Kadınlarımız seçme ve seçilme hakkında konuştu
Hatice Arslan: “Seçimlerde bana şu partiye oy ver diyorlar, ona atıyorum. Hak dediğin o mu?”
Fatma Doğan: “Çok az kadın milletvekili oluyor, kadın bakanımız bile yok”
Ayten Güzel: “Vallahi haberim yok, benim aklım ermez”
Nazan Hıdıroğlu
Kadınların siyasi haklarını elde etmelerinin üzerinden 50 yıl geçti. 5 Aralık 1934 yılında kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilmişti.
Yarım asırdan bu yana 119 bayan milletvekili meclise girebildi. Yönetimin çeşitli kademelerinde kadınlarımız görev alıyor. Her seçimde pek çok kadın oy kullanabiliyor. Ancak bütün bunlar yeterli düzeyde mi? Seçime giren kadınlarımızın eğitim düzeyleri seçme hakkının tam olarak kullanılmadığını göstermez mi? Kocasının, çevresinin etkisinden çıkamayan kadınlarımızın bu hakla çok şey elde etmedikleri ortada değil mi?
İstatistikler, kadınların siyasi faaliyetlerde etkin olmadığını gösteriyor.
SABAH muhabirleri şehrimizde, kadınlar arasında bir gezi yaptı. Onlarca kadın arasında yaptığımız araştırmada kadınlarımıza sorduk. - Seçme ve seçilme hakkı ne demektir? - Bu hakkın elde edilmesi ile kadınlarımız neler kazanmıştır. 50.yıl nedeni ile neler düşünüyorsunuz? dedik.
Çeşitli meslek gruplarından kadınlarımızın görüşlerini aktaralım:
Hatice Güllü (emekli öğretmen): Eğitim eksikliğimiz kadınlarımızı toplumda geri plana itiyor. Devlet bu konuya el atmalı. İşte o zaman kadınlarımız hayatın her kademesinde daha başarılı olurlar.
Meryem Hınç (köylü): Kadınların herkesten çok hakkı olması gerekir. Her işi biz yaptığımız halde evimizde sözümüz dinlenmiyor. Hak verildi ise bizim sözümüz neden dinlenmiyor?
Hatice Arslan (işçi): Bana seçimde şu partiye oy at diyorlar ona atıyorum. Hak dediğin o mu?
Fatma Doğan (memur): Siyasi hakkın verilmiş olması bir şey ifade etmiyor. Çok az kadın milletvekili oluyor. Kadın bakanımız yok. Erkekler kadınları siyasi mücadele de desteklemiyor. Kadından hep ev işleri yapması bekleniyor. Parti çalışması için eve geç kalan kadını hiçbir erkek istemez.
Serap Kılıç(öğrenci): Toplumumuz geri kalmış olması nedeniyle kadınlarımız hiçbir konuda ileri değiller. Kadınlarımız ellerindeki hakkı nasıl kullanacaklarını bilmiyorlar. Devamlı ikinci planda kalan kadınlar ileriye dönük adım atmaktan yoksun kalıyorlar.
Ayten Güzel (tezgahtar): Vallahi haberim yok. Benim aklım ermez.
Nuray Özcan (ev hanımı): Hak verilmiş ama benim hiçbir hakkım yok. Evde sözümü dinletemiyorum.
Bu ve benzeri sözlerle kadınlar düşüncelerini dile getirdi. Pek çok kadın konuşmaktan kaçındı. Örnekleme yaparak sorularımızı yönelttiğimiz kadınlarımız olumsuz bir tablo çıkardı ortaya. Sonuç olarak çoğunluk kadınların haklarını kullanamadıkları noktasında birleşiyorlar.
RSS