ANASAYFA arrow right 20 Yıl Önce

Türkiye’de hala kadının adı yok

Türkiye’de hala kadının adı yok
YAYINLAMA: 20 Temmuz 2023 / 20.30
GÜNCELLEME: 20 Temmuz 2023 / 20.37
Dünya Kadınlar Günü nedeniyle bir mesaj yayınlayan Büyükşehir Belediye Başkanı Celal Doğan, dünya genelinde kadın haklarında son yıllarda meydana gelen artışın dahi bir çok gerçeği değiştirebilecek nitelikte olmadığını söyledi.

Doğan, “Dünyadaki fakir insanların büyük bir çoğunluğu kadın, dünyadaki eğitim almamış insanların büyük çoğunluğu yine kadınlar. Kadınlar bugün ülkemizde de erkeklere göre yüzde 25-50 oranında daha az ücretle çalıştırılmaktadır. Kadının toplum içerisindeki önemini çok iyi kavrayan Mustafa Kemal Atatürk 1935 yılında yani 69 yıl önce kadına ‘Seçme ve seçilme’ hakkını verdi. Fakat Türkiye’de hala kadınların yüzde 40’ı görücü usulüyle evlenirken, yüzde 20’si nikahsız yaşıyor. 100 kadından ikisi yükseköğrenim görüyor. Türkiye’de 8 milyon kadın okuma-yazma bilmiyor. Kadınların yüzde 55’inin doğum kontrolünü uygularken, yüzde 64’ü hamilelik döneminde doktor yüzü görmüyor, yüzde 65’i eve gelen konuğa görünmüyor ki bu özellikle kırsal kesimde çok yaygın. Anne olmak için ülkemizde yılda 2 bin 500 kadın hayatını yitiriyor. Berdel, başlık parası, töre ve namus cinayetleri, dayak, baskı ve gelenekler kadına hedef almaya devam ediyor. Yani 21.yüzyılda Türkiye'de hâlâ kadının adı yok” diye konuştu.

Meclisin yarısı kadınlardan

oluşursa, kadın sorunları çözülür

“Toplumun yüzde 50’sini oluşturan kadınlar, karar mekanizmalarında kendi oylarıyla yarı yarıya temsil edilmeyi başardıklarında birçok sorunu çözecektir” diyen Doğan, “TBMM’de Kadınların temsil oranının 1930’lu yıllarla karşılaştırıldığında çok düşük olduğu görülmektedir. Kadınlar hak ettikleri konuma bir türlü erişemediler. Bunun en önemli nedeni kadınların siyasette ikinci planda bırakılmalıdır. 1950’li yıllardan sonra parlamentoda kadınların temsil oranı yüzde 1’lere kadar düştü. Bugün ise yüzde 4’tür. Kadınların sorunlarının çözümü için en önemli unsur eğitimdir. Kadının toplum yaşamına daha çok katkıda bulunabilmesi için öncelikle eğitim seviyesi yükseltilmelidir. Araştırmalar bebek ve anne ölümleri ile doğurganlıkta annenin eğitiminin önemli rol oynadığını göstermektedir. Bu nedenle sağlıklı kuşakların yetişmesi için de kadının eğitimi öncelikli konular arasında yer almalıdır. Kadının eğitimi içinde özellikle sivil toplum örgütlerine önemli görevler düşmektedir. Kadınların dünyada hak ettiği konuma geldikleri tek ülke İsveç’tir. İsveç parlamentosunda kadınların temsil oranı yüzde 43’tür. Bakanlar kurulunun da yüzde 55’i kadınlardan oluşmaktadır. Ülkemizde de aynı tabloyu görmek istiyoruz. Bugün ülkemizin içinde bulunduğu durum, erkeklerin bu işi beceremediklerini göstermektedir. Bu nedenle kadınların siyasette aktif rol almaları zorunluluk haline gelmiştir” şeklinde açıklama yaptı.

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *