Semt semt ve kapı kapı şehri taradık

5 kız 6 erkek, 11 çocuklu anne çocuklarının tamamını okutacak… 1 oda 1 mutfak kirası 8 bin lira

Hatice Nur Beyaz

Araştırmamıza Yukarıbayır semtinden devam ediyoruz. 27. Sokakta bir evdeyiz. Henüz yufka ekmek yapmayı yeni bitirmişler. Bizi görünce ayağa kalkıp, buyurun dedi yaşlı teyze, bir yandan da eliyle alnında birikmiş terleri siliyordu. Biraz konuştuktan sonra geliş nedeninizi anlattık. Sorularımızı seve seve cevaplandıracağını söyledi. İşte Zeynep Köse ile yaptığımız söyleşiyi aktarıyoruz.

“25 yıllık evliyim. Okumam yazmam yok. Ev kadınıyım. Bey’im seyyar satıcı. 11 çocuğum var. 5 kız, 6 oğlan. Kocam ailede tek olduğu için çok çocuk yaptım. Çocuklarımın 7’si okuyor. En küçüğü 5 aylık, en büyüğü 19 yaşında. Çocuklarımı hastalandıkları zaman doktora götürürüm. Beslenmelerine dikkat edemem. Ne yersek onu yediririm. Çünkü bütçemiz çok dar. Hepsini bir yaşına kadar emzirdim. Durumumuz iyi olsaydı, ana okuluna gönderirdim. Çocuklar için yararlı olduğuna inanıyorum.

Kocam okumamışlığın acısını çektiği için çocuklarının okumasını istiyor. Ben de bir yorganın kalana kadar satar yine okuturum. Sağlık Ocakları fena sayılmaz. 4 yıldır bu semtte oturuyoruz. Geldiğimizden beri sokağımız taş toprak hâlâ yapılmasını istiyoruz. Evlerde hayvan besliyorlar. Pisliklerini de dama serip kurutarak yakıyorlar. Çok pis kokuyor, sinek çoğalıyor. Önlenmesini istiyoruz bunların. Pahalılık çok fazla. Meyve sebze hemen hemen hiç alamıyoruz. Evimiz kira. Aylığı 8 bin lira. Bir kızın üniversitede okuyor, İzmir’de. Ayda ancak 5 bin lira harçlık yollayabildik.

Yukarıbayır’da ne çocuk parkı ne dinlenme parkı var. Çocuklar yazın toza toprağa beğenip sokaklarda oynuyor. Kışın ise biriken sulara taş atarak. Yollarımız çok bozuk gelirimiz olmadığı için vergi de vermiyoruz. Hiçbir sağlık güvencemiz yok. Hastaneler çok pis. Hele o tuvaletler berbat. O gün çocuğumun başına cam düşmüştü dikiş atmak için bir saat beklettiler.

Sabah kahvaltısında zeytin peynir veya yağ, yani üçünden birini alabiliyoruz. Öğlenleri ise herkes bulduğunu yer. Akşamları ya patlıcan yemeği ya bulgur pilavı. Üç dört Haftada bir 13 kişiye ancak yarım kilo et alıyoruz.

Belediyenin temizlik ve yol sorunlarıyla ilgilenmesini istiyoruz. Bir tane eczanemiz var.

İlk girdiğiniz bu evden ayrılıyoruz. Bir başka sokaktayız.

35 yaşında ev kadınıyım. Okumuşluğum yok. Kocam inşaat boyacısı. 6 çocuğum var. Kirada oturuyorum. Oturduğumuz ev 2 oda bir mutfak. Çocuklarıma iyi bakamıyorum. Çünkü her şey çok pahalı. Sağlık ocaklarına götürmüyorum. Çünkü ilgilenmiyorlar. Anaokuluna gönderemiyorum. Kazancımız buna yetmiyor. Onları etraftan duyduklarıyla yetiştiriyorum. Her şeylerine babası karar verir. Meyve sebze yiyemiyoruz. Çocuk parkı yok burada. Sokakta oynar çocuklar. Sokaklar hiç temizlenmiyor.