Havaların ısınmasıyla birlikte sokak hayvanlarının suya daha fazla ihtiyacının olduğunu kaydeden Erdur, “Bu mevsimde insanlar hayvanların yüzüne baktığında ne kadar halsiz ve susuz olduğunu görecektir. Lütfen kapınızın önüne su koyun. Herkes kapısının önüne su koysun. Susuzluk sokak hayvanları için çok tehlikeli. Zaten yeterince sağlıklı değiller ve yeterince beslenemiyorlar. Ama bizler en azından su ihtiyaçlarını karşılarsak onlara büyük ölçüde yardımcı oluruz. Bir kap su ve bir kap mama koyun diyoruz, ancak kimsenin yaptığı yok. Kimsenin aklına yemeğini sokak hayvanlarıyla paylaşmak gelmiyor, ama en azından suyunu paylaşmak gelebilir” diye konuştu.
‘Sokaktaki çoğu alan hayvanlar için bir yaşam alanı değil’
Kentin sokaklarının hayvanlar için pek çok risk barındırdığına dikkat çeken Erdur, insanların sokak hayvanlarının yaşam alanını zorlaştırdığını ve hayvanların çoğalmasını ve yaşamasını istemediğini söyleyen Erdur, “Bunun yanı sıra sokaktaki araçların dikkatsizliği, ilgisizlik ve beslenme yetersizlikleri sokaktaki hayvanların hayatının sonlanmasına neden oluyor. Sokaktaki çoğu alan hayvanlar için bir yaşam alanı olmadığı gibi sağlıklı da değil. İnsanlar sokak hayvanları için duyarsız ve onları kendi başlarının çaresine bakabilen ve kendi kendilerine yetebilen varlıklar olarak zannediyor. Öncelikle insanlar sokak hayvanlarından korkuyorlar, sevmiyorlar. Bu nedenle onları daha fazla korumak gerekiyor” dedi.
‘Hayvan hakları kanununun düzenlenmesi lazım’
Pek çok insanın hayvanların sağlığını koruyanlara ve beslenmesini sağlayanlara müdahalesine değinen Erdur, “Bizler bazı yerlere kedi evi veya beslenmeleri için mama bırakıyoruz. Bıraktığımız şeyleri ya alınıyor ya da üstüne basıyorlar. Bunların yapılmaması gerekiyor. Ancak bunların değişmesi zor. Öncelikle hayvan hakları kanununun düzenlenmesi ve hayvanlara zarar veren kişilere büyük cezalar verilmesi lazım. Ancak hayvan hakları kanunundaki tek yaptırım para cezası. Bu nedenle bunun düzenlemesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
‘Engelli hayvanların evde yaşamaları şart’
Engelli hayvanların sokakta yaşamalarının mümkün olmadığını ve sahiplenilmesi gerektiğinin altını çizen Erdur, “Biz hayvan severler ve gönüllü olanlar olarak sokaktaki hayvanları desteklemek için varız. Sağlığı yerinde olmayan hayvanlara da mücadele ediyoruz. Engelli sokak hayvanları için korunaklı bahçeler öneriyoruz, ama kadar iyi bakılsa da ölüyorlar. Bu nedenle engelli hayvanların evde yaşamaları şart. Ama bahsettiğim evleri henüz ayarlayabilmiş değiliz. Engelli ya da hasta olan hayvanlar için bizim gibi dernekler faaliyet yürütüyor. Ancak engelli hayvanların sahiplenilmemesi çok büyük bir sıkıntı” ifadelerini kullandı.
Derneğin temel sorunu sivil toplum örgütü olduklarını anlaşılmaması olduğunu ifade eden Erdur, her ne kadar derneklerinin kendi kendine yeten bir dernek olarak görülse de bazen 5 liraya dahi ihtiyaçlarının olduğunu belirterek, “Bağış yapılabilir bir dernek olduğunuzu insanlara anlatamamak büyük bir sıkıntı” şeklinde konuştu. Esra Aydın
RSS