The National Interest dergisinin Ortadoğu muhabiri Adam Lammon, Türkiye'nin Suriye Kürtleri üzerindeki tehditlerini kaleme aldı. Olası bir saldırının Ankara yönetimine iç siyasette yarar sağlayabileceğini düşünen Lammon, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan kabinesinin Suriye içindeki pozisyonunu kaybetmemek için muhtemel saldırıdan vazgeçebileceğini dile getiriyor.
ABD’de yayımlanan The National Interest dergisinin editörü Adam Lammon, Türkiye’nin Rojava bölgesine ilişkin tutumunu analiz ediyor. "Türkiye, Suriye Kürtlerine saldırır mı?" başlıklı makalesinde bölgede tansiyonun yüksek olmasına rağmen olası bir çatışmanın önlenebileceğini yazan gazeteci Lammon, şu değerlendirmede bulunuyor: “Suriye’de gerçekleşecek yeni bir askeri saldırı, Erdoğan’ı iç siyasette yaşadığı siyasi ve ekonomik sıkıntılardan arındırabilir. Tıpkı Temmuz 2016’daki darbe girişiminden sonra başlatılan Fırat Kalkanı Operasyonu’nda olduğu gibi. Bu operasyon Erdoğan’ın içte ve dışta kendi pozisyonunu kuvvetlendirmesine yardım etmişti. Bugün gelinen noktada Erdoğan, Suriye’nin kuzeydoğusunda yer alan İdlib, Efrin ve diğer birkaç kentin yönetimini elinde tutuyor. Yeni bir gerginlikten uzak durmayı tercih de edebilir.”
Demokratik Suriye Güçleri Genel Komutanı Mazlum Abdi’den bazı alıntılar yapan Adam Lammon, Erdoğan’ın Rusya’dan ve ABD’den onay almadan herhangi bir askeri adım atmayacağını öne çıkarıyor. Erdoğan’ın 31 Ekim’de Joe Biden’le yaptığı görüşmeye “saldırı onayı” ümidiyle gittiğini, Meclis'ten geçen tezkereyle Biden’in huzuruna çıktığını ancak beklediği “sonucu” alamadığını ifade eden ABD’li gazeteci, şöyle yazıyor: “Biden tarafından yapılan ‘hızlı adımların ABD-Türkiye ilişkisine zarar vereceği’ yönündeki uyarıya Erdoğan’ın ne kadar kulak asacağı henüz belirsiz…
Türk yetkililer bir taraftan Suriye rejiminin askeri herhangi bir çözüm yoluna başvurmayacağını düşünürken, diğer taraftan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu eğer Rusya ve ABD verdikleri sözü tutmazlarsa veya kuzeydoğu Suriye’de gerçekleşen saldırıya karşı sorumluluk üstlenmezlerse müdahale edeceklerini söyledi. Türkiye, mülteci bataklığından çıkmak için sık sık Avrupa’nın desteğine başvuruyor. Ankara’ya göre Batı, Suriye’deki müdahaleden dolayı Türkiye’yi eleştirmek veya yaptırımlar uygulamak yerine kendisine müteşekkir olmalıdır. Zira Ankara, Türkiye askerinin Suriye’nin kuzeydoğusunda Esad rejimi, Rusya ve İran’ın yolunu kestiğini düşünüyor.”
Gazeteci Adam Lammon, ABD ve Avrupa’nın Erdoğan’ın Suriye’deki “endişelerini” gidermemesi veya bir öneride bulunmaması durumunda Ankara yönetiminin alternatif olarak ya Rusya’ya yöneleceğini ya da kendi başına hareket edebileceğini ileri sürüyor. Rus-Türk ilişkilerinin ise 2019 yılına kıyasla değiştiğini, son süreçte iki tarafın karşıt cephelerde göründüğünü belirten Lammon, şu fikirde bulunuyor: “Suriyeli gazeteci İbrahim Hamidi’nin yaptığı değerlendirmelere göre Rusya şu ana kadar kendi bölgesel ve siyasi çıkarları için Türkiye’nin Suriye’deki müdahalelerine göz yumdu ve olası bir saldırıya yeniden göz yumabilir. Gerçekten Moskova, İdlib’i teröristlerden temizlemek ve M4 karayolunu kontrol altına almak adına Erdoğan’a yeni bir saldırı için yeşil ışık yakar mı? Göreceğiz...”