Karatok, “İşletmeler haksız rekabete sebep olan kaçak işçilikten muzdarip durumda. Bir an önce işletme denetimleri yapılmalı. İş güvenliği ilgili tedbir almayan işletmelere yaptırımlar uygulanmalı. Uyarılarımız dikkate alınmazsa gelecekte çok daha vahim olaylarla karşılaşmak kaçınılmaz olacak” dedi.
İş güvenliği ile ilgili yasal mevzuatların durumu içler acısı
İş güvenliği ile ilgili yasal mevzuatların içler acısı olduğunu belirten Karatok, 6331 Sayılı Kanun’un kevgire döndüğünü söyledi. “İş güvenliği herkesin uyması gereken kurallar olmasına rağmen, herkesin bu işi yapmasının önünün açılması bir hatadır. Şu anki mevzuata göre iş güvenliği profesyonel uygulamaları üç direksiyonlu bir araç gibi hareket etmektedir. Direksiyonu eline alan herkes kendi istediği yöne çevirmekte” açıklamasını yaptı.
Kazalara bilinçsiz işveren ve işçi sebep oluyor
Gaziantep’in haziran ayında meydana gelen iş kazalarında ülke genelinde birinci sırada yer aldığını ifade eden Karatok, “Kazaların kök nedenlerine baktığımızda tedbir alınmadığı veya alınan tedbirlere uyulmadığı görülmektedir. İş kazlarının sebeplerini ortadan kaldırmak için yapılacak en doğru eylem eğitim yapılmasıdır. Çünkü kazalara bilinçsiz işveren ve bilinçsiz işçi sebep olmakta” tespitini yaptı.
Karatok, meydana gelen bir iş kazasında işçinin, geçici veya kalıcı olarak iş göremez hale gelebileceğini ya da hayatını kaybedebileceğini kaydetti. “Geçici olarak iş göremez hale gelen işçi, bir süreliğine çalışamayacak hale gelebilir ve çalışamadığı sürelerde maaşını alamayacağı için kazanç kaybına uğrayabilir. Geçici olarak iş göremez hale gelen işçilerin maddi kayıpları, iş göremezlik ödeneği tarafından karşılanır. Yüzde 10 oranının üzerinde iş gücü kaybına uğrayan işçiler, kalıcı iş gücü kaybına uğrayan işçi durumundadır. SGK tarafından kendilerine iş göremezlik aylığı bağlanır” dedi.
Mesleki eğitime önem verilerek iş güvenliği tedbiri alınmalı, takibi yapılmalı
Kalıcı iş gücü kaybına uğrayan işçilerin, işverenden maddi-manevi tazminat talep etme hakkına sahip olduğunu hatırlatan Karatok, “İşçiye ödenecek tazminat, işverenin kusur oranına ve işçinin iş gücü kaybı oranlarına göre hesaplanır. İş gücü kaybı tazminatına ilişkin davalar, işverene ve olayda kusuru bulunan kişi veya kurumlara karşı açılır. Olumsuz bu durumların yaşanmaması için bir an önce mesleki eğitim uygulamalarının yaygınlaştırılması gerekmekte. Yoksa giden canların yanında önemli mali kayıplar yaşanmaktadır. Mesleki eğitime önem verilerek iş güvenliği tedbirleri alınmalı ve takibi yapılmalı” ifadelerine yer verdi.
İşletmelerde Suriyeli, kayıt dışı ve birçok işçi köle muamelesi görüyor
İş Sağlığı ve Güvenliği Çalışanları Gaziantep İl Başkanı İbrahim Karatok, konuşmasını şu cümlelerle bitirdi: “İş güvenliğini işveren kendisi yapabilmekte veya yanına personel alarak yapmakta veya ortak sağlık güvenlik birimlerinden hizmet almaktadır. Bu durum çok başlılığı ve kontrol edilemez bir saha çalışmasına sebep olmaktadır. Kontrolü olmayan iş güvenliği uygulamaları Allaha emanet bir şekilde uygulanmaktadır. İş güvenliğinde en önemli sonuç insanda kalıcı davranış değişikliği ile sağlanabilir. Mevcut uygulamalar kalıcı davranış kazandırmadan uzaktır. Kalıcı davranış kazandırmanın yolu çırakların mesleki eğitim almaların sağlamakla mümkün olacaktır. Ülkemizde çıraklık mesleki eğitimi hak ettiği yerde değildir. İşletmelerde çırak, Suriyeli, kayıt dışı ve birçok işçi adeta köle muamelesi ile çalışmakta.” Hüseyin Karataş
RSS