GUGUK KUŞUNUN ÜRKÜTÜCÜ ÖYKÜSÜ

Guguk kuşunun öyküsü, doğadaki sıra dışı üreme stratejilerinden en ilginç ve ürkütücü olanı diyebilirim.

Guguk kuşu Avrupa, Asya ve Afrika’da yaygın olarak görülen göçmen bir kuş, onu garip kılan özelliği diğer pek çok kuş türünün aksine türünün asla yuva yapmaması, yumurtalarını kendi yavrularını büyütmek için kullanmaması. Peki türünü nasıl çoğaltıyor, nasıl ürüyor diye düşünmekten kendimizi alıkoyamıyoruz.
İnanılmaz sinsi bir planla bu görevi yerine getiriyor. Başka kuş türlerinin yuvalarını gizlice ve gerekirse günlerce gözetliyor. Anne kuş, yumurtaları kısa bir süre, su içmek ya da yemek için bıraktığı anda, gözetlediği yuvaya gidiyor, kendi yumurtasını bırakıyor. Yaptığı anlaşılmasın diye bir yumurtayı da yuvadan atıyor.  Bu davranışa kuş bilimciler " kuluçka parazitliği” diyorlar.

Bu inanılmaz komplo, adım adım şöyle gelişiyor: Dişi guguk kuşu, ötleğen, kamış bülbülü, ispinoz gibi farklı bir kuşun yuvasını dikkatle gözlemliyor. Anne kuşun kısa bir süreliğine yuvadan ayrılmasını bekliyor, On ya da oniki saniye gibi çok kısa bir sürede yuvaya girip kendi yumurtasını bırakıyor. Dikkat çekmesin diye anne kuşun yumurtalarından birini de yuvadan atıyor. Doğanın garip cilvesiyle, hain kuşun yumurtası renk ve desen açısından anne kuşun yumurtalarına çok benziyor.  Yuvaya dönen zavallı masum kuş, kendi yumurtaları sanarak sabırla kuluçkaya devam ediyor. Yeni doğan kuşlarını kendi yavrusu gibi besliyor.

Guguk kuşu yavrusu yumurtadan, diğerlerine göre daha erken çıkıyor. Genetik bir hainlikle, çıkar çıkmaz ev sahibi kuşun kendi yavrularını ve kalan yumurtalarını hemen yuvadan atıyor. Böylece yuvada tek başına kalıyor “Küçük olsun, benim olsun” mantığıyla adeta bağımsızlığını ilan ediyor. Zavallı küçük ötücü anne kuş, olan bitenden habersiz, kendi yavrusu sanarak, kendisinden kat kat büyük bir guguk kuşu yavrusunu günlerce, hatta haftalarca besliyor. Bebek guguk kuşu, besleniyor, büyüyor, uçmayı öğreniyor ve o da aynı annesinden öğrendiklerini yapıyor.

Hain guguk kuşu, kendi çabasıyla yavrularını büyütmek yerine başkasının emeğini sömürüyor. Bunun için diğer potansiyel yavru yumurtalarını yok ediyor. Dünyaya gelen küçük hain, diğer yavruları öldürerek hayatta kalıyor. Fırsatçı guguk kuşu yuva yapmıyor, sorumluluk almıyor ama tüm avantajları kendi çıkarına kullanıyor.

İşte tam da bu sebeple başkalarının arkasından iş çeviren, sahtekar ya da sinsi kişilere "guguk kuşu gibi" deniyor.

Guguk kuşları bazen sadece ormanlarda değil, insanlar arasında da yaşıyor. Bazen son derece köklü bir siyasi partinin içine sızmaya çalışıyor, bazen de düzgün işleyen bir sistemi bozma görevini üstleniyorlar.

Bu tiplerin aile, aidiyet, sadakat, birlikte yaşamak, onurunu korumak, başkalarını düşünmek gibi erdemleri yok. Başkalarının tüm avantajlarını sinsice kullanarak kendilerine yer edinirken, ellerini oğuşturarak sürekli yeni fırsatlar kolluyorlar.

Başkalarının hayatını, mevkisini işgal etmekten utanmıyor, grubun içine sızıp, onu içten içe tüketmekten zevk alıyorlar. Yüzsüzlük, kimlik sahtekarlığı, ihanetin boyutu gibi değerlerin onlar için hiç önemi olmuyor. Kendilerine ait olmayan bir rolü kapıp, o hayatın içine kuruluyor ve hainliğe pervasızca devam ediyorlar. Elbette bu arada girdikleri toplulukta yabancılaşma, kutuplaşma başlıyor. Sistemi alt üst ediyor ve içerden çökerttikleri sistemin yok oluşunu zevkle izliyorlar.

İnsanlığın dirliği ve düzeni için guguk kuşlarını bir an önce fark edip, yuvaya yaklaştırılmamayı başaracağımız günler diliyorum.