Myanmar'da polis ve sahaya sürülen diğer kolluk kuvvetlerinin protestoculara verdiği karşılık giderek sertleşmişti. 1 Şubat'ta askeri cuntanın demokratik yollarla seçilmiş hükûmeti devirmesinden bu yana 50'den fazla insan hayatını kaybetti.
Birleşmiş Milletler Myanmar Özel Temsilcisi Christine Schraner Burgener çarşamba günü yaptığı açıklamada, "Bugün 1 Şubat'ta meydana gelen darbeden bu yana yaşanan en kanlı gündü. 38 insan öldü bugün, toplam ölü sayısı 50'yi aştı. Çok sayıda insan da yaralandı" dedi.
Yangonlu insan hakları aktivisti Thinzar Shunlei Yi, ordunun protestoculara karşı kullandığı gücü, "günlük katliam" diye nitelendirdi.
Cuntaya karşı demokrat iktidarın yönetime dönmesi ve tutuklanan liderlerin serbest bırakılması talebiyle sokağa çıkan protestocular müdahaleden korunmak için koruyucu gözlük ve baret takıyor, ev yapımı kalkanlar kullanıyor.
Çarşamba günü 19 yaşında bir kadının da Mandalay'da öldürüldüğü öğrenildi. Sosyal medyada paylaşılan görüntülere göre ismi paylaşılmayan kadın öldürüldüğünde üzerinde "her şey iyi olacak" yazılı bir tişört vardı. Yerel basına göre eylemlerde 14 yaşlarında bir çocuk da öldürüldü.
Myanmar'da askeri darbe
Myanmar'da 8 Kasım 2020'deki seçimlerin oy sayımında hile yapıldığı iddialarının son haftalarda yeniden gündeme gelmesi üzerine ülkede gerilim tırmanmıştı. Ordu yanlısı gösterilerin düzenlenmesinin ardından Genelkurmay Başkanlığı, 28 Ocak'ta hükümete seçimlerde hile iddialarına açıklık getirme çağrısında bulunmuştu.
Myanmar ordusu, 1 Şubat'ta yönetime el koymuş, olağanüstü hal ilan edilmiş, Devlet Başkanı Win Myint, Dışişleri Bakanı ve ülkenin fiili lideri Aung San Suu Çii ile iktidar partisi Ulusal Demokrasi Birliğinin (NLD) önde gelen isimleri gözaltına alınmıştı.