ANASAYFA arrow right 20 Yıl Önce

Toplumdaki kirlenme, her kesimi etkiliyor

Toplumdaki kirlenme, her kesimi etkiliyor
YAYINLAMA: 29 Mayıs 2023 / 13.40
GÜNCELLEME: 29 Mayıs 2023 / 13.41
Neşter 2 operasyonu ile tüm gözler yargı çalışanlarına çevrilirken, Yargıtay’da bazı hakim, savcı ve avukatların aracılar kanalıyla davaları para karşılığında sonuçlandırdıkları iddiaları ile ilgili tartışmalar sürüyor.

Hukukçular, Adliye ve Yargıtay’da uzun süreden beri bu tür olayların yaşanmasının üzücü olduğunu vurguluyor.

Her kurumda çürük elma olabilir

Gaziantep Barosu avukatı Abdurrahman Kırmızıoğlan, toplumun her kesiminde özellikle 1980’den sonra kapitalizmin insan hayatına nüfuz etmesinden sonra toplumun her kesiminde kirlenmeye ulaşmaya başladığını belirterek, “Herkes bu kirlenmeden nasibini aldı. Ancak bu verilere rağmen en az kirlenen kurumun yargı olduğunu düşünüyorum. Neşter 2 operasyonu ile ortaya çıkan bu durumun münferit olaylar da olduğunu düşünüyorum. Her kurumda çürük elma olabilir. Hukuk camiası içerisinde olduğumuz için şunu bilmekteyiz ki, özellikle Ankara’da sadece Yargıtay’da iş halletmek için çalışan meslektaşlarımız var. Bunların çoğu normal avukatlık hizmeti ve hukuk bilgisi ile davaları takip ediyor. Bir kısım avukattan eşler iki operasyonundaki gibi gayri hukuki ve rüşvet yoluyla davaları bağlıyorlar. Bu tür davalar çok büyük ücretli davalardır. (Miras, hazine arazisi)” diye konuştu.

Yargı zarar görüyor

Bir çok kuruma karşı insanların güvensizlik duyduğunu, ancak azda olsa yargıya da bir güvensizlik olduğuna dikkat çeken Kırmızıoğlan, “Bu tür iddialar insanların yargıya olan güvensizliğini artırmaktadır. Dolayısıyla biz avukatlar böyle iddialardan çok rahatsız oluyoruz. Bu sorunun yargıçların maddi durumlarının iyileştirilmesi, yargıya güven ve yargı bağımsızlığı sağlandığı takdirde, böyle olayların azalacağını inanıyorum” dedi.

Yargı mensuplarının ücretleri mutlaka iyileştirilmesi

Siyasetin yargıya müdahalesinden çok fazla olduğunu ve yargının bağımsız olmadığına dikkat çeken Kırmızıoğlan sözlerine şöyle devam etti:

“Avrupa’da durum böyle değil. Avrupa’da yargı bağımsız ve yargı mensuplarının ücret sorunu yok. En yüksek maaş aldıkları gibi bazı ülkelerde sınırsız harcama yetkileri var. Böyle olunca kimse usulsüz hiçbir işe bulaşmıyor, verilen kararlarda adil oluyor. Ülkemizde 7-8 yıllık bir hakim 1,5 milyar maaş alıyor, kimisi toplu taşıma aracıyla evine gidiyor. Ücretler mutlaka iyileştirilmesi. Yargı bağımsız hale getirilmeli. Hükümet yolsuzlukların üzerine gidiyor görüntüsü vermeye çalışıyor, ama bu gerçek değil. Eğer temiz eller operasyonu yapılacaksa, İtalya’da olduğu gibi cumhurbaşkanına kadar uzana bilmeli ve herkesten hesap sora bilmeli. Ülkemizde milletvekili dokunulmazlığı bile kaldırılamıyor. Aynı kurumun bir kanadında operasyon yapılıyor, ama diğer kurumda benzer usulsüzlükler devam ediyor. Komple bir operasyon yapılamıyor” diye konuştu.

Hükümet konuyu bilinçli olarak gündemde tutuyor

Avukat Ali Haydar Yıldız da neşter 2 operasyon ile ortaya çıkan durum toplumdaki genel bozulmanın bir ürünü olduğunu belirterek, hemen her kurumda aynı olayların yaşadığına dikkat çekti. Yargı gibi önemli bir kurumun böyle olaylarla yıpratılmasının hoş olmadığını ve iddia edilenleri hiçbir şekilde tasvip etmediğini söyleyen Yıldız, “Olay çok yeniymiş gibi gündeme taşındı. Aslında yargıdaki bu yanlışlıklar uzun zamandan beri var. Hükümet konuyu bilinçli olarak gündemde tutuyor. Diğer kurumlara rağmen yargıda en basit bir ihbar veya iddia ile ilgili hemen müfettiş görevlendirilir. Üzerine gidilir” dedi.

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *