Güneydoğu iplik Sanayicileri Derneği Başkanı Ali Burnukara, son zamanlarda tekstilde ve genel olarak üretimde yaşanan sorunları dile getirdi. Burnukara, “İşsiz sayısının artışının getireceği felaketi düşünerek, Türkiye’yi ithalat cenneti olmaktan çıkarıp, çok üreten, ucuza üreten ülke konumuna getirmek bu hükümetin görevidir” diye konuştu...
GADSİD Başkanı Ali Burnukara, tekstildeki krizle ilgili olarak Sabah’ın sorularını yanıtlarken, “Genele baktığımızda ülkenin üretimden çıktığını görebilirsiniz. Hatta yabancı yatırımcı firmalara baktığımızda hepsinin hizmet sektörü, finans sektörü gibi işler için geldiklerini görürsünüz. Bu da Türkiye’nin üretmeyen bir ülke konumuna geleceğinin ve nüfusu çok büyük olan ülkemiz için istihdam açısından iyi sonuçlar vermeyeceğinin göstergesidir” diye konuştu.
Pamuk ipliği sektörü yüzde 50 kapasitelere düşmüş durumda
Sabah: Önce şunu bilmek istiyoruz. OSB’nin bir yetkilisi kısa bir süre önce “Tekstil şaha kalkıyor” diye demeç verdi. Oysa, biliyoruz ki yakın zamanlarda, birçok tekstil kuruluşu kapılarını kapamak zorunda kaldı, örneğin Akkoza kapandı. Kapanmakla da kalmadı arsası hariç satışa çıktı. Bize Gaziantep’te tekstil sektörünün bir fotoğrafını çeker misiniz?
Burnukara: Evet ben de bu sorduğunuz soruyu basından okumuştum. Hatta acaba ben başka bir yerde mi yaşıyorum diye hayıflanmıştım. Belki o zaman o beyanatı veren başkanlar piyasanın motivasyonunu yükseltmek için söylemiş olabilirler. Şu andaki duruma göre Gaziantep’teki pamuk ipliği sektörü yüzde 50 kapasitelere düşmüş durumda. Çalışan mevcut fabrikalarda belki ileriki günlerde fabrikalarını teşvikli illere taşıyarak veya başka ülkelere taşıyarak çözüm yolu arayışına gidebilirler. Akkoza’nın kapatma kararı alması bizleri de çok üzmüştür. Çünkü güçlü, köklü, işi bilen bir firma bile artık bu işte ekmek kalmadığını düşünmüşse gerçekte durum çok kötü bir seviyeye gelmiş demektir.
Sabah: Teşviklerdeki düzenlemelerden sonra komşumuz olan Maraş, Adıyaman ve Urfa gibi illerdeki tekstil fabrikaları bizim yüzde 12-13 kar marjları ile önümüze geçti. Elimizden de bir şey gelmedi. Tekstil en yüksek istihdamı sağlayan sektör. Kapanan ve kapanacak fabrikalar istihdamı daha da kötü etkileyecek. Peki ne olacak?
Burnukara: Teşvik verilen Kahramanmaraş, Şanlıurfa ve Adıyaman gibi illerle bizim aramızda yüzde 12-15 mertebesinde bir maliyet farkı var ve tekstilde yüzde 3 gibi bir kar marjı ile çalışıldığı düşünülürse pamuk ipliği sektörünün rekabet edemeyerek bitmesi normal karşılanmalıdır. Ancak bu sektörden boşalacak iş gücünü çalıştıracak başka bir sektör olmadığına göre, bu işin finalinde 15-20 bin işsiz insanla karşı karşıya kalacağız demektir. Bu işin çözümünü hükümetimiz düşünecektir, bizler ancak fikir üretebiliriz. Fikrimiz sorulduğunda doğru çözümü önerebiliriz.
Sabah: İşler kötü ise neden 4’üncü Organizede arsa kalmadı? 5. kurulsa galiba orada da arsa bulmak mümkün olmayacak. Neden?
Burnukara: Evet organizede 1,2,3 Organize Bölgesi en son 4. bölge düzenlendi. Bunlar 1. bitmeden 2., 2. bitmeden 3. organize sanayileri açıldı. Halen 2. ve 3. organize sanayinde çok büyük boşluklar mevcuttur,. 4. Organize Sanayi daha büyük arsa lazım olan sanayiciler için düşünüldü ve böyle hayata geçirildi. 4. Organize de Sanko, Gülsan, Merinos, Naksan gibi sanayicilerimiz büyük kapasitelerle üretime geçtiler!
Sabah: Tekstil öldü mü? Niçin bugünleri daha önce göremediniz? Milyar dolar yatırıldı tekstile. Madem 5-10 sene sonra tekstil bitecekmiş, neden ileriyi göremediniz?
