Avukat Dilan Aydın, “Artık yeter. Bir artık ayrıcalıklı faillerin kayırılmadan yargılandığı, şiddet suçlarının cezasız bırakılmadığı, yaşam hakkımızın çalışma hakkımızın huzurlu bir ailede ve toplumda var olma hakkımızın devletin sistemli politikalarıyla elimizden alınmadığı bir düzen istiyoruz. Bir artık erkek şiddetine karşı caydırıcı cezalar düzenleyen bir hukuk devleti istiyoruz. Bağır herkes duysun erkek şiddeti son bulsun” dedi.
Erkek şiddetine kurban verdiğimiz kardeşlerimiz adına hesap sormaya geldik
Aydın, “Biz buradayız demeye geldik, kadınlar şüpheli şekilde bir yerlerden düşerken, ne hikmettir ki babalarının kocalarının abilerinin silahlarıyla şüpheli şekilde kendilerini öldürürken, trans bireyler şüpheli şekilde evlerinde ya da yol kenarlarında ölü bulunurken, erkek şiddeti şüpheye yer bırakmayacak ölçüde artıyor ve hayatlarımızı bizden çalmaya devam ediyor. Biz bugün buraya tesadüfen hayatta kalmış kadınlar olarak, erkek şiddetine kurban verdiğimiz kardeşlerimiz adına hesap sormaya geldik” ifadelerini kullandı.
Sanıkların özgürlüğü kadınların yaşam hakkından daha önemli görülüyor
“Adli Tıp Kurumu, dava dosyasına sunduğu raporda Duygu’nun düşerken bilincinin kapalı olduğu yönünde bir tespit yaptı, bu tespiti yaparken düşme anı görüntülerine değerlendirdi ve bir çarpma refleksi ya da şok refleksi belirleyemediğini ifade etti” diyen Av. Aydın, “Buna rağmen Sanık Mehmet Kaplan’ı ev hapsi ile ödüllendiren Yüce Mahkeme Mehmet Kaplan’ın tutukluluğu için yeterli şüpheyi bulamadı. Yani mahkeme bize şunu söyledi, ‘Duygu’nun bilinci kapalı olabilir ancak yine de bilinci kapalı halde kendisini balkondan atmış olabilir’. Yani ben, ‘Şehrin varlıklı, önde gelen yatırımcı ailelerinden birinin oğlu olan sanığın hareket özgürlüğünü daha 17 yaşındaki Duygu’nun yaşam hakkından daha değerli görüyorum’ dedi. Tıpkı Sanık Mehmet Kaplan’ın ehliyetsiz ve alkollü şekilde araba sürerken çarpıp öldürdüğü bir başka kadının Zeynep Berna Atay’ın yaşam hakkından daha değerli gördüğüm gibi” açıklamasını yaptı.
Zeynep Berna için sanığı cezalandırmayan mahkemenin Duygu’nun ölümünü aydınlatmasını bekliyoruz
Aydın, “Şimdi şüpheye yer bırakmayacak şekilde katlettiği Zeynep Berna için sanığı cezalandırmayan mahkemenin; belki kendini atmıştır zaten eve rızası ile girmiş dediği Duygu’nun ölümünü aydınlatmasını bekliyoruz. Adli tıp raporunda, Duygu’nun Mehmet Kaplan tarafından nitelikli cinsel istismara ve ağır fiziksel şiddete maruz bırakıldığını da tespit etti. Zaten sanığın da bu yönde ikrarı olmasına rağmen mahkeme tutuklu yargılama kararını bu sebepten değil, itirazlar ve kamuoyu baskısı sebebiyle verdi” değerlendirmesini yaptı.
Kazanılmış haklarını ellerinden alan fiili uygulamalara cezasızlıklara artık yeter demek için geldiklerini sözlerine ekleyen Av. Dilan Aydın, konuşmasını şu cümlelerle bitirdi: “Devleti, yargısı, polisi, bakanı artık gizlemeye ihtiyaç duyulmayacak şekilde bunu söylüyor bize, bir erkek seni öldürebilir ve ben onu serbest bırakabilirim. Ben onu etkili şekilde cezalandırmak istemeyebilirim. 28 Temmuz 2021 tarihinde gene Antep’te Damla Aycan’ın uzun namlulu silahla yaşamını kaybettiği olayda baş şüphelisi koca Mehmet Aycan’ı serbest bırakırken de aynısını söyledi bize. Biz aynı sözü zaten yüzümüze baka baka bizi taciz eden, bize şiddet uygulayan, bizi öldüren erkeklerden duyuyoruz. 3 gün yatar çıkarım diyor, 5 yıl yatar çıkarım diyor. Böyle de oluyor. Yaşam hakkını ve şiddet görmeme hakkını güvenceye alan uluslararası sözleşmeden tek imzamla çıkarım, bunu da öylesine göstere göstere yaparım ki failler bundan da güç bulur diyor. Erkek egemen, cinsiyetçi, militarist şiddetinizi tanıyoruz, biz sizin etkin cezalandırmaktan kaçınan yargınızı tanıyoruz, biz bu şiddeti otoritenize ve iktidarınıza araç olarak kullandığınızı biliyoruz.” Hüseyin Karataş