Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Nafiz Koçak, sınıfların kapalı ortamlar olduğuna dikkat çekerek uygun şartlarda günde 2-3 kez en az 30 dakika havalandırılması gerektiğini belirtti.
Yetişkinler için geçerli olan Koronavirüs tedbirlerinin çocuklar için de uygulanması gerektiğinin altını çizen Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Nafiz Koçak, ilk kuralın maske, mesafe ve hijyen olduğunu belirtti. Ailelerin Koronavirüs hastalığını ve bulaşın önlenmesi adına yapılması gerekenleri çocuklarına anlatması gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Nafiz Koçak, şöyle devam etti:
“Maske kullanımı, okulda hijyen tedbirlerine nasıl uyulması gerektiği ve mesafenin ne kadar olması gerektiğini çocukların anlayacağı dilde anlatmalılar. Dezenfektan kullanımı gerçekten önemli. Ancak okullarda aşırı miktarda dezenfeksiyon malzemeleri kullanılmamalı. Özellikle çocukluk yaşındaki kişileri astım açısından tehdit ediyor. Prosedürlere uygun şekilde dezenfeksiyon işlemi yapılmalı. Çocukların sık aralıklarla, özellikle yemek öncesi ve sonrası sabunla ellerini yıkamaları gerekmektedir. Teneffüs aralarında akıllarına geldikçe ellerini yıkamaları faydalı olacaktır.”
“Dersler 30 dakikaya düşürülüp sınıflar 15’er dakika havalandırma yapılabilir”
Sınıfların havalandırılmasının önemine dikkat çeken Doç. Dr. Nafiz Koçak, “Okullar kapalı ortamlar olduğundan uygun şartlarda günde 2-3 kez en az 30 dakika havalanacak şekilde bir tedbir alınmalı. Ders saatleri 30 dakikaya düşürülüp 15’er dakika ciddi bir havalandırma yapılabilir. Bazı ülkelerde karbondioksit sensörleri kullanılıyor. İkaz vermesi sonucu sınıf havalandırılıyor. Maske normalde özellikle hastanelerde 4 saatte bir değiştirilmeli. Okullarda ise gün içerisinde en fazla 12 saatte bir ama 4 saatte bir değiştirilebiliyorsa daha iyi olacaktır. Okul ortamında çocuklarda enfeksiyon yaygınlığı anlamında baktığımızda günlük tek maske yeterli olabilir” ifadelerini kullandı.
“Koronavirüs aşı ile önlenebilir bir hastalık”
Birçok ülkede yapılan çalışmanın öğretmenlerin bulaşta yüksek bir rol oynadığını gösterdi diyen Doç. Dr. Koçak, “Kapalı bir ortam olduğundan çocuklar daha çok ailelerine virüsü götürebiliyor. Çalışmalarda öğretmenlerin daha çok bulaştırıcı olduğu gözlemlenmiş. Toplumda aşı karşıtı olan ve aşı konusunda yanlış bilgilendiren insanların maalesef sayısı az değil. Ama şu anda geldiğimiz noktada hem Biontech hem Sinovac aşısı ikisi de gerçekten çok etkili. Aşılama deyince çocuklar için yaklaşık 16 aşımız var. Onların da düzenli olarak aksatılmadan yapılması çok önemli. Aşı oldu hasta oldu gibi söylemlere de rastlıyoruz. Aşı yetersiz kaldığı için bu yaşanıyor. Çünkü yüzde 70 ila 80 önlüyor. Kalan bölüm etkili olamadığından yetersizlik oluyor. Dünyada ilk yapılan aşı çiçek aşısı. Bugün dünyada çiçek hastalığı yok. Aşı ile önlenebilir hastalıklar açısından baktığımızda Koronavirüs hastalığı için hazırlanmış aşılarımız bugünden geriye baktığımızda aşı ile önlenebilir bir hastalık olduğunu bize gösterdi” değerlendirmesinde bulundu.