Sanayi Odası Başkanı Nejat Koçer, Türk ekonomisinin kronikleşmiş temel sorunlarından olan enflasyonun tek haneli rakamlara inmesinin çok olumlu bir gelişme olduğunu Enflasyonsuz yeni dönemde, işini bilenler değil, iş yapanlar kazanacak" dedi.
Koçer, yaptığı açıklamada, Türkiye'deki tüm üretici ve tüketicilerin yeni döneme iyi hazırlanmalarının gerekli olduğuna işaret ederek, bu konuda en başta atılması gereken adımın, ülke ekonomisinin risklerinin iyi yönetilmesi olduğunu ifade etti. Yapıcı bir yönetim anlayışının dönemin yeni ekonomiye katkılarını artıracağını anlatan Koçer, bu sürece katkı anlamında kayıt dışı ekonominin ortadan kaldırılması yolunda daha somut adımların da atılmasının gerekli olduğunu dile getirdi. Vergi sisteminin de bu yeni döneme göre yeniden düzenlenmesini isteyen Koçer, "Vergi oranlarının mutlaka düşürülmesi gerekir. Türkiye, kayıt dışı kamburunu üzerinden atmadan, bu konuya radikal çözümler getirmeden, sadece düşük enflasyonla bir kazanım elde edemez. Firmalarımız da yeni döneme göre iş yapma alışkanlıklarını gözden geçirmeli, yeni dönemin şartlarına ayak uydurmalıdır" diye konuştu.
Tüketici konumunda bulunan vatandaşların da enflasyonsuz yeni dönemi iyi tahlil etmelerinin gerekli olduğunu kaydeden Koçer, şöyle konuştu: "Zira, ülkedeki 40 yaşın altındaki insanlar, enflasyonsuz hayatın ne demek olduğunu bilmiyor. Bu nedenle tüketim alışkanlıkları da yeni dönemin gerekleri doğrultusunda değişmek zorundadır. Üretmeden tüketme yanlışından vazgeçip, önce üretip, sonra da tüketmeyi öğrenmeliyiz. 2005 yılı, bugüne kadar yaşanan birçok değişimin toplamından daha fazla değiştirecek bizi. Değişen en önemli şey, geleceği görme planları olacak.
Dilerim ki bu yeni dönemde Türkiye, proje üretebilecek, uzun vadeli borçlanabilecek, istikrarlı bir amortisman içinde yatırım yapabilecektir. Bunun için eksik kalen en önemli şey uzun vadeli işletme ve yatırım kredileridir. 2005 yılı bir çoğumuz için iş hayatının yeniden başladığı yeni bir yıl olacak. 30 yıl sonra yeniden kuruşa dönüyoruz. Düşük enflasyonla tanışmak ve iş hayatımızı yeniden düzenlemek zorundayız."