Türkiye İşverenler Sendikası Konfederasyonu Başkanı Tuğrul Kudatgobilik, Türk tekstil sanayicilerinin yüksek KDV nedeniyle yaşadığı haksız rekabetin işsizliği de artırdığını, Türkiye'de tekstile yüzde 18. KDV uygulanmasına karşılık bu oranın Avrupa Birliği ülkelerinde yüzde 8 olduğunu vurguladı. Yüksek KDV nedeniyle tekstil sanayicilerinin haksız rekabetle karşı karşıya kaldıklarını belirten Kudatgobilik, "Haksız rekabet tekstil sanayicilerine zarar vermekle kalmıyor, işsizliği artırıyor" dedi.
Ülkenin en önemli sorunu istihdamdaki daralma
Gaziantep'te TİSK’e üye 8 bin 600 işveren bulunduğunu belirten Kudatgobilik, beraberindeki yönetim kurulu üyeleriyle birlikte Sanayi Odası'nı ziyareti sırasında yaptığı açıklamada, Türkiye'de sanayicinin, ticaret erbabının yolunu açmalıyız, adil bir rekabet ortamı yaratmalıyız. Bu ülkenin en önemli sorunu istihdamdaki daralmadır. Devlet yeni istihdam alanlarının açılmasına zemin hazırlamalıdır. Devletin vergiye ihtiyacı var, topladığı vergilerle bizlere her türlü hizmeti sunuyor. Biz bu gerçeği peşinen kabul ediyoruz. Ancak, verginin eşit ve adaletli toplanmasından yanayız. Devlet özellikle kayıt dışı ekonomiyi kayıt altına alma konusunda çok daha ciddi ve kararlı bir politika belirlemeli ve bu sorunun üzerine gitmeli" şeklinde konuştu.
Gıda ithal eden ülkeler arasına katıldık
Tekstil sektörünün ciddi desteğe ihtiyacının olduğunu vurgulayan Kutadgobilik, "Yüzde 8 KDV uygulanan AB ülkeleriyle rekabet edebilmemiz için devlet acilen adil bir rekabet ortamının oluşmasına öncülük edecek önlemler almalı" dedi. Gıda sektörünün eski gücünü yitirdiğini de ifade eden Kudatgobilik, uygulanan yanlış politikalar sonucunda Türkiye'nin dünyadaki kendi kendine yeten 7 ülkeden biri olmaktan çıktığını, gıda ithal eden ülkeler arasına katıldığını vurguladı.
Türkiye'nin AB'ye alınmaması akla da mantığa da ters gelir
Türkiye'nin AB'ye alınıp alınmayacağının tartışıldığını, TİSK’in 30 yıldır Avrupa Sanayi İş verenleri Konfederasyonu'nda Türkiye'yi temsil ettiğini belirterek, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Dolayısıyla biz zaten 30 yıldır AB'nin içerisindeyiz. Bizi almama gibi bir niyetleri olamaz. Türk sanayicisi ihraç ettiği malların yüzde 55'ini AB üyesi ülkelere satıyor, ithalatının da yüzde 52'sini AB üyesi ülkelerden yapıyor. Ticaretiyle, siyasi ve sosyal her türlü başarısıyla Avrupa ile iç içe olmuş Türkiye'nin AB'ye alınmaması akla da mantığa da ters gelir.”
Teşvik yasası bizi rekabet ve istihdam alanlarında çok güç durumda bıraktı
GSO Meclis Başkanı Abdülkadir Konukoğlu ise konuşmasında Gaziantep'in bin 400 yıldır bir tekstil kenti olduğunu ve Müslüman, Hıristiyan ve Musevilerin yüzlerce yıl kardeşçe bir arada yaşadığı, bölgenin en önemli ticaret merkezi olduğunu vurgularken, sözlerini şöyle sürdürdü: "Gaziantep son çıkan teşvik yasasının kapsamı dışında bırakıldı. Bizim çevremizdeki tüm iller teşvik kapsamında bulunuyor. Teşvik yasası bizi rekabet ve istihdam alanlarında çok güç durumda bıraktı. Ancak bizim bu tavır karşısında yapacağımız daha çok çalışmak, daha çok üretmek ve yeni istihdam alanları yaratarak ayakta kalmak. Bu yasa bizi biraz frenleyecek ama bu sıkıntıyı da aşmakta kararlıyız, başka da çaremiz yok.
İstihdam vergileri yükü hafifletilmelidir
Türkiye İşveren Sendikası Konfederasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Ertuğrul Kudatgobilik, GTO'yu ziyaretinde de Türkiye'nin önündeki en önemli sorunun adil bir yönetim ortamının yaratılamaması ve işsizlik olduğunu yinelerken, ekonomik büyüme konusunda AB ve OECD şampiyonu olmasına karşın Türkiye'de işsizliğin arttığına dikkati çekti. İstihdama ilişkin mali, sosyal ve bürokratik yüklerin işvereni işçi çalıştırmaktan caydırdığını belirten Kudatgobilik, işverende istihdam yaratma şevkinin yeniden canlandırılmasının zorunlu olduğuna dikkati çekti, ve SSK primleri başta olmak üzere istihdam vergileri yükü hafifletilerek, bürokrasi azaltılarak, istihdam bazlı çağdaş bir teşvik sistemi benimsenerek işverende istihdam yaratma şevkinin canlandırılabileceğini vurguladı.
Ülkemiz AB üyelik müzakerelerine eksiksiz hazırlanmalı
SSK işveren prim oranının makul bir geçiş dönemi içinde aşamalı olarak işçi payı seviyesine yani yüzde 14’e düşürülmesi gerektiğini kaydeden Kudatgobilik, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Çin tehdidi, Hindistan tehdidi ve uluslararası rekabet Türkiye'nin önünde başka bir seçenek olmadığını göstermektedir. Ülkemiz AB üyelik müzakerelerine eksiksiz hazırlanmalı. Ekonominin AB sürecinde rekabet gücü kaybı yaşamaması için (İstihdam ve Sosyal Politika) alanında doğru pozisyon almak çok önemli. AB'de süreçler sos- yal diyalogla belirlenmekte ve işveren kesimini Avrupa Sanayi ve İşveren Konfederasyonları Birliği (UNI- CE) temsil ediyor."