Gençleri suça iten nedenler nedir?

Gençleri suça iten nedenler nedir?

Yerleri cezaevi olmamalı..! Onları toplama kazandırmanın yolu yok mu?

NURGÜN BALCIOĞLU

Toplum olarak çocuklarımıza ve gençlerimize gereken önemi verebiliyor muyuz?

Bu soruya kaç kişi evet diyebilir?

Cezaevlerimizdeki çocuk suçluların sayısı oldukça kabarıkken, bu soruya evet diyebilmek mümkün değil.

SABAH sütunlarında E Tipi Cezaevinde bulunan kadınlarla yaptığımız konuşmaları okuyucularımıza sunmuş ve “Suçlu kim?” diye sormuştuk.

Şimdi de E Tipi Cezaevinde bulunan çocuk tutuklu ve hükümlülerle cezaevi müdürünün odasında yaptığımız görüşmeleri yansıtmaya çalışacağız.

Suça iten nedenler üzerinde dururken, çocuk ya da gençlerin yeri cezaevi midir diye kafalarımızı ellerimizin arasına alıp düşünmek gerekmez mi?

Eğitimsiz bir aile; sürekli içki içen, kumar oynayan, karısını ve çocuğunu acımasızca döven, hatta çocuğunu zincire bağlayan bir baba düşünün.

Küçük yaşta, aileye maddi yardımda bulunabilmek için en ağır işlerde çalışan çocukların omuzuna bir de, bu aile sorunları, baskılar yüklenince, evden kaçmalar ve suçlar peşi sıra geliyor.

“Babam içki içer, kumar oynar ve döver”

E Tipi Cezaevinde bulunan 17 yaşındaki H. Ç. bakın kendini nasıl anlatıyor.

-İlkokul mezunuyum. Babam biz küçükken kumar oynardı. Daha sonra kumara birde içkiyi karıştırdı, içki içtiği zamanlarda bizi döverdi. Bir süre İstanbul'da oturduk. Babam arkadaşıyla birlikte birini öldürüp cezaevine girip çıktı. Gaziantep'e döndük. Sonra yeniden İstanbul'a gittik. Benden küçük kardeşimle döşemeci yanında çalışıyorduk. Sabaha kadarda sigara satıyorduk. Babam bir çayhanede 750 lira yevmiyeyle çalışıyordu. Bizim kazandığımız paraları da alıp içki ve kumara veriyordu. Kardeşimle kaçıp İskenderun’a geldik. Bir sinemada iş bulup çalışmaya başladık. Bizi bulup yeniden Gaziantep'e getirdi.”

H.Ç. bunları anlatırken alnı ter içinde kalıyor. Çok sıkıldığını fark ediyorum. Rahat olmasını yalnızca sohbet ettiğimizi hatırlatıyorum. Biraz dinlenmesini istiyorum. Bu arada cezaevi müdürünün getirttiği çayı içiyor.

H.Ç. bir süre fırında ve marangoz yanında çalışmış. Cezaevine girmeden bir buçuk yıl önceden beri de şehirlerarası otobüslerde muavinlik yaptığını söylüyor.

-Son zamanlarda sinemaya gitmeye alışmıştım. Para kazanmasam bile mutlaka bir yerden para bulup sinemaya gidiyordum.

Diyor. 5 arkadaşıyla çeşitli olaylara karışıyor. Son olarak ta bir arkadaşıyla birlikte Kale altında gece birini takip ediyorlar. Adamı tehdit ederek para ve saatini alıyorlar.

-Bir daha kovsalar bile evimden ayrılmayacağım. Muavinliğe devam edip ehliyet almaya çalışacağım,

Diyerek cezaevinden çıkacağı günü bekliyor.