ANASAYFA arrow right 40 Yıl Önce

Haftada bir gün ibadet etmeyen cehenneme gidecek

Haftada bir gün ibadet etmeyen cehenneme gidecek
YAYINLAMA: 09 Temmuz 2025 / 16.50
GÜNCELLEME: 09 Temmuz 2025 / 16.50

Nazan Hıdıroğlu

Cuma günü, kadınların Kur'an dinlemek, ilahi söylemek, ibadet etmek için bir araya geldikleri günlerden. Hocanın deyişi ile “Hiç olmazsa bir günü ibadete ayırmak lazım. Bunu yapmayan öbür dünyada cehennem ateşlerinde yanacak. Bu güzel dünyanın iyi nimetlerinden yararlanırken ibadet borcu unutulmamalı.”

Her semtte, her mahallede çok sayıda, çevresine kadınları toplayıp, kuran okuyan, dini konuşmalar yapıp kadınlara telkin eden hocalardan birinin evindeki toplantıya katıldık.

30'a yakın orta yaş ve daha yaşlı kimseler, başlarında beyaz örtüleri ile bir odada sırayla oturmuşlar. Yerlerde minderin, çevredeki koltukların üzeri hep dolu. Odanın ortasında ki sehpanın etrafında da, Kur’an okuyan hoca ve yanında da çeşitli açıklamalar yapan, ilahilerle çevreyi coşturan bir başka hoca.

Kur'an okunmasına başlamadan önce, tek tek kadınlar odaya girerken, selamlaşmalar, hal hatır sormalar oluyor. Eller uzatılıyor, birkaç el üst üste konuyor. Salavat getiriliyor. Bu davranış, hep birlik “Hak yolunda” olmak, din kardeşliği, aynı düşünceleri paylaşma rahatlığı ve huzur veriyor olmalı.

Hem gelenlerin çoğalması hem de görüşmenin coşkusu ile olsa gerek konuşmalar, konuşmalar yapılıyor.

Oğlandan, kızdan, kaynanadan gelinden söz ediliyor. Çok yüksek sesle konuşulmuyor, hocaya karşı saygısızlık edilmesi istenmiyor. Hepsinin bakışlarından, davranışlarından hocaya büyük saygı duyduğu anlaşılıyor. Hoca da bunu bildiğinden kadınlar arasında ki her konuşmanın arasına giriyor, fikir yürütüyor. Her konuda karar verip, doğruyu yanlışı söyleyip, kestirip atıyor.

İbadet etmeye gelen bir bayan 10'a yakın tülbent getirmiş, satılacak ortamı iyi hesapladığından alıcı arıyor. Hocanın “ince imiş, rengi deseni güzelmiş sözleri “ ile bir anda tüm tülbentler satılıyor.

İki hocadan yaşlıca olanı Kur'an'ı açıp okumaya başlıyor. Hoca her satırda açıklamalar yaparak söyle diyor. “Oruç, namaz, zekat ibadet, hacca gitmek farz. Bunu yapmayanlardan hesap sorulacak ahiret gününde. Allahu tealâ'nın huzurunda tek tek hesap verilecek. En ufak günahınız bilinir, haberiniz ola.”

Tüm kadınlardan “tövbe, tövbe, aman yarabbim yüzümüze bak” sözleri duyuluyor.

- Hoca, ya hacca gidemezsek. Oğlan götürmüyor, tek nasıl gideyim günahmış.

Hoca karşı çıkıyor buna “Günah değil. O eskidenmiş. O zaman çok güç şartlarda, develerle yolculuk yapılırmış. Herhangi bir kazaya karşı “Yalnız, erkeksiz” yola çıkmayın denmiş. Şimdi öyle mi ya. Yolculuk kolaylaştı. Müftünün gözetiminde gidiliyor. Otobüsler rahat. Allah yolunda sefere çıkılırken, erkeği kadını bir oluyor zaten.”

Hocanın bu sözleri güzel Kuran'ın geçmişten bugüne uyarlanabileceğini, günün koşullarına göre düzenlemeler yapılabileceğini söylüyor. Bakalım hoca bu kararlılığını başka konularda gösterebilecek mi?

Bir başkası soruyor- Hoca halimizde yok evimi satıp gitmem icap eder mi?

- Yok. Perişan olacağın bir şey yapma. Halinde olan gitmeli. Oğlunu kızını everip, halin vaktin, sağlığın yerinde ise gitmelisin.

İyi güzelde hoca, oğulla kızla iş bitiyor mu? Benim bildiğim, mahallende tek bir aç dahi bulunsa hacca gitmemek lazım. Allaha inanmak, ona tapmak için, Hacca gitmeye mutlaka gerek yok. Tanrı insanın içinde değil mi? Onu bir yerler de aramamak gerekmez mi?

YARIN: “Faiz haram olmaktan çıktı”

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *