İl Müftüsü Ahmet Bulut, tüm İslam aleminin Miraç Kandili'ni tebrik etti.
28 Haziran Salı gününü 29 Haziran Çarşamba gününe bağlayan gecenin Miraç Kandili olduğunu hatırlatan Müftü Ahmet Bulut, İslam dinin bütün insanlığa yapılmış bir güven ve barış çağrısı olduğunu belirtti.
Miraç gecesi günahlarından arınmak isteyen insanların Allah'ü Teala'ya sığınarak ibadetle tövbe ettiğini vurgulayan Bulut, "Miraç, Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Aleyhisselam'ın (s.a.v) zaman ve mekan sınırlarını aşarak bir anda Mekke'deki Mescid-i Haram'dan Kudüs'deki Mescid-i Aksa'ya götürülmesi ve oradan mana aleminde yükseltilerek yüce makamlara ulaştırılması demektir. Mucize olduğu için aklın sınırlarını aşan, insanların kavramaları ve tecrübe etmeleri mümkün olmayan bir yapısı vardır. İslam dinin bütün insanlığa yapılmış bir güven ve barış çağrısıdır. Allah'ü Teala'nın kulları olarak bizlere daima barış içinde yaşamanın yollarını gösterir. Çağımızda ulusal, bölgesel ve uluslar arası ölçekte yaşanan huzursuzluklar, dökülen kanlar, akıtılan gözyaşları, büyük ölçüde birlikte yaşama kültürünün zayıflamasından, insana ve ötekine saygının kitaplarda ve sözde kalmasından kaynaklanmaktadır" dedi.
28 Haziran Salı gününü 29 Haziran Çarşamba gününe bağlayan gecenin Miraç Kandili olduğunu hatırlatan Müftü Ahmet Bulut, İslam dinin bütün insanlığa yapılmış bir güven ve barış çağrısı olduğunu belirtti.
Miraç gecesi günahlarından arınmak isteyen insanların Allah'ü Teala'ya sığınarak ibadetle tövbe ettiğini vurgulayan Bulut, "Miraç, Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Aleyhisselam'ın (s.a.v) zaman ve mekan sınırlarını aşarak bir anda Mekke'deki Mescid-i Haram'dan Kudüs'deki Mescid-i Aksa'ya götürülmesi ve oradan mana aleminde yükseltilerek yüce makamlara ulaştırılması demektir. Mucize olduğu için aklın sınırlarını aşan, insanların kavramaları ve tecrübe etmeleri mümkün olmayan bir yapısı vardır. İslam dinin bütün insanlığa yapılmış bir güven ve barış çağrısıdır. Allah'ü Teala'nın kulları olarak bizlere daima barış içinde yaşamanın yollarını gösterir. Çağımızda ulusal, bölgesel ve uluslar arası ölçekte yaşanan huzursuzluklar, dökülen kanlar, akıtılan gözyaşları, büyük ölçüde birlikte yaşama kültürünün zayıflamasından, insana ve ötekine saygının kitaplarda ve sözde kalmasından kaynaklanmaktadır" dedi.
RSS