ANASAYFA arrow right 20 Yıl Önce

Türkiye’nin en büyük handikabı aflatoksin

Türkiye’nin en büyük handikabı aflatoksin
YAYINLAMA: 14 Aralık 2020 / 13.35
GÜNCELLEME: 14 Aralık 2020 / 13.35

Dünya fıstık üretiminde Türkiye’nin üçüncü sırada olduğu, son 15 yılda standarda uygun olmayan ürün ihraç edilmesi yüzünden Türkiye’nin pazar payını iyice daralttığı vurgulandı.

Türkiye’nin bir önemli handikabının da aflatoksin sorunu olduğunu belirten uzmanlar, “Yok diyerek kendimizi kandırmamalıyız. Eğer böyle bir sorun varsa, bunu nasıl gidereceğimizin yollarına bakmalıyız” derken, döviz kurundaki dalgalanmalardan oluşan fiyat politikasının da Antepfıstığı açısından belirsizlik yarattığını kaydetti.

Antepfıstığında sulamalarla verimin artacağı, çıtlama oranının yükseleceğini söyleyen Ergun, “Bizim ülkemizde sulama sorunu var. Türkiye için en büyük handikap aflatoksin sorunu. Yok diyerek kendimizi kandırmamalıyız. Eğer böyle bir sorun varsa, bunu nasıl gidereceğimizin yollarına bakmalıyız. AB’ ye gireceğiz diye gözümüz kapalı olmamalı. Bu yılı Mart ayında AB bir karar aldı. Bu karara göre Avrupa Birliği ülkeleri de üretilen fındığa verilen 15 Euro’luk destek 241 Euro’ya yükseltildi. Avrupa fındığı bizden almamak için her yola başvuruyor” dedi.

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Gaziantep Şubesi “Antepfıstığının iç ve dış sorunları” konulu bir panel düzenledi. Panele Antepfıstığı Enstitüsü Müdürü Dr. Hüseyin Tekin, Güneydoğubirlik Genel Müdürü S. Vakkas Korkmaz, Ziraat Odası Şehitkamil Meclis Başkanı Zihni Kepkep ve Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri Başkanı Abdülkadir Çıkmaz’ın katıldığı paneli TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Prof. Dr. Gürol Ergin yönetti. Prof. Dr. Ergin 1996-2001 arasında Türkiye’ye en çok ithal edilen ürünlerin kivi, kayısı, nohut, şeker, pirinç gibi ürünler olduğunu söyleyerek, “Bundan 10 yıl önce bu ürünlerin Türkiye’ye ithal edileceği kimin aklına gelirdi? Türk tarımında her yeni gün bir öncekini aratmaktadır. Hayvancılık sektörü bitmiş. Türkiye'nin diğer ülkelerle rekabet edip satacağı iki ürün şeker ve tütün. Kanun zoruyla bu üretimler de ortadan kaldırılıyor” diye konuştu.

Fıstık üretiminde İran ve Amerika’dan sonra Türkiye’nin üçüncü sırada yer aldığını kaydeden Güneydoğubirlik Genel Müdürü S. Vakkas Korkmaz, dünya tüketimi 250 bin ton olarak düşünüldüğünde 50 bin tonluk üretim payıyla ne kadar etkili olup olmadığımızın sorgulanması gerektiğini bildirdi. Korkmaz, “Ülkemizde Antepfıstığı kuruyemiş olarak tüketilmektedir. Ayrıca sektörel bazda çikolata, şekerleme, baklava, fıstık ezmesi, dondurma, pasta gibi yiyeceklerde ara ürün olarak tüketilmektedir. Antepfıstığı’nın ülkede yeteri kadar tanıtılamamış olması da tüketimi etkileyici bir faktör olmuştur. Özellikle İran fıstığının Türkiye’de pazar bulması ve tüketilmesi de Antepfıstığı’nın tüketimini azaltmaktadır” diye konuştu.

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *