ANASAYFA arrow right 40 Yıl Önce

“Sit alanı diye halk mağdur edilmemeli…”

“Sit alanı diye halk mağdur edilmemeli…”
YAYINLAMA: 12 Mayıs 2024 / 18.00
GÜNCELLEME: 12 Mayıs 2024 / 18.00

Eski ev ve yapı sahipleri konuşuyor;

Bir mal sahibi de 30 yıllık yapının tarihi ne değeri olabileceğini soruyor

Belediye İmar Müdürlüğü sit alanlarını yeniden tespit etmeye çalışırken vatandaş ne düşünüyor, sorduk söylediler…

Belediye İmar Müdürlüğü, sit(korumaya alınan tarihi yapılar) alanları yeniden belirlemek için çalışmalara devam ediyor. Bu yeniden belirlemeye göre bazı yapılar sit alanlarından çıkarılacak. Sit alanı içinde bulunup da kanuna aykırı olarak eskisinin yıkılıp yerine yenisinin yapıldığı bina sahipleri de cezalandırılacak.

Yetkililer çalışmalara devam ederken biz de tarihi yapı sahipleri ile görüştük. Sonuç olarak hiçbirinin yapılarını sit alanı içinde bulunmasından memnun olmadığını çıkardık. Neden memnun değiller onlara soruyoruz.

Mehmet Kasapseçkin (Alaybey’de evi var): “Belediyenin çalışmalarından memnun değilim. Pek çok yanlış uygulama var. Yanlış uygulamalar için başvurmadığım merci kalmadı. Yurt çapında kamuoyu yaratılmasına çalıştım. Bazı alanların haksız korunduğunu, bazı yapıların da haksız olarak sit alanlarından çıkarıldığını savunuyorum. Korunacak eserin çok iyi bir şekilde tespit edilmesi gerekir. Korunmaya değer şeyler korunmalı diğerleri vatandaşın kullanımına bırakılmalıdır. Müze müdürlüğü görevini kötüye kullanmıştır. Kültür ve tabiat varlıklarını koruma kanununun 18. maddesine aykırı davranmıştır. Bu kanun taşınmaz kültür varlıklarının mahiyetine tesir edecek şekilde ayrılmayacağını veya birleştirilemez dediği halde bazı eserler ayrılmıştır”

Celal Yetkin (eski sinema sokakta evi var): “5 yıl önce evimi koruma alanı içine almışlardı. Kullanış şekli eski zamana göre. Ev eski bir Ermeni evi. Yıkılıp yeniden yapılmasını isterdim. Evim geniş bir alan içinde. Daha çok kişinin yararlanması için. Şu an tamir ettirecek param yok. Devletin restore ettirmesini istemem.”

Ömer Hıdıroğlu (hamam sahibi): “Tarihi bir hamamın var. Önceleri pasaj yaptırmayı düşündüm. Çünkü daha çok gelir getirecekti. Ancak sit alanı içinde olduğundan yaptırmadık. Şimdi iyi ki yaptırmamışım diyorum. Çünkü eski yapının hali başka oluyor. İnsan nasıl kıyar, yıktırabilir böyle bir yapıyı 2-3 kuruş fazla para kazanmak için tarihin canına kıyılmamalıdır.”

Behçet Özçubukçu: “Tarihi eserlerin belli kriterleri olmalı. 500 küsur yıllık evler restore edilmeli. Bizim 70-80 yıllık evimizi korumaya aldılar. Tadilat ve tamir bile yaptırmıyorlar. Eski eserse bizden satın alsınlar, parasını versinler hiç olmazsa böylece değerlendirilsin evimiz. Biz de mağdur olmayalım onlar da iyi eserlere sahip çıksınlar. Anıtlar müdürlüğüne işi düşenin yıllarca işi sürüncemede kalıyor. Bunlara bir çözüm bulunmalı.”

Ramazan Yağcı: “Kitapçı sokağı daracık yollardan oluşuyor. Burada tarihi eser diye korunan yerler herhangi bir yangın tehlikesine karşı bile korunmuyor. Kaldı ki tarihi eserlerin hiçbir özelliğinin bozulmamasına çalışılmıyor.”

Sit alanları hakkında yarın Mimar Ali Akyüz'ün görüşlerini vereceğiz.

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *