum. Mesela ‘Boş yere köpek havlamaz’ derler. Gerçekten de öyledir. Köpek yabancı bir ses duymadan veya kokusu gelmeden köpek havlamaz.
Bir de mahallede tepede sabah olurken bir horoz, öterse diğer bütün horozlar da sırasıyla öterler. Hani nereye çekerseniz çekin, çok doğru bir söz. Köy yerinde sabah erken kalkıp bekleyin. Bir horoz ötsün, diğerleri de sırasıyla öterler. İki horoz aynı anda ötmezler. Neden? Bilmiyorum. Horozlar arasında bir hiyerarşi var mıdır? Buna da cevabım olmadığını biliyorum.
Köy yerinde derler ‘İyi gelin süt kaynatırken taşırmaz’ Sütün kabarması kaynamaya bağlıdır. Kaynamaya yakın gözünüzü bir an başka tarafa kayırırsanız, süt taşar. Burada sabır ve dikkatin vurgulandığına inanırım. Sakin, sessiz ve dirayetli kadınlar gözlerini sütten ayırmazlar ve bu nedenle onların kaynattığı süt taşmaz. Aslında gelinin hası, ağzı olup konuşmayan kadınlar olarak tanımlanır köy yerinde. Bu bizim toplumumuz için doğru olabilir ama her toplum için geçerli değildir.
Zaten günümüz sosyal yapısında evlenen çiftler ayrı evlere çıkmakta, damadın ailesi ile yaşamamayı tercih etmekteler. Bu nedenle gelinler şehir ve kasabalarda inek sağmıyor, süt kaynatmıyorlar. Ancak köy yerlerinde bu yaşamın devam ettiğini düşünmekteyim.
Hani yaygın söylenir ‘Aba altından sopa göstermek’ deyimi vardır. İnsanları ve toplumları susturmak veya bezdirmek adına yapılan eylemlere, aba altından sopa göstermek diye tanımlana bilir. Hani birkaç gazeteciyi sudan sebeple sorguya alırsın, diğer gazetecilere göz dağı vermiş olursun. İşte abanın altından sopayı gurubun tamamına vermiş olursun.
Bir başka deyim ise ‘Anladıysam Arap Olayım’. Bu deyimi sıkça kullanırız. Burada ARAP kelimesi olumlu mu, olumsuz mu anlamak zor. ARAP lar genelde zor anlayan insanlardır. Bir konuyu birkaç defa anlatırsanız ancak anlarlar. Bu çok sıcak iklimlerde yaşayan insanlar için geçerli bir durum. Afrika ülkelerinde sıkça karşılaştığım bir durum bu. Bir konuyu ARAP’a izah edersiniz, gözünüze boş boş bakarlar. Belli ki anlamamıştır, bu sefer başka bir misal ile tarif etmeye kalkarsınız, yine boşluğa bakarsa, anlama antenlerinin kapalı olduğunu anlarsınız.
Birde ‘Başından Büyük İşlere Kalkmak’ derler, yerine getiremeyeceği bir sözü vermek gibi bir deyim vardır. Altından kalkamayacağı bir işe başlamak gibi bir durum. Yahut söylediği sözün nereye gideceğini bilmemek gibi bir cümle sarf etmek anlamına da söylenir.
Hani ‘Yutamayacağın Lokmayı Ağzına Alma’ derler ya işte böyle bir cümle. Bu cümleyi tamamlayan bir başka deyim ise ‘Baştan Kara Gitmek’. Hani sonunu düşünmeyerek, sonucun kötü olabileceğini bildiği halde hesapsız, batarcasına bir yol tutmaya verilen bir anlam.
Bir de ‘Canıma TAK etti’ deyimi vardır. Birçok yerde kullanılır. Hatta bu günlerde her yerde gördüğümüz, geçim sıkıntısı çeken, çalışan dar gelirli vatandaşlar ve emekli olarak park yerlerinde ümitsiz boşluğa bakan yurdum insanlarının devamlı dile getirdiği bir deyimdir bu. Sokakta her 100 kişiden 95’i hayat pahalılığından ve enflasyondan şikayet ederken, bazı insanlar zenginliğini tanrının verdiğini iddia etmesi, ne kadar gerçeği yansıtır? Bari söylediğin söze birde kendin inan. İnanmadığın sözleri söylemen seni batırır.
Böyle mesnetsiz sözler sadece iktidara yakın cenahta mı söylenmekte? Hayır, bizzat iktidarı yöneten isimlerin sözleri de dinleyenleri üzmekte, yaralamaktadır. Sabah ezanından evvel ucuz et kuyruğuna giren yurdum insanından tutunda, Kent Lokantalarında ucuz yemek yiyen emekli, dar gelirli çalışan veya kısıtlı harçlığı olan öğrencilerin ortak bir paydaları bulunmakta: Açlık sınırında yaşamak. Saraydan birisi ELİTAŞ da kalkıp ‘10,000 lira versek 3000 ni tasarruf etmezler, enflasyon artar, bu nedenle zam yapılamıyor’ diye itiraf ettiği gibi, ülkemin düştüğü yoksulluğun devamını dilemekte. Söylediği söze, kendisi de inanmadığını düşünüyorum. Her cümlesi ile batan bir Vekilin sözlerini kınıyorum.
Vatandaş geçinemediği için isyanlarda. Tabiidir ki ele gelen her kuruş, bir ihtiyacı karşılamak için harcanır. Sayın Elitaş dar gelirli bir vatandaşın maaşı ile siz sadece 1 ay geçinin de ondan sonra tasarruf konusunda konuşun. Saraydan kurgulanmayın. Milletvekillerinin maaş zammı gündeminize gelince ellerinizi vicdanınıza götürüp konuşun, tabii böyle sözleri söyleyenlerin vicdanı varsa, diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.
