“ANAP içinde gidiş kötü”

"Olayları, seçmen oyu ile değerlendirecektir”

Meclis üyesi Yaşar Erkent ve Kamil Gereççi ile yaptığımız söyleşi şöyle:

Erkent: ANAP yönetim ve disiplin kurulu üyeleri suçludur. Belediye Meclisinde olay günü dinleyici kısmında bulunan ANAP İlçe Başkanı Hasan Tanrıöver, Haysiyet Divanı Başkanı Ali Taşar ile Hayri Başüzümcü, Coşkun Ocak ve militan diye tanımladığımız kimseler kavganın başlamasına neden oldular. Yönetim Kurulu üyesi; Turan Aybar, Ahmet Şahan, Hüseyin Doğru arabamın camını kırmak istediler. Bu kimselere önce yemek yedirilerek bizim gurubu tanıtmışlar, dövmelerini istemişler.

SABAH: ANAP disiplin kuruluna verilip, partiden ihraç edileceğiniz söylendi.

Gereççi: Bizi disiplin kuruluna verecek cesaretleri yok. Çünkü yüksek disiplin kurulu var. Yoksa bugüne kadar bir gerekçe uydurarak bizi cezalandırırlardı. ANAP içindeki gidişi beğenmiyoruz. Muhalifleri partiden atmak, partilerin çöküşü demektir.

SABAH: Partinizdeki hizipleşmenin nedenini açıklar mısınız?

Erkent: Partilere hizmet ve ekonomik çıkarlar elde etmek için girenler olur. Çıkar ve hizmet düşüncesi ile anlaşamayan guruplar arasında bazı olaylar patlak verir. «Hizmet vermektense, akılcı milliyetçiyim, köşeyi dönerim» diyenlerle çatışıyoruz. Bütün nimetler partinin yönetim kadrosundakilerle dağıtılıyor. Millette bunlara güven duymuyor.

SABAH: Belediye de yapılanları yapılamayanları anlatabilir misiniz?

Erkent: Kendi öz kaynakları ile hizmet verecek belediye yaratılamadı. Teknik hizmet kadrosu yok. Biz, vatandaşın kendi imkanı ile, toptan hali şehir dışına taşımak istiyorduk. 100. Yıl Kültür Parkına işlerlik kazandırmak, geniş caddeler açmak istiyorduk. Buğday yemiş pazarı açacak, Alleben deresinin iki yanına kolektör yapacak, dereyi ıslah edecektik.

SABAH: İşler niçin yürümedi?

Gereççi: Yapmak istediklerimizden rahatı kaçanlar işi devamlı savsakladı. Daire müdürlerine bizlerden direktif alınmaması için direktifler verildi. Getirdiğimiz teknik elemanları kaçırdılar. Üstelik hizmetlerin aksama nedeni olarak biz gösterildik. Bu nedenle encümenden ayrıldık. Onları sınadık. Seçmenimiz kalıp mücadele etmemizi istedi. Şimdi gündemde olan partiden ayrılmamız konusu da bunun gibi. Seçmenimizle konuşuyoruz. Kalıp mücadele etmek tercihimiz olacaktır. Politik yöneticilerin görevi, hizmet dengesini sağlamaktır. Hükümetle etkileşimlerde bulunmak, büyük atılımlar yapmaktır.

Ancak belediye başkanı dışardan aldığı emirlerle iş yapıyor. Kendi yandaşı ANAP politikacılarının sözlerinden çıkmıyor. Öztekin ve Karakuş gibi iki memurun güdümü altında çalışıyor. Ayrıca ANAP Genel Sekreteri Taşar ve ANAP İl Başkanı Başel'in devamlı direktifleri altında. Bu gidişi ANAP için iyi görmüyoruz.