Hak Yol tarikatı başta olmak üzere, diğer cemaatlerin de Adalet Bakanlığı’nı örümcek ağı gibi sardığı tespitini yapan Gaziantep Baro Başkanı Bektaş Şarklı, “Tarikatlar ve cemaatler arasında da hem ekonomik olarak hem yargı camiası içerisinde hem de siyaset içerisinde bir savaş var” ifadelerini kullandı.
Tarikat ve cemaatler Gaziantep Adliyesinde de etkili
Başkan Şarklı, “Tarikat ve cemaatler Türkiye’de olduğu gibi Gaziantep Adliyesinde de etkili. Şu an da hukuk sadece Gaziantep’te değil Türkiye genelinde askıda. Ekmek değil hukuk askıya alınmış. Adalet Bakanı, önce yargı sistemine ve adliyesine sahip çıkmalı. Genel kurulumuzu yapamadığımız ortamda hukukun varlığından söz edemeyiz. Hakim, savcı, bakan, emniyet müdürü, vali, imza attığı kararların bir sorumluluğu olduğunu bilsinler” dedi.
Hak Yol tarikatı Adalet Bakanlığı’nda çok yoğun bir şekilde teşkilatlanıyor
Şarklı, “Hak Yol tarikatının Adalet Bakanlığı’nda çok yoğun bir şekilde teşkilatlandığı duyumunu aldık. Türkiye’de ki diğer cemaatler ve tarikatların da yargı camiasına dahil olduğu bilinmekte. Özellikle Gaziantep’te Mustafa Kemal Atatürk’e yönelik suç duyurularında savcılar; insan hakları, demokrasi, ifade özgürlüğü ekseninde yorumlarla çok rahat takipsizlik kararları veriyorlar, fakat Cumhurbaşkanına hakaret dosyalarında aynı tarafsızlık, düşünce özgürlüğü kapsam dışında tutuluyor. Bu da Türkiye’de yargının içerisinde tarikatların ve cemaatlerin ne kadar etkin olduğunun açık ispatı ve göstergesi” diye konuştu.
Yarın hiç kimse kandırıldım demesinler
Şarklı, “Düne kadar FETÖ’nün darbe teşebbüsüne karşı duran, ‘Bundan sonra tarikatlar etkin olmayacak’ diyecek bir siyasi iktidarın tekrar kendi kendini tarikat ve cemaatlerin kucağına oturtması kadar yanlış ve sakıncalı bir şey yok. Yarın hiç kimse kandırıldım demesinler” vurgusu yaptı.
Cemaatlerin hakim olduğu yargı sisteminde insanların hukuki güvenliği olmaz
Ergenekon ve Balyoz davalarında sahte delil üretildiğine dikkat çeken Başkan Şarklı, “Sahte dijital delillerle insanlar cezaevinde öldüler. Bu ülkenin Genelkurmay Başkanı terör sıfatıyla 4 yıl cezaevinde kaldı. Tarikatların ve cemaatlerin yapısının hakim olduğu bir yargı camiası içerisinde insanların hukuki güvenliği olmaz. Çünkü taraf olmuştur. Türk yargısı Türk milleti adına karar verir bir cemaat veya tarikat adına karar vermez. İnsanların kişisel özgürlükleri ve hürriyetleri tehlikede bu ülkede. Yargının her dönem kötü zamanlar oldu, ancak yine bir hukuk ve adalet anlayışı vardı. Son 3-4 yıldan beri yargı içerisinde karanlığın hüküm sürdüğü bir dönemi yaşıyoruz. Anayasa Mahkemesinin kararları yerel mahkeme tarafından tanınmıyor. HSYK bu yerel mahkemeye soruşturma dahi açmıyor. Adalet açısında tuzun koktuğu bir dönem. Türkiye gittikçe hukuk ve kanun devletinden uzaklaştırılıyor” açıklamasında bulundu. Hüseyin Karataş