Kayyum

YAYINLAMA: 08 Eylül 2025 / 00.00 | GÜNCELLEME: 07 Eylül 2025 / 16.36

Biz genelde iki kelimeyi birbirine karıştırmaktayız. Kayyum kelimesi ile Kayyım kelimesi birbirine benzese de birbirinden ayrı iki anlamda kullanılması gerekir. Bakın KAYYUM kelimesi şirketlerin ve kurumların başındaki kişilerin yönetimdeki zayıflığı, mahkemelerce veya yetkili mercilerle tespit edilirse, yerlerine atanacak kişilere verilen isim ‘KAYYUM’ olarak ifade edilir. 

Kayyım ise başka anlamdadır. Doğrulup ayakta durmak, devam ve sebat etmek, bir işin idaresini üzerine almak, gözetip korumak’ anlamındaki KIYÂM kökünden gelen bir ifadedir. ‘Her şeyin varlığı kendisine bağlı olan, kainatı idare eden’ anlamına gelir. Aslında ‘El Kayyım ‘kökünden gelir bu ifadeler.     

Bugün ülkemizin içinde bulunduğu duruma sadece bizim dikkat etmemiz yetmez, bütün vatandaşların dikkatli olması gerek. Bir tuzak içine düşme ihtimalimizin yüksek olduğu bir durum.  O kadar çok fazla ihtimallerin var olduğu bu girdabın içinden, hangi ihtimali irdelememiz gerek, bunu kestiremiyorum. Çünkü çok önemli bir satranç hamlesine benzemekte ülkemdeki durum. 

Hani derler ya satrançta, oynadığınız her taşta, yedi hamle sonrasını hesap etmezseniz, oyunda yenilgiyi peşinen kabul etmiş olursunuz. Bakın Harp oyunlarında da birçok olasılığın önceden, detayları ile düşünülmesi gerekir. Kurtuluş Savaşı’nda Mustafa Kemal Paşa’nın yaptığı gibi, düşmanın lojistik destek yollarını kesersen, savaşı kazanma ihtimalin yükselir. Sıcak savaşta nasıl strateji önemli ise soğuk savaşta da strateji çok önemli bir unsurdur. Her adım düşünülerek çok iyi atılmalıdır. 

Siyasette de bu adımlar çok önemlidir. Siyasette kartlar kapalıdır ve oyun mertçe oynanmaz. Hele bizim ülkemizde, bu oyun, ülkeyi hiç düşünmeden oynanmakta. Halk yoksullukla ve açlıkla mücadele ederken, iktidar sahiplerinin hiç umurunda olmaz. Yeter ki muhalefet meydanlarda olmasın, rahatça at oynatılmasına mani olunmasın düşüncesi ile ülkeyi şekillendirmek isteyen bir iktidar, ne kadar muktedir olabilir ki? Birçok yasa dışı olayın kökünün iktidara dayanmasına yargının bigane kalması yanında, muhalefetin olmayan suçlarınaa gizli tanıklarla suç üretmelerinin sergilendiği bir ülkede yaşamaktayız. 

Üniversitenin, hak edilerek vermiş olduğu imzalı ve mühürlü diplomasını yok saydıran iktidarın, ciddi para karşılığı düzenlenen sahte diplomalara ses çıkarmaması, ucunun kime dokunacağını açıkça anlatmakta. Akçeli birçok işlerin iktidar tarafından kontrol edildiği günümüz Türkiyesi’nde, Milli Olimpiyat Komitesi’nin bile Saraya yakın yandaş kişilerin idaresine geçtiğini üzülerek gördük. Çünkü içinde çok akçalı gelir bulunmakta. Hatta bu beceriksiz Komitenin, yarışa katılan bir yüzücüyü de kaybetmesini hayretle izledik. Bugüne kadar hiç olmamış bir şeyi yaşamak ne kadar hazindir.       

Kendisini başkomutan gören kişilerin, askerlikten anlamasını bekleyemeyiz. Böyle durumlarda KaddafiJulius Caesar veya Adolph Hitler’in akıbeti gibi sonuçların kaçınılmaz olduğunu düşünmekteyim. Eğitimsiz birçok siyasinin, yanlış sürdürdüğü politikaların neticesinde, ülkemizin bu duruma geldiği aşikar. Borç batağında bir ülke, dış ticaret açığının tavan yaptığı günümüzde, işçi ve emeklinin bırakın yaşamaya, nefes almasına tahammül etmeyen bir iktidarı seyretmekteyiz.  Önce bugünkü duruma nasıl geldiğimizi analiz etmemizde yarar olduğuna inanırım. Durumu analiz ederken şartları da ele almakta yarar vardır. En önemlisi doğru zamanda, doğru hamlenin yapılmasıdır. 

Eğer bugüne kadar hep aldatılmışsanız, hep inanmışsanız, hep hata yapmışsanız, yapacağınız ilk hamlede de hata yapmayacağınıza toplumu inandıramazsınız. Bunu sorgulamak bana düşmez amma ben, ailem, çocuklarım, hatta torunlarım bu ülkede yaşamakta. Onların geleceğini düşünmek mecburiyetindeyim. Yönetimin artık hiçbir sözüne itibar etmemekteyim. Şu sözleri hala unutamıyorum: ‘’Onlara İnandık, Bizi Aldatmışlar’’ ve ‘’İstanbul’a İhanet Ettik” cümlesinden yola çıkarak, daha başka nelere ihanet ettiklerini toplumdan saklanmaktalar, diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.

Kayyum
YORUMUNUZU YAZIN, TARTIŞMAYA KATILIN!
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *