Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Mart 2012 itibariyle bankacılık sektöründe aktif büyüklüğünün 1,2 trilyon lirayı aştığını belirtti.
Babacan, Türkiye Bankalar Birliği'nin 55. Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, bankacılık sektörünün neredeyse milli gelire yaklaştığına dikkati çekerek,''İyi yönetim ve sahiplenme sonucunda bugün Türk bankacılık sektörü dünyada parmakla gösterilir hale geldi'' dedi.
Bankacılık sektörünün asli fonksiyonları olan kredi veren kuruluşlar haline geldiğini vurgulayan Babacan, ''Bu dönem Türk bankacılık sektörünün çok başarılı sınav verdiği bir dönem oldu. Bankacılık eşittir itibar, bankacılık eşittir güven. Bizim iyi işleyen bir bankacılık sektörümüz olmasaydı yüksek büyüme oranlarını yakalamamız da mümkün değildi'' diye konuştu.
Amerika ve Avrupa bankaları kendi ülkelerinde sıkıntıya düşerken, bu bankaların Türkiye'deki operasyonların sapasağlam ayakta kaldığını belirten Babacan, ''Bunun en önemli sebebi uluslararası kuruluşlar da olsa buradaki operasyonları Türkiye'deki kurallara göre çalışmak zorunda. Bunun içindir ki bu bankaların hepsi bütün bu kaosta, türbülansta kendi evlerinde sıkıntı yaşarken, Türkiye operasyonu en önemli, en kıymetli varlığı haline geldi'' dedi.
Enflasyonda gevşemeye marj yok
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, enflasyon konusunda kararlılığın son derece önemli olduğunun altını çizerek, ''Asla eski günlere dönüşle alakalı bir algı, beklenti oluşmaması gerekiyor. Böyle bir şeye Türkiye'de izin vermemiz mümkün değil. O dönem artık kapandı'' dedi.
Babacan, enflasyonun yüksek seyretmeye başlamasının maliyetinin, enflasyonla mücadelenin maliyetinden çok daha büyük olacağını ifade ederek, ''Biz bugünden bir miktar fedakarlıklarda bulunacağız, ama mutlaka enflasyonun kontrol altında tutulması gerekiyor. Bu, temel öncelik olmaya devam ediyor. Orada asla bir gevşemeye marj yok'' dedi.
Yeni Türk Ticaret Kanunu
Babacan, yeni Türk Ticaret Kanunu'nun yürürlüğe girişiyle ilgili olarak, ''1 Temmuz'a eğer değişiklikler yetişirse, değişikliklerle beraber 1 Temmuz'da yürürlüğe girmesi gerekiyor. Ama değişikleri yetiştirilemezse, değişiklikler konusunda mutabakat sağlanamazsa o zaman o 1 Temmuz tarihinin koşulsuz ötelenmesi gerekecek. Çünkü mevcut haliyle yürürlüğe girmesinin çok sakıncası var'' açıklamasında bulundu. AA
Babacan, Türkiye Bankalar Birliği'nin 55. Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, bankacılık sektörünün neredeyse milli gelire yaklaştığına dikkati çekerek,''İyi yönetim ve sahiplenme sonucunda bugün Türk bankacılık sektörü dünyada parmakla gösterilir hale geldi'' dedi.
Bankacılık sektörünün asli fonksiyonları olan kredi veren kuruluşlar haline geldiğini vurgulayan Babacan, ''Bu dönem Türk bankacılık sektörünün çok başarılı sınav verdiği bir dönem oldu. Bankacılık eşittir itibar, bankacılık eşittir güven. Bizim iyi işleyen bir bankacılık sektörümüz olmasaydı yüksek büyüme oranlarını yakalamamız da mümkün değildi'' diye konuştu.
Amerika ve Avrupa bankaları kendi ülkelerinde sıkıntıya düşerken, bu bankaların Türkiye'deki operasyonların sapasağlam ayakta kaldığını belirten Babacan, ''Bunun en önemli sebebi uluslararası kuruluşlar da olsa buradaki operasyonları Türkiye'deki kurallara göre çalışmak zorunda. Bunun içindir ki bu bankaların hepsi bütün bu kaosta, türbülansta kendi evlerinde sıkıntı yaşarken, Türkiye operasyonu en önemli, en kıymetli varlığı haline geldi'' dedi.
Enflasyonda gevşemeye marj yok
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, enflasyon konusunda kararlılığın son derece önemli olduğunun altını çizerek, ''Asla eski günlere dönüşle alakalı bir algı, beklenti oluşmaması gerekiyor. Böyle bir şeye Türkiye'de izin vermemiz mümkün değil. O dönem artık kapandı'' dedi.
Babacan, enflasyonun yüksek seyretmeye başlamasının maliyetinin, enflasyonla mücadelenin maliyetinden çok daha büyük olacağını ifade ederek, ''Biz bugünden bir miktar fedakarlıklarda bulunacağız, ama mutlaka enflasyonun kontrol altında tutulması gerekiyor. Bu, temel öncelik olmaya devam ediyor. Orada asla bir gevşemeye marj yok'' dedi.
Yeni Türk Ticaret Kanunu
Babacan, yeni Türk Ticaret Kanunu'nun yürürlüğe girişiyle ilgili olarak, ''1 Temmuz'a eğer değişiklikler yetişirse, değişikliklerle beraber 1 Temmuz'da yürürlüğe girmesi gerekiyor. Ama değişikleri yetiştirilemezse, değişiklikler konusunda mutabakat sağlanamazsa o zaman o 1 Temmuz tarihinin koşulsuz ötelenmesi gerekecek. Çünkü mevcut haliyle yürürlüğe girmesinin çok sakıncası var'' açıklamasında bulundu. AA