ANASAYFA arrow right 20 Yıl Önce

Eğitimde zihniyet devrimi gerekiyor

Eğitimde zihniyet devrimi gerekiyor
YAYINLAMA: 03 Mart 2024 / 16.57
GÜNCELLEME: 03 Mart 2024 / 16.57

Eğitimin, eğitim emekçilerinin sorunlarını değerlendirmek amacıyla Eğitim Sen Temsilciler Kurulu toplantısında konuşan Eğitim Sen Şube Başkanı Mehmet Bozgeyik, 2004-2005 eğitim öğretim yılına yine sorunlarla girildiğini söyledi. Öğretmen açığının ve derslik sıkıntısının çözülemediğini belirten Bozgeyik, bütçeden eğitime ayrılan payın artırılması gerektiğinin bir kez daha altını çizdi.

Eğitimin sorunları eksilmedi arttı

AKP hükümetinin eğitimin sorunlarını çözmek yerine artırdığını vurgulayan Bozgeyik, “AKP iktidarıyla birlikte kamusal eğitim hakkına dönük ve eğitimin topyekun özelleştirilmesini amaçlayan saldırılar yoğunlaştı. Eğitim Sen, herkes için nitelikli, parasız, eşit ve yaygın eğitim hakkını korumaya ve geliştirmeye kararlıdır. Özel okulları destekleme girişimleri sona ermeli, kaynaklar kamusal eğitime yönlendirilmelidir” dedi.

Sınıf mevcutları 30’a düşürülmeli

“Bütçeden eğitime ayrılan pay en az iki katına çıkarılmalıdır” diyen Bozgeyik, “Aksi takdirde eğitime dair yapılan eleştirilerin ve vaatlerin, su üstüne yazı yazmaktan öte bir anlamı olmayacağı açıktır. 11 bin 700 okulda ikili, 18 bin 517 okulda da birleştirilmiş sınıflarda eğitim verilmektedir. Bu duruma son verecek yatırımlar gerçekleştirilmeli ve sınıf mevcutları 30 olarak ayarlanmalıdır. AKP döneminde şimdiye kadar eşi benzeri görülmedik bir kadrolaşma yaşanmaktadır. Eğitimdeki ırkçı, gerici kadrolaşma derhal durdurulmalıdır. Öğretmen, memur ve hizmetli açıkları eğitimde niteliği olumsuz yönde etkilemektedir. Milli Eğitim Bakanı, ders programlarını özel şirketlere ihale etme sevdasından vazgeçmelidir” diye konuştu.

Eğitimde devrim gerekli

Bozgeyik, “2004-2005 eğitim öğretim yılında beklentimizi tek sözcükle açıklayabilirim: Bu yıl önceki yılların tekrarı hâlinde geçmesin. Her dönem başı, bir önceki yılın tekrarından öteye gidemiyor. Dönem bitişinde eğitim bileşenlerinde ortaya çıkan umutsuzluk, karışıklık, karamsarlık ve sorunların çözümünü gelecek yıllara havale eden ruh hali bir önceki dönem sonundan farklılık taşımıyor. Bu kısır döngüyü aşarak, eğitimi hak ettiği noktaya taşımak gerçekleştirilecek köklü değişikliklerle olanaklı olabilecektir. Eğitimde reform değil, devrim gereklidir. Öğretmen yetiştirmeden başlayarak eğitim yatırımlarına, ders kitaplarının hazırlanmasından eğitim yöneticilerinin belirlenmesine, sınıf mevcutlarının eğitimden bilimsel, demokratik, laik yönünün geliştirilmesine derslik, okul, öğretmen açıklarından eğitimin genel bütçe içindeki payına kadar, eğitimin hemen her alt konusunda yeniden yapılanmaya ve değişime gereksinim bulunmaktadır” diye konuştu.

Zihniyet devrimine ihtiyaç var

Siyasi iradenin sorunlara yaklaşımının değişmediği sürece eğitimin sorunlarının da bitmeyeceğini ifade eden Bozgeyik, “Bunun için zihniyet devrimine ihtiyaç olduğu tartışılmazdır. Siyasi iktidarların eğitime yaklaşımı değişmediği sürece sorunlar varlığını sürdürecektir. Günümüz eğitimi üvey evlat olarak gören, bilimi, bilimsel ve teknolojik gelişmeyi önemsemeyen, okur yazarlık oranının düşüklüğünden rahatsız olmayan, okullaşma oranını yukarı çekmek için kılını kıpırdatmayan, toplumun cehaletini kendi iktidarlarının devamı için şans olarak değerlendiren zihniyetlerin bir eseridir. Yoksa nasıl açıklanabilir, son 15 yılda öğrenci sayısı 2 kat artarken, bütçeden eğitime ayrılan payın yüzde 16’dan 6’ya gerilemesi” dedi.

Eğitimdeki çöküşü hızlandırıyorlar

“Hükümet kamusal eğitime son darbeyi vurmaya hazırlanmaktadır” diyen Bozgeyik, “AKP eğitime dair girişimlerini 3 önemli sac ayağına oturtmuştur. Özelleştirme, cemaat okullarına destek ve kadrolaşma. Milli Eğitim Bakanlığı, sac ayaklarını güçlendirmek, girişimlerine toplumsal meşruiyet kazandırmak dışında, eğitim sorunlarının çözümüne dair tedbir adım atmamış, çökmek üzere olan temele tek bir çivi çakmamıştır. Daha başka bir ifadeyle 3 sac ayak eğitimindeki çıkışı hızlandıracaktır. Eğitimi paralı hale getiren, özel okulları destekleyen, cemaatlerin denetimindeki okullara öğrenci göndermeyi ve eğitim yöntemini ırkçı gerici kadrolarla doldurmayı asli işi olarak gören bu anlayış bugün Milli Eğitim Bakanlığı üzerine çöreklenmiştir. Kamusal hakların törpülenmesi ve kamusal hizmetlerin özelleştirilmesi şeklinde özetlenebilecek neoliberal anlayışın kararlı uygulayıcısı olan AKP, eğitimi katkı, payı kayıt parası, harç ve benzeri kalemlerle paralı hale getirmeye çalışmakta, kamusal eğitime son darbeyi vurmaya hazırlanmaktadır. Okulların satışa çıkarılması özelleştirmenin bir parçasıdır” şeklinde açıklama yaptı.

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *