ANASAYFA arrow right 20 Yıl Önce

Türkiye, borç-faiz kısır döngüsünde tıkandı 

Türkiye, borç-faiz kısır döngüsünde tıkandı 
YAYINLAMA: 11 Aralık 2020 / 13.06
GÜNCELLEME: 11 Aralık 2020 / 13.06

Türk ekonomisinin son 10 yılda artan kamu açıkları, yüksek enflasyon ve dalgalı büyüme yapısı ile istikrarsız bir görünüm arz ettiğini belirtilirken, sürekli artan kamu kesimi açıkları ve borç-faiz kısır döngüsünün sürdürülemez boyutlara ulaştığı ifade edildi. “Dünya ticareti ve sanayisi nereye gidiyor” konulu konferansta konuşan GTO Başkanı Mehmet Aslan, sürekli artan kamu kesimi açıklarının mali piyasalar üzerinde baskı oluşturduğunu söylerken Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu da dürüstlük ve çalışmak felsefesiyle tüm kapıların kolayca açılabileceğini vurguladı.

Aslan, bir yandan rekabet avantajı ve pazar genişliği için küreselleşmeye gidildiğini söylerken, “Diğer yandan ekonomik imkanların birleştirilerek tek bir ekonomik güç oluşturma açısından bölgeselleşme dünya ekonomisinin iki temel özelliği haline gelirken, bölgesel ekonomik gruplaşmalar olgusu, yeni bir ekonomik harita çizmektedir. Bu haritanın sınırları, ekonomik gruplara dahil olmak isteyen yeni ülkelerin talepleriyle sürekli gelişmektedir. Bugün Türkiye’nin ve Orta Avrupa ülkelerinin, AB’ye girmek için başvuruda bulunması da bu anlayışın bir sonucudur” diye konuştu.

Aslan, bölgeselleşme ve globalleşmenin ardından yaşanan finansal sorunlarla dünya ekonomisinin yavaşladığını belirtirken 11 Eylül terörist saldırısının yarattığı belirsizliğin global ekonomide yoğun olarak hissedildiğini, bu tarih öncesinde ilk sinyallerini veren durgunluğun şimdi daha derinden dünya ekonomisini sarstığını söyledi.

Dünyanın 1972 yılından beri beşinci daralma dönemine girdiğini bildiren Aslan, bu daralmanın küreselleşen modern dünyanın ilk krizi olduğunu ifade etti. Aslan, “Her daralmada olduğu gibi bunda da bir canlanmanın olması kesindir. Ülke açısından krizden mümkün olduğunca az zararla çıkabilmek için gerekli önlemlerin en kısa sürede alınması ve hayata geçirilmesi gerekir” şeklinde konuştu.

Mehmet Aslan, Türk ekonomisinin son 10 yılda artan kamu açıkları, yüksek enflasyon seviyesi ve dalgalı büyüme yapısı ile istikrarsız bir görünüm çizdiğini belirterek, “Sürekli artan kamu kesimi açıkları, yeterince derin olmayan yurt içi mali piyasalar üzerinde baskı oluşturmuş ve re-el faiz oranlarının yükselmesine neden olmuştur. Yüksek reel faizler kamu açıklarını daha da artırmış ve borç-faiz kısır döngüsü sürdürülemez boyutlara ulaşmıştır” dedi.

“Dünya Ticareti ve Sanayisi Nereye Gidiyor” konulu konferansa GTO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Aslan ile Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu konuşmacı olarak katıldı. GTO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Aslan, serbest ticaret anlayışı çerçevesinde, ticaret olgusunun ülke sınırlarını ve bloklaşmaları da aşarak evrensel bir yapıya dönüştüğünü bildirdi.

Zorlu Holding olarak geçen 2001 yılını krize rağmen ihracat şampiyonu olarak kapattıklarını söyleyen Ahmet Nazif Zorlu ise 10 milyon parça elektronik eşya ürettiklerini söylerken, “Yurt dışından 220 milyon mark kredi sağladık. Herkesin işçi çıkardığı dönemde çalışan sayısını 16 binden 17 bine çıkardık. Biz bu ihracatı ve yatırımları durduğumuz yere yapmadık. Yurt içi ve dışındaki müşteri bize güvenerek geliyor. Bir kerede 100 bin dolarlık ihracat yapabilirsiniz.

Kriz görmemek için ihracat yapılması gerektiğini belirten Zorlu, ihracat demenin gelişme, istihdam demek olduğunu söylerken, “Geçtiğimiz yıl 950 milyon dolar döviz getirdik. Krizlere rağmen hiçbir zaman ümitsiz olmadık. Çünkü ne yaptığımı biliyorum, ne yapacağımı tasarlıyorum. İnsanlar yaşadıklarından ders çıkarmalı. Korkuyorum hala ders çıkarmayanlar var. Krizde işçi çıkarmamak için çok mücadele ettik. Bankaya 60 şube daha ekledik. Ben patron değil şirkette çalışan biriyim. Kapım her zaman açıktır. Yapılan işleri hiçbir zaman ben yaptım demedim. Hep biz dedim. İşçilerime hiçbir zaman sizin önünüzdeyim demedim. Sizin sağınızdayım, solunuzdayım, arkanızdayım, ama asla önünüzde değilim dedim. Profesyonel yöneticilerimle her zaman arkadaş gibi oldum. Birlik ve beraberlik çok önemli. Eğer birlik beraberliği' sağlarsak asla Avrupa’nın ayağına gitmeyiz ve onlar bizim ayağımıza gelirler” dedi. Eğitimin çok önemli olduğunu, ama bunun yanında pratiğin de gerekli olduğunu kaydeden Zorlu, “Okul bana göre bir binanın temeli. Temelin iyi olması çok önemli, ama üzerinde çok büyük detaylar var. Hayatın insanlara verdiği deneyim çok önemli” diye konuştu.

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *