Dış borçlar ekonomik ve sosyal bütçede ciddi tahribatlar yapıyor
Prof. Dr. Güvenli, ‘2004 yılı ekonomik beklentileri’ konulu toplantıda iç ve dış borçların ekonomik ve sosyal bünyede ciddi tahribata neden olduğunu belirtti.
İşsizlik artıyor, çalışanların yaşam koşulları da kötüleşiyor
Devletin ihtiyaçlarını karşılamak ve borç ödemek için daha fazla kaynağa ihtiyaç duyduğunda vergilerin artırılarak işletmelerin, kayıt dışına, üretim dışındaki seçeneklerle kazanç elde etmeye itildiğini kaydeden Güvenli, işsizliğin arttığını, çalışanların yaşam koşullarının kötüleştiğini söyledi.
Trilyonerler arasına 100 bin kişi daha katıldı
Devletin topladığı verileri borç faizi ödemeleri yoluyla 400-500 bin kişiye dağıtarak üretmeden kazanan ve refah içinde yaşayan bir kesim yarattığını vurgulayan Güvenli, “45 Katrilyon Mevduatın yüzde 80’ine 500 bin kişi sahiptir. 2003 yılı başında bu sayı 400 bin kişiydi. 2004 Yılında devletin dağıttığı faizlerle100 bin kişi daha trilyonerler arasına katıldı. Gayri safi milli hasılanın üçte biri dolayında olan vergi gelirlerinin 400-500 bin kişiye faiz adı altında dağıtılması gelir dağılımını giderek bozmaktadır. Nüfusun yüzde 60’ı olan 42 milyon kişi günde 2 dolar ve altında harcama yapabilmektedir. Nüfusun yüzde 15’i günde bir dolarla geçinmek zorundadır. Bu açlıktır, fakirliktir. Ne yazık ki nüfusumuzun yüzde 60’ı borç içinde yaşamaktadır” şeklinde açıklama yaptı.
Gelir dağılımındaki uçurum daha ciddi tehlikelere gebe
Gelir dağılımındaki bozulmanın gasp, dolandırıcılık gibi suçlarda artışa neden olduğuna dikkat çeken Güvenli, borçları azaltacağından söz edin siyasi partilerin iktidar olduğunda bu sözünü unutup borçları artırmaya başladıklarını söyledi.
Güvenli, gelir dağılımındaki uçurumun daha da artmasının yarattığı, mali suçların sosyal bünyedeki tahribatının giderilmemesinin büyük acılar yaratacağının bilincinde olunması gerektiğini belirtirken, “Bir toplum yüksek borçları var diye ne zamana ve nereye kadar fakirleşme iyi kabul edebilir, sosyal bünyenin bozulmasına nereye kadar göz yumabilir. Artık konkordato mu olur, moratoryum mu olur. Bu gidişe dur demek, özellikle iç borçlardan kurtulmak gerekir” diye konuştu.
RSS