Türk TORAKS Derneği koronavirüs vaka sayılarında görülen artışta Delta varyantının etkili olduğunu söyleyerek, okulların açılmasının tehlikeye girmemesi için alınması gereken önlemleri sıraladı.
Dernek yaptığı açıklamada okulların açılmasını ve eğitime güvenle devam edilebilmesi için de okullarda her hafta PCR testi uygulanmasını önerdi.
Eğitim sorunu
Delta varyantının salgının seyrinde olumsuz bir gidişata neden olabileceğini dile getiren dernek, eğitim sorununa dikkat çekerek şunları söyledi:
"OECD raporuna göre, eğitim performansı en düşük olan ülkeler 2020'de okullarını daha uzun süre tamamen kapatma eğilimi gösterdi. Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 30 üye ülkenin, Mart 2020'nin ortasından Mayıs veya Haziran 2020 ortasına kadar okullarının tamamını veya çoğunu kapattı. Türkiye’de hem ilkokul hem lise seviyelerinde kapalı kalan öğretim günü sayısı 100’ü geçtiğinden dünya ortalamasının üzerinde. Uluslararası Pediatri Kurumu, Türkiye’de çocukların 1.5 yıldır okullarından mahrum bırakıldığının altını çizerek 'Eğitime bir yıl daha ara verilirse bir nesli kaybedeceğiz' açıklamasını yaptı."
"Okullar mutlaka açılmalı"
Dernek okulların mutlaka açılması gerektiğini belirttiği açıklamasında bunun sağlıklı koşullarda yapılabilmesi için de şu maddeleri sıraladı:
Okullar güvenli koşullarda açılmalı, öğrenciler yüz yüze eğitimden mahrum kalmamalıdır. Maske, mesafe, sınıflardaki öğrenci sayılarının azaltılması, sınıflarda ve servislerde uygun havalandırmanın sağlanması, haftada en az bir PCR testi yapılması, daha az öğrencinin olduğu sınıflar oluşturmak için öğretmen sayısının arttırılması çok önemlidir. Yetişkinlerde aşılama oranlarımızı arttırırsak, çocuklardaki riski de azaltırız. O yüzden şu anda aşılanmak ve kurallara uymak, çocuklarımızın eğitimi açısından da her zamankinden çok daha önemlidir.
Özellikle vaka sayılarının arttığı İngiltere, Rusya gibi ülkelerde gelen turistler için daha sıkı önlemler alınmalı, PCR testi ve sınır kontrolleri yapılmalıdır.
Her açıklamamızda vurguladığımız gibi uzmanlık dernekleri, sağlık meslek örgütleri ve yerel yönetimler salgın kontrol sürecinde alınacak önlemler konusunda sürece dahil edilmelidir.
Aşılama hızı arttırılmalı, özellikle çift doz aşılama oranı yüzde 70’lere çıkarılmalıdır. Bunun için etkin bir bilgilendirme kampanyasına başlatılmalı, halk aşı konusunda ikna edilmeli, aşı karşıtı kampanyalara izin verilmemelidir.
Aşı olmamış kişilerin çok sayıda insanın bulunduğu tüm kapalı ortamlara girişinde hasta olmadıkları gösterilmeli, bunun için güvenilirliği yüksek hızlı antijen testlerini zorunlu tutmak düşünülmelidir. En az iki aşısı olanlar her yere rahatlıkla girebilmelidir. Kapalı ortamlarda çalışılan iş yerlerinde havalandırma ve ffp2 maske takılması, semptoma bakılmaksızın periyodik PCR testi yapılması gereklidir.