Burnukara: Tekstil için Türkiye çok büyük yatırımlar yaptı. Tüm alt yapısını ve makine parkını dünyanın son teknolojileriyle geliştirdi. Tabi bu işi yaparken Türkiye’nin tekstil üretim ve ihracat merkezi olabileceği düşünülüyordu. Avrupa’da ve Amerika’da biten tekstil sektörü Avrupa’ya en yakın ülke olarak ve düşünce açısından batıya daha yakın olması dolayısıyla konjonktürde bu yönde idi. Ama bu düşünülürken Türkiye'nin pahalı enerji, pahalı işçilik giderine ve yüksek vergilere sahip olduğu düşünülmedi. Ayrıca gözden kaçan başka bir şey vardı o da Asya ülkelerinin (Çin, Hindistan vs ülkeler) teknoloji ve modayı takip edemeyeceği ve sermaye birikimlerinin olmaması gibi düşüncelerle Türkiye’nin tekstilde önüne geçemeyeceği düşünülüyordu. Halbuki ucuz girdiler ve sermaye birikimi bu ülkelere çok büyük avantaj sağlayarak dünya tekstilini ellerine geçirmeye yardımcı oldu. Bunun bu kadar kısa zamanda gerçekleşeceği de gözlerden kaçmıştı. Yine sanayiciyi yönlendirecek olan hükümetler ve tekstil ile ilgili sivil toplum birimleri uyarma cihetine de girmediler. Bunun neticesi geldiğimiz durumdur.
Sabah: Sanayi şehri Gaziantep’te sanayicilik bitiyor mu? Artık istenen, üretmekten ziyade alıp satmak mı? Zaten son yıllarda yatırım da kalmadı değil mi?
Burnukara: Gaziantep'te sanayicilik şu anda gıda maddeleri, halı, sentetik iplikler, sentetik çuval vs üretim yapan tesislerde şimdilik devam ediyor. Ancak bu tesislerin de teşvik alan illerin bu işlere de girinceye kadar devam edebileceği kanaatindeyim. Teşvikli illerde bu yatırımlar yapılırsa pamuk ipliği gibi aynı sonuçla karşılaşabiliriz. Zaten ülke geneline baktığımızda ülkenin üretimden çıktığını görebilirsiniz. Hatta yabancı yatırımcı firmalara baktığımızda hepsini hizmet sektörü, finans sektörü gibi işler için geldiklerini görürsünüz. Bu da demek oluyor ki Türkiye’nin üretmeyen bir ülke konumuna geleceğidir. Nüfusu çok büyük olan ülkemiz için istihdam açısından iyi sonuçlar vermeyeceğinin göstergesidir.
Sabah: Rekabet yalnız Uzakdoğu’dan gelmiyormuş, gümrüklerde de çok işler dönüyormuş. Doğru mu bunlar?
Burnukara: Evet haksız rekabet Uzak Doğu ülkelerinin dışında yeni sanayileşme çabasında olan ve yeni üretime başlayan ülkelerden gelen mallarda mücadele etmektedir. Ayrıca sorduğunuz gümrüklere gelince maalesef gümrük kapılarımızdan sınır ticareti kapsamına girmeyen malların ithal edildiğini görebilirsiniz. Bunun dışında diğer gümrüklerden adı ihtisas gümrüğü olsa bile mal fazlası, düşük kıymet gibi yöntemlerle gelen mallarla Türk sanayicisi rekabet etmek zorunda bırakılmaktadır.
Sabah: Bir tekstilci anlattı. Kullandığı PE torbayı ve PP çuvalı hammadde fiyatına alıyormuş. Demek ki diğer sektörlerde de durum pek iyi değil. Maliyetine mal satılır mı? Ne olacak bu işin sonu?
Burnukara: Şu anda talep darlığı sebebiyle her türlü sanayi ürününde fiyatlar maliyet fiyatlarına yakın bir şekilde devam etmekte. Talep durumuna göre bu tesisler tekrar karlı duruma geçebilirler. Çünkü bu bahsettiğiniz sektör yoğunluk olarak Gaziantep’te toplanmış durumdadır. Bu açıdan biraz rahat olduğu düşünülebilir.
Sabah: Bazı çok ünlü ve sağlam firmalar bile çeklerini ödeyemiyorlarmış. Yani maliyetine satılan malların bile parası dönmüyor. Firmaların mali durumlarını nasıl etkiliyor bu olaylar?
Türkiye’nin tek kurtuluş yolu istihdamdan geçer
Burnukara: Talep darlığı şu anda hat safhada oluşundan dolayıdır ki, bu sebeple vadeler çok uzadı. Fabrikaların ödeme dengesi bu yüzden bozulmuş olabilir. Ama bu talep darlığı fazla uzun sürmezse kısmen de olsa normale dönebilir.
Sabah: Neler yapılmalı, önerileriniz nelerdir?
Burnukara: Türkiye’nin tek kurtuluş yolu istihdamdan geçer. Türkiye çok üretecek, ucuza üretecek, haksız rekabete karşı korunacak. Kanaatimce tek çare bu, çünkü göstergeler üretmediğimizi söylüyor. 2005 Yılı dış ticaret açığı 43 Milyar-USD (Bize göre çok daha fazla) ve her geçen ayda dış ticaret açığı yükselerek devam ediyor. 116 Milyar-USD ithalat (ağırlıklı tüketim malı ve ara mal ithalatı) 73 Milyar-USD ihracat üretimin neden durduğunun göstergesidir. Yoksa 70 Milyon nüfusun işsiz sayısının artışının getireceği felaketi düşünerek, Türkiye’yi ithalat cenneti olmaktan çıkararak çok üreten ucuza üreten ülke konumuna getirmek bu hükümetin görevidir.
