SANKO Okulları tarafından düzenlenen online veli seminerine konuşmacı olarak katılan Kayseri Nuh Naci Yazgan Üniversitesi Psikoloji Bölümü Gelişim Psikolojisi Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Atanur Akar, düzenli uyku ve beslenmenin çocuklarda dikkati toparlayacak pozitif etkiler sağladığını söyledi.
Koronavirüs (COVID-19) tedbirleri kapmasında uzaktan eğitime devam eden SANKO Okulları, veli seminerlerini de online platformlardan gerçekleştiriyor.
Dr. Öğr. Üyesi Atanur Akar, SANKO Okulları Psikolojik Danışma ve Rehber Öğretmeni Aslı Köseler’in moderatörlüğünde düzenlenen “Sınav Sürecinde Çocuğumuzun Psikolojik Sağlamlığını Nasıl Sağlarız?” konulu veli seminerine konuk olarak, yaklaşan sınav dönemi öncesinde önemli bilgiler verdi.
Her ebeveynin çocuğunun akademik başarısını artırma konusunda kendince endişelere sahip olduğunu belirten SANKO Okulları Psikolojik Danışma ve Rehber Öğretmeni Aslı Köseler, “Sınav dönemi geldiğinde endişeler biraz daha artıp katlanıyor. Normal koşullarda endişeli olan velilerimizin kaygıları içinde bulunduğumuz olağanüstü koşullardan dolayı daha da arttı. Çocuklarımıza destek olmak istiyorsak ilk olarak kendimize odaklanıp, kendi ruhsal sağlığımızı iyileştirmek adına adımlar atmalıyız” dedi.
Etkileşim ve iletişim olmadan belli ruhsal güçlüklerin bu dönemde tek başına çözülmesinin kolay olmadığını kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Atanur Akar ise “Ailenin sağlam olması için sistemin güçlü olması, aile günlerinin olması, evde anne babanın üst nesil olması, aradaki ilişkinin iyi olması ve devamlılık arz etmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Dr. Öğretim Üyesi Akar, “Günümüzde aile sağlamlığını bozan en önemli faktör, ailedeki ruhsal bütünlüğün bozulmasıdır. Aileler kendilerine küçük küçük alanlar oluşturdular. Anne- baba ve çocuklar internette fazla zaman harcıyorlar. Aile sisteminin sağlamlığını güçlendirmek için üç saat bütün ailenin birlikte keyif aldığı etkinlikler yapabilirler” önerisini paylaştı.
Olumsuzluktan kurtulup iyi şeyleri düşünmek için bilişsel çaba sarf edilmesi gerektiğini vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Akar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Zihnimizi biraz zorlamamız gerekiyor. Aileler, geçmişten veya günümüzden iyi şeylerin konuşulduğu bir saat belirleyip, günlük 15- 20 dakika sohbet etsinler. Biz buna aktif yapıcı yanıtlama diyoruz. Aileler bunu yapsınlar ve bu bölümde olumsuz bir şey konuşulmasın. İnsanların yaparken kendinden geçtiği, zamanı unuttuğu, tamamen konsantre oldukları anlar ve anılar var, arada bir ruhsal yenilenme ve psikolojik iyi oluş için bunlar edilmelidir.”
Ebeveynin beklentisi çocuğun gelişim potansiyeli ile örtüşmeli
Hareketli çocukların ruhsal sağlamlığını desteklemek konusunda ebeveynin doğru yönlendirmesinin büyük önem taşıdığına vurgu yapan Dr. Öğr. Üyesi Akar, şöyle devam etti: “Hareketli çocuğu olanlar, çocuğun sağlamlığını desteklemek için yeteri kadar sportif faaliyetlere yönlendirmesi gerekiyor. Hareketli çocuklarda davranışsal kontrolün iyi yapılması neyin yanlış, neyin doğru olduğunun iyi anlatılması lazım. İçe dönük çocuklarda ebeveynin belli oranda destekleyici olması, çocuğun istemediği şeylere zorlamaması ve çocuğa uygun beklenti geliştirerek devam etmek lazım. Ebeveynin beklentisinin çocuğun gelişim potansiyeli ile örtüşmesi lazım.”
Uyku düzeni, beslenme ve sportif faaliyetler önemli
Çocukların dikkatlerini kolay toparlayabilmeleri için önerilerde bulunan Dr. Öğr. Üyesi Akar, dikkatle uyku arasında pozitif ilişki olduğunu belirterek, şu önerilerde bulundu:
“Çocuklar ve ergenler yeteri kadar uykularını alırlarsa sabah kalktıklarında uyku ve dikkatle ilgili problemleri az olur. Bu nedenle özellikle ergenlerin ve çocukların uyku sürelerine dikkat edilmelidir. Çocuklar saat 23.00 olmadan uyumalılar ki sabah uyandıklarında kanda fazla melatonin olmasın. Yeterli miktarda sıvı tüketimi de dikkate pozitif etki etmektedir. Bol hareket edip, haftada 3 gün en az 1,5 saat veya günde ortalama 45 dakika spor yapmaları önemlidir. Beslenmede ise doğrudan şeker veya gıda boyası içeren yiyeceklerin azaltılıp, B ve C vitamini destekli beslenmeleri gerekiyor. Uykudan önceki son bir saat dikkat ve uyku açısından büyük önem taşıdığı için çocuklarımızın bu zamanda diliminde mavi ışığa maruz kalmadan ekrandan uzaklaştırılması gerekiyor. Çocukların yaşına uygun klasik kitapları günlük yarım saat okuması dikkatlerini olumlu etkileyecektir.”
“Çocuklar ders çalışma konusunda erteleme problemi yaşıyorsa ebeveyn kendi kontrolünü oluşturabilir” diyen Dr. Öğr. Üyesi Akar, sözlerini şöyle tamamladı;
“Ders çalışmaya geç başlansa da sorumlulukların gün içerisinde bitirilmesi gerekiyor. Çocuğun ders çalışması için sahip olması gereken alan ebeveyn tarafından sterilize edilip, ortamın sıcaklığı ve uygunluğu sağlanmalıdır. Kaygı bilinmeyen dönemlerde çok artmaktadır. Kaygının azalmasının tek reçetesi bir işle ilgili bilişsel çaba göstermektir. Çocuğun derse istekli oturmasıyla isteksiz oturması arasında çok fark var o nedenle aileler ders çalışmadan önce çocuğa pozitif destek sağlamalıdır. Aşırı teknoloji kullanımı hem dikkatle ilgili sorunlar oluşturduğu hem de riski kestirememe problemine yol açtığı için sınırlandırılması gerekiyor. Çocuklar günde 1,5 -2 saatin üzerinde teknoloji kullanmasınlar.”