Hatalar Zinciri

Kim söylemişse doğru söylemiş olduğuna inanmaktayım, ‘ihtiras hırs aklın önüne geçerse, hatalar zinciri boşalmaya başlar’ demişler. Bu söz bana ait değil, ama altına kalın çizgilerle imzamı atarım. Zaten her zaman söylerim her yerde de söylenir, aklın kullanılmadığı yerde hataların oluşması mukadderdir. Din kitaplarında da ‘AKLI OLANLARA BURADA ÇOK DERSLER VARDIR’ diye hep ikaz edilmekte. Yani aklın kullanıldığı her yerde, olumlu işler yapılır. Dostlarla çeşitli konularda tartıştığımızda konunun içine matematik konulduğu zaman, anlatım daha doğru zemine oturmakta.
Zaten ilk okul hocamı her daim anarım, Yıldız Hoca, nurlar içinde olsun, ‘Çocuklar hayat matematiktir, bilmeyen için hayat zordur’ derdi hemen hemen her gün. Bende bu nedenle matematik konusunu çok severdim. 2 artı 2’nin 5 olmadığını her zaman dinledim, Yıldız hocadan. Bugüne kadar hala ben de matematik konusunda çok hassas davranmaktayım. Hayat Matematiktir derim her zaman.
Ülkemin geleceği üzerine oynanan oyunlar hep matematikle anlatılmakta. Hatta bazıları kendilerini ekonomist olarak tanıtmakta ya, ekonomi süslü koltukta oturarak yönetilmez. Enflasyon hesaplanması matematik işidir, ‘ben ekonomistim’ diyerek insanları söylediklerinize inandıramazsınız. Hesap kitap işidir hayatın her merhalesi. Söylediğiniz sözlere aptal insan bile olsa bir, bilemedin iki defa kanar. Her seferinde kanacak olan insanın beyninde bir problem olduğuna inanırım.
Saraydan yönetilen TUİK adı ile anılan Türkiye İstatistik Kurumu merkezi Ankara’da cam bir kulede çalışmakta. Bu kurumun birde çağrı merkezi olduğunu biliyor musunuz? 124 numarayı çevirirseniz TUİK çağrı merkezine ulaşabilirsiniz. Buranın görevi ‘kaliteli ve kontrollü bir iletişim sağlanması, verimliliğin arttırılması, düzenli ve sürekli veri akışının sağlanmasının yanı sıra hizmetlerin iyileştirilmesi yönünde cevaplayıcılar /kullanıcılardan geri bildirimlerin daha hızlı alınması ve ‘VATANDAŞIMIZIN MEMNUNİYETİNİN ARTTIRILMASI HEDEFLENMEKTEDİR.’ Böyle tanımlanmakta.
Hiç arayıp sordunuz mu 124’den, ülkede dana etinin ortalama fiyatının ne olduğunu? veya ortalama ev kirasının İstanbul da kaç lira olduğunu sordunuz mu? Sebzenin tarladaki fiyatı ile marketteki fiyatının ne olduğunu sordunuz mu? İsterseniz arayıp bir sorun. Daha sonra da duygularınızı dostlarınızla paylaşın.
Bu kurum çalışan işçi ve memurun ve de işçi ve memur emeklisinin gelirlerini gasp ettiğinden haberiniz var mı? Yaklaşık 220,000.- TL varan kayıpları var, bu dar gelirli insanların. Ekonomiyi düzeltmeleri, akıl kullanmadıkları müddetçe mümkün görünmemekte. Şimdi ise başka yollardan ülkenin kaderine etki edecek bir senaryo ile bir partinin ve onların yönetici kadroları üzerinde oyunlar oynamaktalar.
Türkçesini tam olarak bilmediğim bir doğa olayı vardır. ‘QUİCK SAND’ veya ‘SİNK HOLE’, bataklıkta oluşan ve üzeri kumla kaplı küçük obruklar diye tarif edilebilir. Adımınızı bu kuma bastığınızda ayağınız batmaya başlar. Eğer çırpınırsanız daha da batarsınız. İki ayağınızda bu kumlara girmişse çırpınmanız sizi kurtarmaz, daha da aşağıya çekmeye başlar.
Her çırpınış sizi daha fazla dibe doğru çeker. Kimi zaman bu batağa hayvanlar da batar. Onların kurtarılması için insanların hayatlarını ortaya koyarak çalışmasını, birkaç yerde seyrettim. İnsan iliklerine kadar, olayı seyrederken titremekte. ‘QUİCK SAND’ bataklığından traktör ve bir kepçenin marifeti ile bir atın çıkarılmasını izlerken, hayvan için neredeyse gözlerim nemlenecekti.
Bence siyasette atılan yanlış adımları hep ‘QUİCK SAND’ deki çırpınışa benzetirim. Yanlış bir adım attığınızda, tutturamazsanız, bir ikinci yanlış adımı mutlaka atarsınız. Eğer aklınızı kullanmıyor, hırsınız aklınızın önünde gidiyorsa, ikinci yanlıştan sonra bir üçüncüsünü de atarsınız. Tamam matematikte iki eksiyi çarparsanız bir artı elde edersiniz. Bu başka bir denklemdir. Hayatta bir hatayı düzeltmek için ikinci bir hata yaparsanız, bu iki eksi birbirini götürmez. Toplamda 2 hata eder. Bu hatalar zinciri yapıldıkça geri dönüşü olmayan bir yola girilmesi kaçınılmazdır. Her seferinde daha büyük bir hataya doğru yol alınır.
Günümüz Türkiye’sinde yargı marifeti ile atılan bazı yanlış adımların birbirini takip etmesi, bir başka hesabın denkleminin kurulması adına atıldığına inanmaktayım. Halkın uzaktan seyrederek inandığı, hazretin saray yaşamını bırakmak istenilmediği için formüller arandığı bir dünyada yaşamaktayız, diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.
